Zaman şuan lütfen dursun ve sonsuza kadar hiç ilerlemesin.Çünkü hayatımdaki ilk defa özgür hissediyorum.Hani çılgınca şeyler yapan kızlar vardır ya aynen öyle hissediyorum.Aslında hep o kızlargibi olmak istemişimdir.Kimseyi kafasına takmayan ya da şunu yapsam acaba ne olacak diye düşünmeyen.Şuan açıkcası öpücüğe odaklandım sonrasına değil...
İçimdeki alev git gide beynime ulaşırken dudakları dudaklarımdan usulca ayrıldı.Gözlerimi açtığımda kalbimi param parça eden surat ifadesi ile.Tiksinme.
Evet ilk öpücüğümdü ve ben gerçekten bu öpücükten memnundum ama yine her zaman ki gibi bencillk ettim.Ben öpücükten dört köşe olurken Fin tiksinmişti.
Vücudumu hemen ondan ileri atıp merdivenlere ulaştım.Göz yaşları gözlerime dolarken Fin'e görünmek hiç istemem açıkcası.Büyük salona ulaştığımda küçük bir damla yanağımdan süzüldü.Arkamdan gelmediğini fark etmemle kendimi koltuğa attım.Kafamı arkaya attım.Göz yaşlarımın hemen akması için gözlerimi kapattım ve anında Fin'in bana tiksinç bir şeymişim gibi bakan suratı önümde belirdi.
Hadi ama ne zamandır böyle güçsüz bir kızdım ben?
Hışımla ayağa kalkıp kapıya yürüdüm.Kendimi dışarı atınca ilkbahar rüzgarı suratıma vurdu.İki-üç adım atmıştım ki arkamdan kapı sesi ve bağırma sesi duydum
''Nereye gittiğini zannediyorsun!!''
Fin bir yandan kükrerken bir yandan da bana yaklaşmıştı.
''Yurda'' diyerek kestirip attım.Aslında yurda gitmek de istemiyordum.Ona bakmamak için kafam eğik bir şekilde yürümeye devam edicekken kolumun sertçe tutulduğunu hissettim.Ani gelen güçle arkaya savrulurken kolumdaki el düzelmemi sağladı.
''Hemen eve gir''
sıkıntıyla nefesimi dışarı verdim.
''Bırak da gideyim işte'' dedim yine suratına bakmadan.
''Unuttun mu sana sözüm var''
Hah evet dövüşü ben kazandığım için haftasonu beni dışarı çıkarmak.Bla bla bla.Başka neden olucak ki?Beni istediği için mi?Peh kendini kandırma Al.
Beni eve sürüklerken konuşmasına devam etti.
''Ve ben sözümden hiçbir zaman vazgeçmem''
Evin kapısını kapatmadan beni içeri itti.
''Benim birkaç işim var sakın evden dışarıya çıkayım deme''
Askılıktan siyah deri ceketini aldı
''Nereye?''
''Alt tarafı seni öptüm diye kendini bir şeyim sanma'' diyip kapıyı sertçe örttü.Yine ve yine sinirimi bozmayı başarmıştı.Asıl olay her şeyin tahmin ettiğim gibi çıkması.Öpüşmemiz benim için harikaydı ama onun için sadece salak bir öpücük.
...
Pencereden tekrar etrafı taradım.Gidebilecek bir araç ya da gidebileceğim bir yer arıyordum ama yok yok yok.Cebimdeki telefonu çıkartıp saate baktım. 22.10.Oha zaman ne çabuk geçmiş dersem inanmayın çünkü yaklaşık her dakika da bir saate bakıyorum.Birazdan Harry Potter'da şişen kadın gibi olup gökyüzüne havalanıcam.O derece sıkıldım.Koltuğa balıklama atladım ve ayaklarımı uzatarak iyice yayıldım.Kapının kilidi oynayınca anında doğruldum.İçeri Fin'den önce bol portakal aromalı parfüm girince burnumu tıkadım.Tanrım nasıl bir kokudur o?
Fin içeri girip kapıyı ayağı ile kapattı.Ceketini askılığa bırakıp yanıma oturdu.Kendimi azıcık ileri atıp onu izlemeye başladım.Kafasını geriye attı ve derin bir nefes verdi.Gözlerim açılmış boynuna kaydı.Boynundaki kızarıkları görünce ağzım açık kaldı.Acaba kavga mı etmişti?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Darkness
Teen FictionYeni gelen öğrencileri izleyen grup yavaş yavaş dağıldığında aşağıya inemeye karar verdim.Tam arkamı dönecekken otobüsten inen çocuğa gözlerim ilişti.Onu baştan aşağıya süzmeye başladım.Simsiyahtı.Hemde tamamen.Bakışlarım suratına çıktığında o da ba...