Grant, Ian, Ashlund ve Madysyn, bir şarkı yarışmasında tanışmış dört iyi dosttur. Hayatlarına sarkıcılıka devam eden arkadaşlar, Uzun zaman sonra bir turnede bir araya gelirler. Turnede, birkaç ülkede konser vermenin ardından Çin'de buluşacak ve bi...
"Sizin burada olmamanız gerek, hemen gidin buradan!"
"Sen de kimsin?"
"Gidin buradan!"
"Nasıl gideceğimizi bilmiyoruz..."
"Siz niye geldiniz ki buraya, buraya giden kimse çıkamadı, buradan çıkmanın tek yolu var."
"Ne?"
"Ölmek. "
"Ne, başka yol yok mu!"
"Tamam be, bir yolu var."
"Ne peki?"
"Benimle gelmek..."
"Ama arkadaşlarımız?"
"Kaç kişi geldiniz?"
"Altı kişiyiz..."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Onu kampın yanına götürdük, onlara olanları anlattık, bize pek inanmamışlardı.
"Grant, ne saçmalıyorsunuz siz, hem bu kim?"
"Odun toplarken karşımıza çıktı, kim olduğunu bilmiyoruz..."
Johnny ona "Adın ne senin, kaç yaşındasın?" diye sordu.
"Bana Night derler, 120 dark yaşındayım."
"Grant, bu ne saçmalıyor?"
"Bu sizin dilinizde 21 yaşında oluyor."
"Hem sen neden çekik gözlü değilsin, Night?"
"Ben Çin'li değilim, melezim. Babam bir 'Dark'tı, annem de 'Clarity'di..."
"Grant, bu kesin deli falan he."
"Johnny, söyledikleri fantastik şeyler, ama tek çıkış yolumuz o..."
"Of, peki tamam..."
Ben Ian'la Johnny'yi ikna etmeye çalışırken kızlar Night'ın normal bir insandan farklı olan vücuduna bakıyorlardı, açıkçası bana bile farklı gelmişti, Night'ın gözleri sabahları mavi, güneş batarken kırmızı, akşam lacivert, gece ise yeßil oluyordu...
"Night, gözlerinin rengi neden devamlı değişiyor? "
"Nasıl yani sizin değişmiyor mu?"
"Hayır? "
"Hiç mi?
"Değişmiyor..."
"Insanlar ne kadar farklı yaratıklar, siz öyle nasıl ölmüyorsunuz?"
"Ölmemiz mi gerekiyor? "
"Aokigahara'da öyle yaşamanız zor."
"Neden?"
"Aokigahara her an karşınıza kötülerin çıkabileceği bir yer, gözlerim bu yarattıkları gissetmemi ve görmemi sağlıyor. "
"Bu, Aokigahara'da yaşayan herkeste olan bir şey mi?"
