BÖLÜM 2

61 2 0
                                    

                

Sabah uyandım. Banyoya gidip rutin günlük işlerimi halettikten sonra dolabın karşısına geçtim. Siyah pantolun , siyah bir t-shirt ve deri ceketimi giydim beyaz spor ayakkabılarımı giydim.

Makyaj masasının karşısına geçip maskara ve dudak nemlensiricisi sürdüm. Makyaj yapmayı sevdiğim söylenemez zaten güzel bir kızım siyah saçlarım ve gri gözlerimle yeterince dikkat çekiyorum.

Çantama telefonumu , cüzdanımı ve anahtarlıklarımı koyup aşağı indim. Motor kaskımı alıp evden çıktım.

Garaja girip motoruma bindim.

Bu gün dışarıda kahvaltı etmeye karar verdim bu yüzden her zaman gittiğim kafeye gittim.

Cam kenarında bir massya oturdum.

Garson geldi "hoş geldiniz Erin hanım"dedi

Bende kahvaltılık birkaç şey sipariş verdim. Kahvaltımı ettikten sonra , hesabı ödeyip çıktım.

Motora binip kendimi bildim bileli gittiğim uçurum kenarına gitti.
Her zananki gibi boştu , zaten burayı kimsenin bildiğini sanmıyorum.

Uçurumun kenarına gidip oturdum. Denizi izlemeye başladım sesi huzur veriyordu.

Kaç saat oturduğumu bilmiyorum ama biraz spor yapmak istedim. Ayağa kalktım son bir kez etrafa baktım ,sonra motora yürüdüm kaskımı takıp motora bindim.

Selçuk abinin spor salonun önüne gelip motordan indim.

Korumalar baş sekamı verip "hoş geldiniz efendim " dediler bende baş selamı verip içeri girdim .

Burası hem spor salonu hemde kafes dövüşleri yapılan bir yer.
Ben genelde kafes dövüşleri yapmak için gelirdim her zaman ben kazanırım bu yüzden bana "baş belası"derler ama bu gün spor yapmak için geldim.

Selçuk abi bana doğru geliyordu.Selçuk abi beni buraya kadar getiren bana hem baba , hem abilik yapan insan.

Selçuk abi yanıma gelip bana sıkıca sarıldı "hoş geldin baş belası" dedi.

bende ona sıkıca sarıldım. Ve kokusunu içime çektim baba gibi kokuyordu beni güvende hissettiriyor.
Gerçi baba nasıl kokar bilmem ama baba gibi kokuyor işte.
Ve onu çok özlemiştim uzun zamandır gelmiyordum.

"uzun zamandır gelmiyordun" diyip benden ayrıldı.

"Valla ne bileyim gelemedim" dedim ve başımı biraz öne eğdim.

"eee söyle bakalım bu gün dövüşücekmisin baş belası" dedi

"yok abi bu gün spor için geldim"

"Tamam sen üstünü değiştir ben birazdan gelirim"dedi ve gitti.

Ben bi nevi burda büyüdüğüm için burada bana özel bir oda var .

Odaya girince siyah bir dolap , bir yatak , iki çekmeceli komedin , siyah masa ve siyah sandalye karşıladı beni herzamanki gibi. Siyahı çok seviyorum.

  Hemen dolabı açıp siyah bir şort ve siyah spor atlet giydim. Aynanın karşısına geçıp saçımı yukarıdan dağınık bir topuz yaptım. O sırada gözüm sırtımdaki ve omzumun arkasındaki izlere takıldı. Ve o eski günler geldi aklıma.

Çocukluğum aklıma geldi. O babam dedikeri şerefsizin beni bileklerime zincir bağlayarak tavana asıp kemerlediği anlar geldi aklıma , vücüdümün kanıyana kadar kemerlenmesi , bileklerimin zincirden dolayı morararması  işkencelere dayananayıp bayılmam, hepsi bir anda gözümde canlandı.

Lan bir insan kendi çocuğuna nasıl yapar nasıl kıyar kan daha 10 yaşındaydım daha çok küçüktüm.

Arkadaşkarım dışarıda oynarken babalarına annelerine sarılırken , ben bodrum katında ağzı bantlı şekilde işkence görüyordum en kötüsüde ne biliyormusun ben orda çığlık atarak işkence görürken , acılar içinde kıvranırken kimsenin beni duymaması görmemesi çok koyuyo be. Yazın okula uzun kollu giyip gittiğimde arkadaşlarım neden uzun kollu giyiyorsun dediğinde üşüdüğüm söyleyip , aslında yaralarımı kapatmak için giydiğimi , acıdan kıvranırken hiçbirşey yokmuş gibi davranmak canımı yakıyordu. Onlar mutluyken mutlu rolü yapmaktan yorulduğum anlar geldi aklıma.

Gözümden düşen bir damla yaşla kendime geldim o sırada Selçuk abi içeri girdi. Beni ağlarken görünce hemen yanıma gelip. Omuzlarımdan tutup beni kendisine çevirdi.

İyimisin güzelim niye ağlıyorsun" dedi

Bu sözleri üzerine gözümden bir damla yaş daha aktı.

"abi hani geçer unutursun dedin, abi unutamıyorum , abi geçmiyor izler , kapanmıyor yaralarım " diyip hıçkırarak öğlamaya başladım. Selçuk abi bana sıkıca sarılıp "geçicek hepsi geçicek"dedi. Ondan hemen ayrılıp.

"abi geçmiycek hiçbirşey geçmiycek bak diyip yaralarımı göstersim bak hepsi hala duruyor  hepsi hala orda diye bağırdım. Hepsi bana acı çektirmek için orda  , ben bunları hiç unutmuycam , ben ölene kadar onlar orda durup bana hiç birşeyi unutturmuycak , ben hep acı çekicem ben hep mutsuz olucam  daha fazla ayakta kalamayıp dizlerimin üstüne düştüm ve hıçkırarak ağlamaya başladım
Normalde kimsenin karşısında ağlıyamam ama selçuk abi o benim herşeyimi bilir ve hep yanımda olmuştu o yüzden karşısında ağlıyabiliyorum.

Selçuk abi beni sakinleştirmek için elinden geleni yaptı ama bu beni sadece sinirlendirdi. Ayağa kalkıp odayı dağıtmaya başladım. Ama sinirim geçmiyor aksine çoğalıyor. Dayanamıyıp tekrar yere oturdum. Hıçkırarak ağlamaya devam ettim.

Sonra biri gelip koluma iğne yaptı üstüme bi yorgunluk çöktü ama hala ağlıyordum . Selçuk abi beni kucağına alıp yatağa yatırdı. Gözlerim kapanmaya başlamıştı en son duyduğum şey selçuk abinin sesi "herşey düzelicek güzelim" diyip saçımı öpmesi gerisi karanlık.
Derin bir uyku ve boşluk.

İz(Sadist Kız)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin