Yine yalnızım herzaman ki gibi. Aslında arkadaşlarım vardı ama hepsinden uzaklaştım. Neden böyle yaptığımı inanın ben de bilmiyorum. Yürüyorum ve bakıyorum. Etrafımdaki herkese bakıyorum. Neden onlara bakıyorum? Dahada üzülmek için mi? Her yerde görüyorum sevgilisi ya da arkadaşlarıyla gezen kızları. Ben de olabilirdim onlar gibi. Ama değilim. Artık eve gitmeliydim. Geç olmuştu. Sıkıldım. Her şeyden. Ondan da...
Okulun ilk günüydü ve tatile elvada deme zamanı gelmişti. Her yerde sarılan sarılana. Öpmek ahh hayır bu bana göre değildi. Arkadaşlarım bunu biliyordu bu yüzden sarılmakla yetindiler. Ve en zor an. Bana doğru geliyordu. onu görmek, bilmiyorum sanki... işte anlayın iyi gelmiyordu artık bana. Kocaman bir gülümseme ile bana sarıldı
"Seni çok özlemişim."
"Hadi ama sadece 15 gün ayrı kaldık bu kadar abartmasan."
"Anlamadım?"
"Çok uzun süre ayrı kalmadık o yüzden biraz abartmasak mı?"
"Seni anlayamıyorum. Seni özlememi saçma mı buluyorsun? Sen iyimisin?"
"Sanırım zil çaldı. İlk günden azar işitmek istemem sonra konuşuruz."
Kendime inanamıyordum zil çalmamıştı ve iğrenç bir insan gibi davranmıştım. Bu ben miydim? Yani o benim sevgilimdi ve ben onu kırmıştım. Sınıfa girmemle kızları görmem bir oldu.
"Hey! sohbet bensiz başlamış."
"Oooo kimleri görüyoruz bu bizim twitter gardaşımız değil mi."
"Kaan senin bu sınıfta ne işin var?"
"Artık bu sınıftayım yani alışsan iyi olur."
Cevap vermedim daha doğrusu veremedim ama takmamış gibi yapıp sıraya oturdum.
Kaan'la aynı sınıfta olmak mı Burak bunu duyarsa çok kötü olurdu. Doğal olarak sevgilimin beni o çocuktan koruması gerekiyordu.
Kaanla kötü bir anımız vardı. En yakın arkadaşım Aslı'yı terk edince ondan nefret etmeye başlamıştım. Kaan'ı ilk günden beri sevmiyordum iyice sinir olmaya başlamıştım ona. Ayrıldıkları gün onu parkta görmüştüm. Bir kızla öpüşüyordu. Dayanamadım ve herkesin içinde bağırmaya başladım. Gururuna yedirememiş olmalı ki bana tokat atmıştı. O acıyı hala unutamıyorum. Burak bunu öğrenince onunla çok fena kavga ettiler Disiplin cezası falan aldılar işte.
İlk derse her zaman sınıf hocası girer. Bizim sınıf hocası ingilizceciydi. Severim ya iyi kadındır. Bizim yüzümüzden az dersi kaynamadı değil. Gelir gelmez
+Tatiliniz nasıl geçti ingilizce anlatın hadi.
+Ben anlatabilirim hocam.
Bu Ayşe sınıfın ineği. Ama çok mütevazı bir kızdır ve de iyi bir arkadaş.
Ve anlatmaya başladı. Tatili evde geçirmiş kötü olmuş ama Ayşenur halinden memnun görünüyordu.
Zil çaldı. Kızlarla kantine gidiyorduk. Bu sırada kızlar dediğim Nur ve Betül. Nur twitterdan hiç çıkmaz. Betül de Medcezir hayranıdır. Bide Ayşenur.kantine giderken Burak'ı gördüm ama bana pis bi bakış atıp gitti. Konuşmadı bile. Kızlar bir sorun olduğunu anlamıştı. Dillerine düşmüştüm artık çok geçti.
+Hey sizin aranız bozuk mu?
-Pek sayılmaz.
+Seni görmezden geldi hadi ama anlat bize.
-Tamam... Bu gün ona biraz kaba davrandım ama ne yapayım ki ben şey yani.. ben onu sevmiyorum... Sanırım.
+Bunu biliyoduk yani belliydi. Seni tanıyoruz Melis. Burak'la çok farklıydınız ve...
-Hadi devam et. Susma.
+Bu iş yürümezdi.
Bunu duymak iyi mi yoksa kötü mü geldi anlayamadım. Burak'la konusmalı mıydım yoksa böyle küs gibi devam mı etmeliydim. Böyle uzun süremezdi ve konuşmaya karar verdim.
Zil çalmıştı derse girdik. İlk gün olduğu için hocalar ders işlememişti. Tenefüslerde dışarı hiç çıkmıyordum. Karşılaşmamak için. Kızlar da anlamıştı sanırım beni. Bir şey demediler. Okul bitmişti, servise hızlıca gittim ve her zamanki koltuğuma oturup kulaklığımı taktım. Kimseyle konuşmuyordum.
Bu benim ilk kitabın umarım okur sayısı fazla olur ve kitabımı beğenirsiniz :D
Yorumlarınız benim için çok önemli ve kitap tutulursa yazmaya devam etmeyi düşünüyorum. Like'ları bekliyorum ;)
