Bedenimi yavaşça kaldırdım. Kulağımın acısı ile inliyordum. Sanırım patlama sonrası oluşmuştu. Kulağımı tutuyordum.
Kafamı yavaş yavaş hareket ettirerek ürkek bakışlarla evime baktım . Yoktu? Neredeydi? Her yer duman kolumu kaldırıp Allahuekber!! Diye haykırdım.
- Annem babam evim ama , diye ağlıyordum.
Üstümde siyah feracem vardı. Kafamda siyah bir başörtüsü elbiselerim o kadar toz topraktı ki siyahlık âdeta gitmişti.
- Hayııııırr iç çekerek ağlıyordum. Kendimi tanıyamadım o anda.
Yerimden yavaşça doğruldum. Her yerim titriyordu kulağımın ağrısı ile kıvranıyordum. Sessiz adımlarla evime doğru ilerledim. içerdelerdi bomba evin üstüne atılmıştı. Evimiz müstakil ,renksizdi. Küçük ve kötü evimizin bir de bahçesi vardı. Bize burayı terketmemizi söylediler. Eğer gitmezsek bizi öldürecekler ini söylediler. Babam ayarlamaya çalışıyordu. 1 hafta sonra bir otobüs Suriyeli Türkiye'ye gidecektik.gidecektik fakat şimdi evim babam annem babannem yok.?!?
- Ömeeeeeer ablacım nerdesiniz Ömer , kulağım sesler çok boğuk diye haykırdım.
Yavaş adımlarla yürüdüm etraftan ambulans sesini duyabildim ama kulağım hâla ağrıyordu. Komşular koluma girdi. Beni tutmaya çalıştılar ama ben eve doğru ağlayarak yürüdüm yürüdüm tam evin önünde durup.
- Anneeeee şaka di mi?? Annneeeeeee çık Anneeeee baba çıkın . Evin önünde bunları söylerken komşuların boğuk sesleri geldi
- Sevda yeter hadi ambulansa sevdaa . Kolumdan tuttular ve ambulansa sürüklediler. Ambluansa binip.Etrafı süzdüm ambulans da hemşireye benzeyen bir kız kafama bakıyordu.Kafam kanıyordu. Ama ben sadece ailemi düşünüyordum. Kulağım çok çınlıyordu.
- Şimdi kolunu aç tatlım
- ben ben seni duyamıyorum.
- Tamam seninle doktor ilgilensin. Dedi ve kolumu açtı hafifçe iğneyi batırdı.Ömer
Uyandığımda bir sedyenin üzerinde yatıyordum. Doktorlar , hemşireler, hepsi koşuşturuyordu. Bi kadın yanıma yaklaştı. Uzun boylu kocaman bir gülümsemesi vardı.
Ben olanları düşünecek durumda değildim. Sadece hemşireye bakıyordum. Cidden çok güzeldi. Kafamda ki kötü düşüncelerden arınıp sedyeden hızlıca
Kalmaya çalıştım. Fakat az önceki hemşire kolumdan tuttu beni geri yatırdı.- Şimdi sadece uyu.
- Şey annem ablam onlar nasıl?
- Sen bunları düşünme ablan iyi şimdi sadece dinlen hadi ufaklık.
- Ama ben annemi görmek istiyorum. Lütfen hemşire abla noluur? Hem babam babam nasıl??
- Ufaklık onların iyi olması için dinlen ve çok dua et sen küçüksün duaların kabul olur.
Dedi ve ardından bi hemşire geldi :
- Fatıma hemşire aşağıda acil bi hasta var. Çabuk gelin.!!
Demek ismi fatımaydı. Ablam naptı acaba hayatta mı ki? Ah anne nerdesin?
Bunları düşünürken dışımdan söylediğimi fark etmedim. Erkek doktor yanıma iyice yaklaştı. Yüz hatları tamamen karşımda idi. Kimdi bu?- Yoksa sen o musun? Ablanı mı arıyorsun? Ablan seni uyurken sayıkladı. Ömer Ömer değil mi ismin?
- Evet evet de ablam nasıl ?nerde ?annem babaannem onları görmek istiyorum beni götürür müsün?
- Pekala, bu olabilir ama bir şartla ?
- Evet dinliyorum ?
- Elimi sıkı sıkı tut ve sakın bırakma .
- Sanırım bunu kabul edebilirim..
- O halde kalk bakalım
Yerimden ağır ağır kalmaya çalıştım. Her yerim ağrıyordu. Sedyeyi de kirlettim. Üzgünce ayağa kalkıp doğruldum. Gözüm sedeyedeydi.- Ne oldu sedye ye neden bakıyorsun?
- Şey ben baya kirlettim çok özür dilerim. Bunları üzgün ve ağlamaklı söyledim.
- Ömer bey bunları düşünme hadi elimi tut bakalım.
Elini elime değdirdi. Bende sımsıkı tuttum. koridorlardan geçtik. Her koridordan çığlık sesleri yükseliyordu. Bunları duydukça doktorun elini dahada sıktım.- Ömer bey çok güçlüsün elim acıdı.
Gülerken söylediği şeye tebessüm ettim. Sonunda varmıştık. Büyük kapının önünde durduk doktor kapıyı yavaşça açtı ben de ardından girdim.
Ablam sedyede uzanmış yatıyordu yerde üstü kapalı insanlar vardı. Yüzleri pek gözükmüyordu. Genellikle Suriye'de ölenlerin üstünü örterler sanırım onlar ölmüş.
Hemen ablama göz gezdirdim. Başörtüsü yırtılmışdı kolunda kablo vardı. Gözlerini açtı ve bana baktı.