Arkamı döndüm. Tam yürürken...
**************
Koridoru kaplayan küçük bir kahkahayla durdum. Ani refleksle arkamı döndüm. Az önceki adam
Bir eli cebinde diğer eli ağzında gülüyordu hem de çok sinsice. Ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.
Fakat bir anlam veremedim. Deli midir? Nedir? Bilemedim boş ve anlamsızca öylece baktım. Yüzü aniden ciddileşti elini yumruk yaptı dudaklarına götürüp boğazını temizledi.
yine o gıcık olduğum sesiyle;- 'Ya sen inandın mı? 'Az önceki şebekliği gitmiş yerine ciddi bir adam gelmişti. Kaşları çatık bana bakıyordu.
- Pa-pardon? anlamamıştım. Ne demek yani dalga mı geçti benle?
- Ne safsın sen , diyorum ki ; çık ve git buradan az önce ki şakaydı. Sen gel toplantıyı mahfet
Ben seni işe alıyım! Yok öyle bir şey şimdi çık gözüm görmesin seni!Boğazım da yumru oluşmuştu. Konuşamadım. iğrenç bir adam bir insan nasıl böyle birine hitap
edebilir. Ne biçim birisi bu ya ego yığını işte n'olacak tipsiz bide ayy Allah bunu alacak kıza
sabır versin.(amin).Söylediği sözle öylece kalakaldım. Gözlerimdeki yaşlar dayanamayıp yanaklarında ki yerini aldı.
Hemde kocaman bir gözyaşı öylece aktı gitti. Elimin tersiyle sildim yanağımı. Arkamı döndüm.
hızlı adımlarla merdivenlere yöneldim. Aşağı indim ve ofisin otomatik kapısının açılışını izledim.
açılınca hemen dışarı çıktım. Derin bir nefes verdim.Salına salına yürüdüm. Dükkanların içine girip eleman aranıp aranmadığını sordum. Şu ana kadar
10-15 dükkan gezdim fakat ihtiyaçlarının olmadığını söylediler. Son 2-3 dükkan kalmıştı.
telefonumu cebimden çıkardım. (Telefon dediğime bakmayın. Külüstür bir şey) saat 2 buçuk
olmak üzereydi. Ömer'i saat 3 buçukta alacaktım. 1 saatte de 2-3 dükkana girerim.Adımlarımı hızlandırdım. Büyük bir tavukçu dükkanının önünde durdum. Camında eleman aranıyor
yazıyordu. Hızlıca içeriye girdim kasada oturan bir adama yakalaştım.- Eleman aranıyor. Yazmışsınızda ben- onun için geldim.
Adam boydan bir süzdü beni. Kahverengi dolapları olan masanın çekmecesine yöneldi. İçinden
beyaz bir A4 kağıt çıkardı. Masada duran kalemle birlikte bana uzattı.- Arka masaya geçip doldurun lütfen. Hafif tebessüm etti.
Bende gülümsedim. Arkamı döndüğümde kafamı bir şeye çarpmıştım.kafamı tuttum ne biçim acıdı yaa!!
Gözlerimi fal taşı gibi açıp kafamı kaldırdım.
Hafif sarışın, siyah gözlü buğday tenli bir adam bana bakıp gülüyordu. Özür dileyeceği yerde bide gülüyo. Hey Allahım sana geliyorum. Dana!
- "Acıdı" dedim.
- "Benim kalbim hele" dedi.
- " Anlamadım?"
Gülümsedi.- "Yani arkanı dönünce kalbime vurdun kafanla ondan yani şey yapma şey!"
- " Ney?"
-"Yanlış anlama"
-" Pekâlâ"hâla kafamı tutup yüzümü buruşturuyordum.
-" Şey ben çok özür dilerim." -"önemli değil. Şimdi müsaadenizle geçebilirmiyim?"
-" Aa şey tabi buyrun." Sağol yaa manyak herif. Teşekkür edip masaların birine oturdum.Başvuru kağıdını doldurdum. İşte isim soyisim falan filan. Ayağı kalktım. Kasaya yöneldim.
Başvuru kağıdını adama uzatıp teşekkür ettim. Arkamı döndüm. Kapıya yönelip çıkacakken.
Az önceki adam bana seslendi-" Mavi göz" mavi göz nedir ya Sevda Sevda manyak vallahi cildiciim.
Mavi gözlü olduğum kanısına varıp. Arkamı döndüm .-" bana mı dediniz?" Elini ensesine götürüp karıştırdı.
- " evet" deyip ağır adımlarla yaklaştı.
- " Size bir şey söyleyeceğim, şey ııı gözlerin çok güzel " ne! Sanane be valla çok pis ayar oldum has
-"teşekkürler." Dedim nazikçe.
-"kime çekmişsin? Annen mı babamı?" Gözlerim doldu yine yine ve yine ağlamaya başladım.
-" İyi misiniz? Kötü Bir şey mi söyledim? Çok pardon ya"
Gözyaşlarımı silip ona döndüm.burnumuda çektim.-" Rahmetli anneme çekmişim."
-"Basınız sağolsun. Nasıl oldu?"
-" Suriye'de patlamada annem ve babamı kaybettim. Şimdi izninizle gitsem iyi olacak."
-" Pekâlâ, ismin neydi?"
-"Sevda"
-"Ben de Yavuz memnun oldum." Elini uzattı elini nazikçe reddettim.
-"hayırlı günler"
-" Sanada"
Dükkandan çıktım. Epey oylandım.saate baktım . 3' e geliyordu. Hızlıca dar sokaklardan geçip
geldiğim gibi okula gittim.Yine tabelada ŞEHİD MEHMED ZENGİN ismini görünce aklıma geldi.
2016 Aralık ayında Beşiktaş arenada olan saldırıda şehit olan polisimiz. İyi ki varsınız...
*****************Okula girdim. Her zamanki gibi müdürün odasına girdim. Müdür beni görünce güldü. Ve içeri buyur etti.
-" hoşgeldin kızım , Ömer'i almaya mı geldin?"
-" Evet hocam"
-"Sen otur şöyle ben çağırırım"
-"sağolun" dedim ve oturdum.
5 dakika sonra Ömer geldi. Sıkıca sarıldım.
-"nasıl geçti ablacım?"
-"iyi" gülümsedim. Sonra müdür bey içeri girdi.- " Birazdan Ömer'in hocası gelecek . Sizinle konuşmak için"
-" Tamam hocam."
Beklemeye başladık. 5-10 dakika sonra kapı çalındı. Müdür gir deyince.
Kapının kulpu yavaşça açıldı. İçeri "O" girdi.
- Sen?
BARIŞ ?
Herkese merhabalar... Yorum atmayı ve vote'lemeyi unutmayın Allah'a emanet olun :)