Lanet olsun!! Diyerek yatağımdan kalktım ve çalmayan alarmıma lanetler okuyarak üzerimi giyinmeye başladım. Lanet olsun okula geç kaldım. Derken dengemi kaybedip yere düştüm. Hemen apar topar telefonumu alıp evden koşarak çıktım. Bugün otobüsle gidecektim otobüsü kaçırmamak için durağa koşar adımlarla gitmeye başladım. Bir dakika şaka mı bu yoksa bi rüyamı? S*ktir otobüs gidiyo diyip peşinden koşmaya başladım. Bugün resmen lanetliydi. Otobüse son anda yetişip bindim ve arkadaki boş koltuklardan birine oturup yolu izlemeye başladım. Çok geçmeden okula gelmiştim otobüsten inip sınıfın kapısını açıp kimseyi umursamadan sırama oturdum. Kahvaltı yapmadığım aklıma gelince yemek için bir şeyler almanın iyi bi fikir olduğunu düşünüp kantine gitmeye karar verdim. Kantine indiğimde tost ile portakal suyu alıp sınıfa gecicekken birisi kolumdan tuttu. Jung-Hwa zannedip sinirle arkamı döndüğümde onun olmadığını fark edip tanrıya binlerce kez şükrettim. "Ahh. Şey korkuttum mu?" Demişti jimin hayır anlamında kafamı salladım. Ve birlikte sınıfa doğru yürümeye başladık. Elimdeki tostu farkedip "kahvalti yaptin mi ?" Dedim "yapmaya firsatim olmadi " diyip saclarini karistirdi. Peki o zaman şöyle yapalım diyip jimini durdurdum ve tostumun yarısını elimle eşit parçaya böldüm ve ona uzattım. "Ben zaten bunun hepsini yiyemem al bunu ye" diyip jimine uzattım. "Hayır mia onu sen yemelisin o senin yemeğin" diyip elimi itti. "Jimin al bunu" diyip zorla ağzına tikistirmaya çalıştım. " Tamam tamam alıyorum" diyip tebessüm etti. Ve sınıfa geldik. Yerime oturup arkamı döndüm ve jiminle Hoca gelene kadar konuşmaya başladık.
Jiminin ağzından:
Alarmın sesiyle uyanıp okul için hazırlanıp evden çıktım. Buraya transfer olmuştum. Aman ne güzel. Busanda ki okulumdan disiplin cezası aldığım için buraya transfer olmak zorunda kalmıştım. Yeni okul ortamını düşünürken kafamı çevirdim ve yolun karşısına gecmeye çalışan birisini gördüm ve bi araba geliyordu. Hemen koşup kulakları sağır eden fren sesiyle kızı kendime çektim. İlk üç dakika öyle kaldıktan sonra kız benden ayrılıp gözlerimin içine baktı. Buda neydi böyle. Melekleri kıskandıracak kadar güzeldi. Bembeyaz teni uzun kumral saçları puruzsuz teni ve bana bakan iki adet uzun kirpikli hafif iri gözler. Kendime geldiğimde ismini bilmediğim kız hemen yanımdan uzaklaştı. Arkasından bakakaldım. Umarım tekrar karşılaşırız diyip kafamı öne egdim ve okula yürümeye devam ettim. Sonunda okula gelebilmistim. Öncelikle bayan kim'i bulup sınıfımı ogrenmeliydim. Okulun koridorlarında dolaşırken bayan kimin odası olduğunu düşündüğüm kapıya yöneldim. Ve tahmin ettiğim gibi burası onun odasiydi. Kapıyi tıklayıp içeri girdim " Merhaba sunbennim ben yeni nakil öğrenci park jimin" diyip başımi hafif egdim. İnce tiz sesiyle "hoşgeldin jiminciğim. Hadi gel yeni arkadaşlarınla tanış" diyip ayağa kalktı ve bende arkasından gidiyordum. Bi sınıfın kapısına geldigimizde içeri girdik. Ve bayan kim konuşmaya başlayıp kendimi tanıtmami istedi. "Merhaba. Ben park jimin" diyip sınıfa göz attım. Bir dakika bu o sabah ki kız değilim diyip o tarafa bakmaya başladım. Gerçekten mukemmel gözüküyordu. Bayan kim "boş sıralardan birine oturabilirsin jimin" diyip sıraları gösterdi. Tek boş yer sabahki kızın arkasiydi ve sıraya oturdum. Bayan kim gittikten sonra sınıfa dersin hocası gelmişti ve hemen ders anlatmaya başladı. Ne yani ilk günden dersmi islicektik? Biraz zaman sonra sırama basimi koyup uyumaya çalıştım. O sırada sabah ki kız saçlarıyla oynamaya başladı. O her oynadıkça burnuma gelen kokuyla kendimden geçiyordum. Saçları çok güzel kokuyordu sanki cennetten gelmis gibiydi. Sonunda zil çalmıştı. Tam ayağa kalkacağım sırada sınıfın tüm kızları etrafıma toplanmaya başlayıp sorular sormaya başlamışlardı. Sordukları sorulara teker teker cevap verdikten sonra yanımdan ayrildilar. Telefonumla uğraşmaya başladım. On sıramda bi hareketlilik hissettim ama önemsemeyin telefonuma bakmaya devam ettim taki o sesi duyana kadar. "Merhaba ben mia umarım iyi anlaşırız" kafami kaldırıp sesin kime ait olduğunu merak ettim ve bu oydu. Kendisi gibi seside güzeldi. "Bende park jimin " diyip tebessüm ettim. Ve konuşmaya devam etti."Şey sabah olanlar için teşekkür ederim" diyip kafasını başka yere çevirdi. Espriye çevirip "bir daha dikkatli olmalısın yoksa bu kadar şanslı olmazsın" diyip tekrar güldüm. "Haklısın bi anlık dalgınlığıma gelmiş" diyip gülümsedi ve başka yerlere bakmaya başladı ve tekrar ekledi. "Istersen teneffüste sana okulu gezdirebilirim" bu söylediği hiçte fena değildi. Olur anlamında kafamı salladım ve hocanın gelmesiyle konuşmamıza ara verdik.Sonunda zil çalmıştı. Mia ile sınıftan çıkıp okulu gezmeye başladık gerçekten okul çok büyüktü. Okulun her yerini gezdikten sonra sınıfa çıkma kararı aldık ve sınıfa doğru yürümeye başladık. Sınıfa geldiğimde arkama baktım mia yoktu herhalde bi yere gitti diyerek sırama geçtim.
Okuldan çıkma saatimiz gelmişti ama mia hala ortalıkta yoktu. Telefonuma gelen bildirim sesiyle telefonu elime alıp gelen mesajı okumaya başladım. Mesaj Kooktandı.
jungkook:
Huyung bu akşam bizim oradaki yeni açilan cafede bulusucaz işin yoksa sende gel.
- Bu akşam size katılamıyorum Kook. Ama yarın okul çıkışı bir şeyler yapabiliriz ☺
Diyip telefonun kilidini kapatıp okuldan çıktım ve çokta uzak olmayan evime gitmek için yola koyuldum. Eve geldiğimde kendimi yatağa atıp müzik dinlemeye başladım. Ve artık yavaşça göz kapaklarım kapaniyordu. Uykunun sessiz karanlığına teslim oldum. Telefonumun çalmasıyla uykumdan uyanmıştım arayan kooktu ve yarı uykulu gözlerle telefonu açtım
-efendim Kook
- hyung yarın bu kafeye kesinlikle gelelim. Bir tane garson kız var çok güzel görsen dibin düşer Onu hemen kendime yapmam lazım
- ben sana boşuna ergen demiyorum diyip kikirdadim.
-neyse hyung sonra ararım kapatmam lazım
Diyip telefonu kapatı saçlarımı geriye atıp ergen ne olucak diyip telefonu yatağın üzerine fırlatıp tekrar uyumaya çalıştım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüreğim seni çok sevdi ...Pjm
Proză scurtă"Beni bu karanlık, çıkmaz sokaktan kurtarırmısın park jimin?"