DÜĞÜM

1.Bölüm "Kaybolmak"

21.09.17

Alisha annesinin onun için hazırladığı bavulu inceledi ve kaşları çatıldı. Acele tavırları dikkat çeken annesinin hızlı hareketlerini durdurmak istercesine dudaklarını araladı.

"Sadece aptal bir okul gezisi anne. Bir hafta sürecek bir şey için kendini bu kadar yormana gerek yok." Annesinin gözlerinden geçen ani karaltıyı gördüğünde duraksadı.

"Tatlım, annelerin işine karışmanın kötü bir şey olduğunu öğretmedim mi ben sana?" Alisha köşedeki ahşap sandalyeye oturdu. "Tanrım, neden aylarca eve gelmeyecekmişim gibi hazırlık yapıyorsun, anlamıyorum." Annesi onu duymazdan gelip bavulu şişirmeye devam etti.

Alisha yalnız değildi. Onunla birlikte kırk yedi arkadaşı daha anneleri ya da babaları tarafından aynı tepkilere maruz kalıyordu. Jake bavulunun başındaki babasına anlamaz gözlerle baktı. "Tatil yerinde neden el fenerine ihtiyacım olsun ki? Bu çok aptalca." Babası çarpık bir gülüşle işine devam etti. Jake başını iki yana sallayıp babasının bir çılgın olduğu düşüncesini aklından sildi. Bu sırada odasının kapısında görünen annesine göz kırpıp göz ucuyla babasını gösterdi. Annesinin kaşlarının çatılmasıyla kırışan alnını öpmeyi diledi Jake o an.  Annesi babasına yaklaştıkça içindeki huzursuzluğun arttığını fark edip cep telefonunu eline aldı.

"Daniel, sence de bir haftalık tatil için fazla abartmıyor musun?" Jake bu sırada Eric'e mesaj yazmakla meşguldü. Babası Daniel, annesine sevimsiz bir gülümseme gönderip gözlerindeki perdeyi sıkıca kapadı. Jake içindeki huzursuzluğu dağıtmaya çalışıyordu. Bavulu hazır olduğunda babasıyla birlikte okula gitmek için yola çıktı. Aynı anda kırk yedi arkadaşı da aynı amaçla yola çıkmıştı. Anneleri ya da babalarıyla. Hem annesi hem babası yanında olan hiçbir çocuk yoktu.

Çocuklar okulun önüne geldiğinde sakince arabalarından inip bahçede toplandılar. Altı yaşlarından beri geldikleri bu okul, çevredeki diğer hiçbir okula benzemiyordu. Aldıkları dersler spor ve okçuluk, silah kullanımı konusunda ağırlıklıydı. Bunun dışında üst düzey bilim derslerinde yoğunlaşmışlardı. Diğer çocuklar dil kurallarını öğrenirken bu kırk sekiz çocuk bir adada yalnız kaldıklarında kendilerini nasıl savunabileceklerini öğreniyordu. Birçoğu bunu garipsese de kiminin annesi, kimininse babası bunun böyle olması gerektiğini savunup onları susturmuştu.

Saçları kırlaşmış Bay Lommy kürsüye çıktığında herkes gözlerini devirip kulaklarını tıkamak istedi. Alisha ise her zaman onu huzursuz eden bu adamı bir kez daha baştan aşağı süzdü. Düşmanını tanımak ister gibi. Bilinçaltı ona bir şeyler bağırıyordu.

"Evet çocuklar, hepiniz on sekiz yaşınıza girdiniz ve bugün, yenilenmek için bir tatile gönderiliyorsunuz. Bilmenizi istiyorum ki bu tatil, hepiniz için yeniden doğmak demek. Farkında olmak demek. Celly kolejinin siz ayrıcalıklı çocukları olarak bir değişim içine gireceksiniz."

Jake adamın saçmaladığını düşündü. Diğer insanlardan farklı olarak ne gibi bir ayrıcalıkları olabilirdi ki? Bay Lommy'nin konuşması son bulurken söylediği son sözler herkesin dikkatini çekmişti.

"Gittiğiniz tatil yerinde, çevreye uyum sağlamak için hepiniz bir çeşit aşı olacaksınız. Şimdiden iyi tatiller dilerim." Çocuklardan bazıları aşı olacağı için mızmızlanırken bazıları da şaşkınlığına yenik düşmüştü. Gezegenin dışına gönderileceklermiş gibi hazırlık yapılması niyeydi? Alisha Jake'in elini belinde hissettiğinde biraz daha rahatladı ve başını omzuna yasladı. Bay Lommy kürsüden indiğinde çocuklar da aşı olmak için sıraya girdiler.

Sıra Alisha'ya geldiğinde Jake'in elini tutup ondan güç almak istedi. Tenine giren iğne kanına bambaşka bir şey enjekte etmişti ama o farkında değildi. Aşı işlemi bittiğinde çocukların hepsi servislere bindirilip sessizlik sağlandı. Alisha, Jake'in yanında kendini güvende hissettiğini sanıyordu. Ama onları kimse koruyamazdı.