Demetria Devonne okula yeni gelen bir öğrenciydi.Yolda giderken Drew'le karşılaştı.Bu bir karşılaşma değil daha çok bir çarpışmaydı.Bu çarpışma atarla bitti.Elindeki kitap,defterler yere düştü.Büyük bir sinirle hepsini topladığı gibi ayağa kalktı ve:
-Yavaş olsana biraz lan.
Drew:Özür dilerim pirenses bir daha olmaz
-Prenses ? Senin gibi züppeler benim ilgi alanım değil.
Drew:Ama olmasını isterdin.
-Hayır istemiyorum.Şimdi çekil yolumdan.dedi ve geç kaldığı derse yetişmek için Drew'e omuz atıp hızlı hızlı yürüyüp gitti.Drew ondan hoşlanmış gibiydi.Demetria şanslı bir kızdı.Çünkü Drew okulun havalı,kötü çocuğuydu.Belki Demetria da ondan birazcık hoşlanmış olabilirdi çünkü o çekici kasları olan,saçları rampa,biraz yağmurda ıslanmış yavru köpek bakışlı biraz da seksi bakışlı biriydi.Hadi ama kim hoşlanmaz ki ? Derse son anda yetişti Bay Braun Demetria'nın adını sordu,Demetria:
-Ben Demi şey yani Demetria Devonne.
Bay Braun:Demetria'ya merhaba diyin arkadaşlar.
Sınıf:Merhaba Demetria.dedi koro halinde.
Bay Braun:Boş bir yere otur Demetria.
-Hocam kısaca Demi derseniz sevinirim.
Bay Braun:Peki Demi.dedi gülümseyen bir yüzle.
Demi boş olan bir yere geçcekti sınıf kalabaıktı tek boş yer arkada tatlı,masum bir çocuğun yanıydı ve oraya geçti.Demi:
-Selam.
+Selam.Bu arada ben Dylan.dedi tatlı,gülümser bir tavırla.
-Tanıştığımıza memnun oldum Dylan.dedi yüzünde aşık bir ifadeyle.
Ders devam ediyordu.Demi'nin kalemi yere düşmüştü.Dylan yere eğilip onu aldı ve Demi'ye uzattı.Demi alırken Demi'nin eli Dylan'ın eline değdi.Demi:
-Saol.dedi kalbi ''küt küt'' atarken ve heyecanlı bir bakışla.
+Önemli değil.dedi süper kahraman bakışlarıyla Dylan.
Sürekli göz göze geliyorlardı ve en sonunda teneffüs zili çaldı.Demi tam sınıftan çıkarken Dylan:
-Çıkışta bir şeyler içmek ister misin ?
Demi bu soru karşısında hem heyecanlı,hem aşık,hem ne cevap vereceğini bilmez hale geldi.Bir tür duygu karmaşası.Ve Demi'nin cevabu şu oldu:
