Sonlar Hep Kötü Mü Olur

122 4 0
                                    

Eve vardığımda hiç bir şey düşünmemeye çalışıyordum ama  olmuyordu. Telefona mesaj gelmişti. Burak'dan aşağı gel diyordu ama nasıl gelmişti evlerimiz baya uzak. Vay be inmem lazımdı.  Anneme aşağıya iniyorum dedim,  izin vermişti. Evet beni bekliyordu. Ona doğru yürümeye başladım.

-Selam

+Selam

Aslında ben selam demem naber derim direk ama naber diyemezdim. Yani olmazdı işte.

-İleride bi kafe varmış oraya gidelim mi?

+Olur

Kisa cevap vermem iyi mi oldu bilmiyorum ama biraz sonra uzun bir konuşma başlayacakdı. Yani ben öyle tahmin ediyordum.Bu kafeyi biliyorum fiyarları biraz fazla (aslında baya fazla). Bir masaya oturduk ve beklemeye başladık.

-Hoş geldiniz ne alırdınız?

+Bir kahve alayım sütlü olsun.

+Ben bişey almıyayım.

Üstelemdi bile eskiden olsa... Pardon artık eskisi gibi değiliz düşünmeye gerek yok. İlk konuşan Burak oldu.

-Benden hoşlanıyormusun?

+Bak iyi birisin ve ben...

-Kolay bir soru sordum diye düşünüyorum.Hoşlanıyormusun, hoşlanmıyormusun?

+Burak ben...

-Hadi ama.

+Hoşlanmıyorum.  Sanırım.

-...

+...

-Peki.

Kimse konuşmadı biraz birbirimize baktık sonra garsona bakındı.

+Yani bu kadar mı?

-Ne dememi bekliyordun? Beni sevmediğin sürece... Bunu nasıl hallederiz yani ilişkiyi.

Daha fazla konuşmadım, konuşamazdım da. Haklıydı. Kalktım. Artık bir şey konuşamazdık.
Şimdi ne olacak diyemedim.

-Ben eve gideyim artık, annem falan evde merak ederler anlarsın ya.

+Anladım. İyi akşamlar.

-İyi akşamlar.

Giderken gizliden de bakıyodum ne yaptığına. Kahve gelmişti  Ama içmedi. Parayı masaya koyup kalktı. O da gidiyordu.

O gece bir türlü uyuyamadım. Bir ara daldım sanırım sonrası sonrası alarmım çaldı ve kalkmak zorundaydım. Hızlıca hazırlandım. Artık güzel görüneceğim biri yoktu. Servis gelmişti. Yine kimseyle konuşmuyordum. Okula gitmek iyi gelmiyecekti, aslında ondan önce de pek iç açıcı değildi okul. Artık okula varmıştım. Neyseki arkadaşlarım vardı. Her zamanki gibi Nur twit okuyordu. Betül Medcezir'in fragmanını izliyordu. Ayşenur test çözüyordu. Ben de sıraya yattım. ders de başlamıştı. Ama kafam çok meşguldü ve ders dinleyecek halim yoktu. Öğle arası gelmiştı. Kızlarla kantine inmiştik. Bir şeyler almıştık. Burak da gelmişti. Kahve aldı. Masaya oturacakdı ama beni görünce biraz kararsız kaldı. Arkadaşları hadi ama otur artık diyince  oturdu. Sena da Burak'ın masasına oturdu.

Sena'la bir konuşmuşluğum yok. Ama iyi bir kıza benziyor. Kiz bide tenisçi yani siz düşünün vücudunu.

Çaktırmadan dinliyordum onları. İlk Sena konuşmaya başladı.

-Burak tenise başlamışsın. Hoca yeni birisi geldi dedi. Adı ne diyince seni söyledi. Şaşırdım doğrusu.

+Biraz kafa dağıtmaya ihdiyacım vardı.

-İyi o zaman okul çıkışı beraber gideriz değil mi?

+Çıkışda okul bahçesinde buluşur gideriz.

-Peki size iyi eğlenceler.

Nedense sinir olmuştum.  Kafa dağıtmak için mi. Ne kafası. Beni unutmak ya da yeni bir kızla tanışmak... Ne saçmalıyorum. Sonsuza kadar beni mi bekleyecekti. Zaten senden hoşlanmıyorum diyen de benim. Offf acele mi karar verdim. Yoksa ondan hoşlanıyormuyum. Kafam allak bullak olmuştu. Sanırım kızlar da anlamıştı. Nur ordan bi twit patlattı. Bu twit e bayılıyordum. Ne zaman duysam gülerim.

Neşem yerine geldi. Konu konuyu açtı ve zilin çaldığını farketmedik bile. Hoca sınıflara diye bağırmasaydı yok yazılırdık sanırım. Artık hiçbir şeyi takmıyordum. Hayatı akışına bırakmak.  İşte bu süperdi. Burak'ı gördüğümde gülümseyip gidiyordum. Sanırım o da alıştı. Konu açıldı mı konuşuyorduk. Hiçbir şey olmamış gibi. Ve hala biriyle çıkmıyordu. Sena'la kursa gidip geliyordu. Yani arkadaşça. Bir ara onları gizli gizli izlemiştim de. Merak işte. Yazılı haftası gelip geçti. Artık daha bir rahattık.

Kaan şu sıralar benimle çok uğraşıyor gibi geldi .  Sanırım bir şeyleri büyütme dönemine gelmiştim. Takıcak başka adam mı yok sanki. Ama bir gün kahve almaya gelirmisin dedi. Ben de sevgilisine alıcak sanmıştım.  Hem kahve iyi gelirdi. Aşağıya indik. O ısmarlamıştı. Oturalım mı dedi. Sınıfa çıkalım daha iyi olur dedim. Burak da kantinde oturuyordu. Bizi görünce hiç... Hemde hiç tepki vermedi. Sınıfa çıkmıştık.

-Burak'la hala ayrımısınız?

+Neden de?

-Yani senin için beni dövmeye kalkışmıştı. Ceza alacağını bildiği halde. Ne yaptı da ayrıldınız?

+Bişe yapmadı. Ben ayrılmak istedim.

-Kahkaha attı ve sonra alaycı bir bakışla. Neden de?

+Ya konuyu değiştirsek.

-Kahven bittiyse dışarı çıkalım mı?

+Yok ya böyle iyi.

-Aaaa Sena geldi. Naber Sena.

+İyi senden Kaan?

-İyi işte.

+Melis kim biliyor musun?

Melis... o bendim. Ama neden beni arıyordu. Acaba Burakla onu izlerken beni fark etmişmiydi. Yok yok. Fark etseydi Melis kim demezdi. Ya der miydi?

-Benim.

+Güldü. Rehber hocası seni çağırıyor da.

-Demek öyle.  Peki sağolasın.

+Hah. Komiksin.

-Evet çok da tatlıdır.

O son cümleyi doğru mu duymuşdum. Kaan neden böyle demişti de şimdi.  Neyse rehber hocasının yanına gitmeliydim. Bir kaç bilgi ve imza lazımmış.

Servislere binerken Kaan koşarak geldi. Bilekliğimi unutmuşum. Onu vermişti. Bu bilekliği yeni almıştım. İlk günden kaybetmek çok kötü olurdu. Burak bizi uzaktan gördü. Ne düşündüğünü tahmin edemiyordum. Çünkü hiç tepki vermiyordu. Servislere binmiştik. Acaba ne düşünmüştü Kaanı görünce. Başka bir çocuk da değildi Kaan'dı.

Bize Ne OlacakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin