Koyu Kızıl

178 8 3
                                    

KOYU KIZIL

Bir göl ki; boyanmış kanın koyu kızılına.
Parçalanıyor, gümüş kurdun adımlarıyla.
Kurdun ayakları altında kan dönüyor suya.
Kandan gölü kurt temizleyebilir mi tek başına? 

***

Göl sessizleşir yar kenarında.
Bir sırrı saklar koyu kızılıyla.
Kurdun adımlarıyla sır ortaya çıkar yavaşça.
Gölü oluşturan yardan düşen bir insanın kanıdır aslında. 

***

Ne gerçek bir ölüdür, ne de hayatta…
Can çekişir boğulurken kendi kanında.
Gümüş kurt bir yara bakar bir suya.
Kandan göl dibine daha da çeker aslını bu arada. 

***

Avlamaya geldiği yansır ince gözlerinden bir daha.
Renk değiştirir kurt suya dalışıyla.
Kan ona ulaşamasa da, tüyleri boyanır koyu kızıla.
Çünkü aşık olmuştur avcı avına. 

***

Uzanmak ister yaralı insana.
Geliş amacı avlanmaktı buraya.
Bu ulaşma isteği de neydi avına?
Hiç hissetmediği kalbindeki, sızıyla… 

***

Israrcıdır onun yalnızca bir av olduğunda.
Hiç var olmamış bir organa kaybedecek değildi ya…
Yine de nazik davranır yarı ölü avına.
Sudan çıkarır avını fark edemediği aşkıyla. 

***

Onun bir av olduğunu yineler bir kez daha.
Parlar dişleri ağzını açışıyla.
Can çekişen avı gözlerini aralar o anda,
Kurdun gözlerinden yaş süzülür, yalnızca bir damla. 

***

Aşık olduğu avına bakar kabullendiği acıyla.
Yanına gidip ısıtır onu koyu kızıl postuyla.
Tıpkı adımlarının dönüştürüşü gibi kanı suya,
Yaralarını da iyileştirebilmeyi diler aşkla. 

***

Yaralar kapanır, kan durur günler aktıkça.
Yine de can çekişir insan kurdun kollarında.
Kurt bir an olsun ayrılmaz yanından, insana sunduğu aşkıyla.
İyileşsin aşkı diye yalvarır, esir düşmeden açlığa. 

***

İnsan gözlerini her aralayışında biraz daha sarılır kurda.
Av da aşık olur yanından bir an olsun ayrılmayan avcıya.
Aşk yaralarının daha hızlı iyileşmesini sağlasa da,
O iyileştikçe kurt başlar sarılışından kaçınmaya. 

***

Korkar aşkı ona yaklaştıkça yenik düşmeye açlığa.
Uzaklaşır aşkın onda açtığı yaralarla.
Pes etmek geçer aklından ara sıra,
İhanet etmemek kurt doğasına daha fazla… 

***

Bu korku ayırır onları gölün iki yakasına.
Bu ayrılış acı verir insana.
Bir an önce iyileşip tekrar gitmek ister yanına.
Ete mahkum olmamak avantajdı insana. 

***

İnsan iyileşti akan zamanla.
Yarasını iyileştiren kurdun aşkıydı aslında.
Gitti yanına, onun kendini bırakışını unutup da.
Uzun süredir uyuyordu kurt ondan uzakta. 

***

Uyanmadı, insan yanına ulaştığında.
Uyandırmak istemedi, o da uzandı soğumuş kurdun yanına.
Ne kurt, ne de insan uyanabildi o uykudan bir daha.
Bir kez daha koyu kızıla boyandı göl onların uykusuyla.

17 Aralık 2013

Kahve FincanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin