Kalanla Giden

Annesiz Bir Hayat

Güneş ağır ağır doğuyordu.Kaya uyanmıştı ama gözlerini açamadı dün çok ağladığı için biraz ağrıyordu. Zor da olsa gözlerini açtı. Hemen telefona sarıldı saat daha 6:15'ti. Doğruldu yatağından ve odasına gitti. Annesinin ona hediye ettiği en sevdiği eşofmanını giydi Kaya ve dışarı çıktı. Kaya her sabah annesi ile yürüyüşe giderdi. Bazen de sinirliyken ya da mutluyken koşardı Kaya. Evet nereye gittiğini bilmeden koşardı. Sinirini böyle atar mutluluğunu böyle yaşardı. Sporu severdi Kaya en çokta voleybol oynamayı. Kaya merkezde olan evlerinden başladı koşmaya. Kaya'nın geldiği yerse çok garipti o kötü olayın yaşandığı yere gelmişti Kaya. Oturdu kaldırıma düşündü,düşündü,düşündü. Kaya çalan telefonu ile irkildi arayan Su'ydu. Su endişeli bir sesle Kaya neredesin çok merak ettik seni saatten haberin var mı senin ? Kaya saate baktı saat 11 olmuştu. Kaya çok uzun süre orada oturduğunu anladı ve doğruldu Su'ya koşuda olduğunu ve geleceğini söyledi. Kaya eve geldiğinde kahvaltı hazırdı. Kaya duşunu aldı ve kahvaltı masasına oturdu. Ahmet Bey bir konuşma yapmak istedi ve ayağa kalktı:

-Çocuklarım biliyorum anneniz vefat etti ama hayat bitmedi lütfen üzülmeyin. O sizin ne olursa olsun mutlu olmanızı isterdi her zaman ve hala da istiyordur. Siz artık bana emanetsiniz. Herşeyimle her zaman yanınızdayım çocuklarım sizi çok seviyorum. Sizler bana annenizin emanetisiniz. Kendinize dikkat edin.

dedi Ahmet Bey ve kahvaltıya başladılar. Kaya bu şehirden bu kötü şehirden uzaklaşmak istiyordu. Zaten bir b*ka yaramazdı bu şehir. Anamur diye şehir mi olur dedi Kaya sadece muz serası hiçbir yeşillik falan yok dedi. Kaya'nın aklında tatile gitmek buradan 1 hafta uzaklaşmak istiyordu okul falan umurunda değildi. Babasına açtı bu konuyu Su ve Seda'yı da yanına almak istiyordu. Babası izin verdi. Antalya'ya gitmek istiyordu Kaya. Kahvaltıdan sonra hepsi arabaya binip otobüs terminaline gittiler biletleri ertesi gün sabah 11'e aldılar. Kaya çok mutluydu sevdiği ve kardeşi ile gezmeye tatile gidecekti. Kaya bu günü dışarıda geçirmek istiyordu. Su ile sahile inip denizi maviyi izlemek istiyordu zaten huzur bulduğu tek şey oydu. Sahile gidiyorlardı...

Sahile vardıklarında Kaya bir banka oturdu ve Su'yu yanına aldı omzuna koydu başını Kaya. Burada uyumak istiyordu sadece. Huzur bulduğu yerlerden birisiydi Su'yun omuzu. Dertleşiyorlardı Su ile zaman ilerlemişti. Tam kalkacaklardı önlerinden Su'yun eski sevgilisi geçti. Kaya'ya geldi başsağlığı diledi ardından Su'yu da tokaladı. Kaya aklına olumsuz şeyler getirmedi ne de olsa bir yaşanmışlık vardı. Biraz konuştuktan sonra ayrıldılar sahilden. Su eve gitmek için izin istedi. Su ayrıldı Kaya da eve doğru yola koyulmuştu ama Kaya cüzdanını düşürdüğünü fark etti. Geriye Su ile oturdukları yere doğru yola koyuldu tekrar. Vardıklarında bankta bir kızla bir erkek sarılmış oturuyordu. Arkadan bakınca Su'ya benzetti Kaya o kızı pardon cüzdanımı düşürmüşüm dediğinde kız bir anda ayağa kalktı ve Kaya beyninden vurulmuşa döndü. Su'ydu o kız Kaya bir anda koştu. Arkasına bakmadan koştu gitti uzaklaştı oradan. Koştu sadece Kaya nereye gittiğini bilmeden o yolun koştu... Yorulduğunu hissettiğinde durdu Kaya geldiği yer annesinin kaza yaptığı yerdi. Oturdu oraya ağlamaya başladı Kaya:

- Anne sana çok ihtiyacım ne olur gel özledim seni anne sana çok ihtiyacım var. Şu an şu yaşadıklarımı görsen sende ağlardın benimle. Hayat gerçekten çok acıymış anne. Senin ölümün geldi hiç beklemeden. Ardında şu bugün gördüklerim beni çok üzdü. 3 senemin böyle bir şey yaptığına hala inanamıyorum. Annem sen haklıymışsın kimseyi kendinden çok sevmeyecekmişsin. Anne yazdığın notları okuyordum. Onlara uyup kendimi üzmeyeceğim üniversiteye hazırlanacağım annem. Yazmaya da devam ediyorum annem haberin olsun. Seni çok seviyorum geleceğim annem her zaman böyle üzüldüğümde sevindiğimde seni seviyorum kendine iyi bak annem. 

dedi ve Kaya oradan ayrıldı eve doğru yola koyuldu eve geldiğinde fark etti ki 20 cevapsız çağrı 42 tane de mesaj vardı. Hepsini Su atmıştı ama Kaya hiçbirine cevap vermedi ve yatağına geçip derin bir uykuya daldı...

Bölüm altıda görüşmek üzere...