Not: kurgum iyi değildir istemezseniz texting yazabilirim sadece neyse iyi okumalar tch tch he bide yoonginin ağzından
Dün parkta buluşmayı planladık ve ben geç kaldım. Üstüme uzun kollu siyah-kırmızı harujaku altıma streç kot giyip hızlıca evden çıktım.
Parka doğru yürürken telefonumun çaldığını farkettim.
"Alo Jimin?"
"Ah hyung yoldasın değil mi?"
"Evet, basketbol provalarımız uzun sürdü. Haber vermeyi unuttum ama geliyorum"
"Bekliyorum hyung"
Telefon kapandıktan sonra koşmaya başladım. Ve parkta oturan siyah saçlı onu gördüğümde şaşırdım. O çok güzeldi ve siyah saçlar bir insanda ilk kez bu kadar güzel durmuştu. Daha sonra banka doğru ilerledim.
"Jimin"
"Hyung!"
Aniden kalkıp sarıldı.
"Hyung saç renklerimiz aynı"
Gülüp oturdu.
"Nasılsın?"
"Mutluyum hyung"
Başını omzuma koydu.
"Burada mı oturacağız?"
"Nasıl istersen."
"Hyung gezelim!"
"Nereyi? Ah aç mısın? İstersen evde vakit geçirelim, hm?"
"Olur!"
Eve doğru yol aldık. Sevgili gibiydik, el ele tutuşuyorduk ama ben ona onu sevdiğimi bile söylememiştim. Platonik olduğumu düşünüyordum son zamanlarda ama o da beni seviyormuş gibi davranıyordu. Sessizliği ben bozdum.
"Ne yemek istersin? Uhm.. Evde doğru düzgün yemek yok. Sipariş verelim."
"Pizza olur mu?"
"Olur"
Apartmanda oturuyordum. Ailem olmadığından onlar aile gibilerdi. Heleki giriş katta oturan teyze. Bütün dertlerimi dinlerdi. Eve de eli boş göndermezdi.
"Günaydın Yoongi. Bu delikanlı kim bakalım. Durun söylemeyin. Sevgilin değil mi??"
İlk başta hayır diyecektim ama daha sonra bunu Jimin'e onu sevdiğimi söylemek için bir fırsat olduğunu düşündüm.
"Evet"
Jimin'in şaşırdığını görünce gülümsedim. Kıpkırmızı olmuştu.
"Ooo yoksa bu bana bahsettiğin çocuk mu? Neydi adı Jimin miydi?"
"Ah evet"
Jimin sadece bizi dinliyordu.
"Ah az kalsın unutuyordum. Kek yaptım. Yersiniz!"
"Ah teşekürler noona!"
Yukarı çıkıp kapıyı açtım. Evi süzdü.
"Hyung evin çok güzel!"
"Ah ben sıradan buluyorum"
Daha sonra Holly bizi karşıladı.
"Holly, gel kızım!"
"Ah hyung bu senin köpeğin mi? O çok tatlı!!"
"Evet benim."
Gülümsedim.
"Hyung, şey uhm.. Biz sevgili miyiz?"
Kızarmıştı.
"Seni seviyorum Jimin. Sevgili olalım"
"Bende seni hyung. Olalım"
Birbirimize sarıldık.
"Hadi yemek siparişi verelim."
Pizzacıyı aradık, sipariş edip oturduk. Kısa zamanda geldi ve yemeye başladık.
_______________________________________
(Akşam)Bütün günü birlikte geçirmiştik. Akşam olmuştu.
"Jimin bugün bende kalsana"
"Annem? Ah doğru ya. Onlar bugün Busan'a gitti."
"Yani kalacaksın"
Gülümseyip konuştu.
"Kalacağım"
"İçecek birşeyler?"
"Süt"
Cevabına karşılık güldüm. Kendimede nescafe çıkardım ve suyla sütü ısıttım. Daha sonra bardakları alıp Jimin'in yanına gittim.
"Teşekkürler hyung"
"Rica ederim"
Kolumu beline atıp onu kendime çektim ve sarıldım.
"Oh Jimin çok soğuksun! Neden üşüdüğünü söylemedin?"
"Sen varsın ya"
Yüzünü göğsüme gömdü.
"Dur yinede kıyafet getireceğim"
Kahvemi bırakıp odamdan kalın bir sweatshirt getirdim.
"Al bakalım"
"Ama hyung çok kalın olacak"
"O zaman tişörtünü çıkar"
Utanmıştı ama çıkardı. Etkileyiciydi. Ama hızlı giyindi.
"Böyle daha iyi"
İkimizde içeceklerimizi bitirdikten sonra konuştu.
"Hyung uykum geldi. Yatsak mı?"
"Yatalım"
Elinden tutup odaya gittik. Yatak bir taneydi ama iki kişilikti.
"Birlikte mi yatacağız?"
"Ah istemiyorsan koltukta yatarım"
"Hayır öyle demek istemedim. Sadec-"
"Utandın"
Gülüp sarıldım. O bana iyi geliyordu. O gün zamanın durmasını diledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
what | yoonmin
FanfictionZaman durması gerekirken, ilk kez bu kadar hızlı geçiyordu.