Evimde oturmuş kaderin bana getireceklerini bekliyorum. Belirsizlikler içindeyim. Yoruldum tek başıma savaşmaktan belki de şimdi bu yüzden çekildim kabuğuma. Sanki kabuğumdayken her şeyi görmezden gelirsem biraz daha sağlam tutunabilirim hayata.
Güçsüzüm olanlar karşısında. Yaralıyım kanıyorum. Söylenenleri kaldiramiyorum. Bu gün bi arkadaşımla konuştum 2 3 gün önce onunla konuşmuş .
" ben artık onu serbest bıraktım istediğiyle görüşebilir ilk bana haberi gelir zaten bence o bu şehirden gitsin gittiği yerde iş kursun" demiş.
Ağlar mısın güler misin .
Sen kimsin ???
Ne karisirsin??
Sanane ??
Duydugumda aklım bunlarla kalbin başka şeylerle oyalandi bi süre.
Yazık !
İnan çok yazık!
Bırakacaktim onu , kapımın önüne attıklarında ölseydi bari , şimdi bunları diyemezdi bana. Ayrılalı 4 ay geçmişti ama ilk defa bu gün hissettim onsuzluğu ve beni sevmediğini .
Acımı atamıyor yüregim. Kırılıyorum belki çok sevmedim ama o benim bir parçamdi , belli ki onun kurallarına uyarsam yanımdaydi ama ben o kurallara uymustum.
Şimdi savruluyorum ama bekliyorum. Hani kül de son bi kıvılcım kalır ya yanmak sönmek arası, işte o umutla bekliyorum. Biri gelip beni çekip alsa bu çıkmazlardan diye..
Aslında dediğim gibi kendime acıyorum nası inandım nasıl bu kadar emek verdim diye. Sadece bir parçamdi ama neyim hala bulamıyorum belki abim belki babam belki başımı yaslayacak omzum belki hayatımı paylaştığım biri belki de can parçam..
Sevgimi sorguladığımda kendim bile cevaplayamiyorum. Başka bir şeydi işte, benim için tarifi yok benzeri yok. Bu yüzden de acımı paylaşabiliyorum başka biriyle..
Gizli gizli acımı anlatıyorum birine ona sarılıyorum ona sığınıyorum. Onun bu söylediklerini duyunca aradım geldi sığınağım sarıldım anlattım paylaştım acımı, varlığını hissettim ,güven buldum sakinleştim. Yaralarımdan öptü beni..
Şimdi evimdeyim. Kendimle konuştum uzun uzun. İlk defa karar verdim, gitmeliyim bu şehirden en kisa zamanda sessizce usulca..
Günlük rutinlerle, en azami şekilde yaşıyorum nefes al, yemek ye, ödeme yap duş al.
Gün içinde arada aklıma o geliyor aramayacagim, kendime haksızlık etmek istemiyorum artık. Çünkü daha öncesinde arıyordum, napiyorsun diye, o zaman daha çok yaralanmamıştım duymamıştım ondan yaralı sözler.
Dün gece saat 3 de aradı, sanırım çok içmişti ,işlerimi bitirirsem gelicem yanına dedi gelmedi. Sonra aradım çok uykum var eve geldim dedi. Sadece o kadar .
Evet gerçekten sadece o kadar .Gün içinde belki aklına geldi belki sıkıldı belki rehberde tesadüfen adımı gördü aradı. Zehirlendim sanırım ölsem haberin olmayacak dedim. Nerden olsun dedi, sadece o kadar aramadi merak etmedi iyi miyim noldu ?
Cidden çok acı bir zamanlar hastanede başında ağladığım ,gözüm gibi baktığım, hayatından endişe ettiğim insanın benim için endişelenmemesi değil, merak bile etmemesi.
Olsun biliyorum atlatacağım bunu da. Ya bu gün ya bi gün...
Beni hayatında bi eklenti olarak görüyor biliyorum ,bazen eskilerden bi anı gibi aklına geliyorum o kadar. Yine anıları geldi aklına galiba, aradı 2 gün sonra terasta mangal yapalım dedi , biliyorum ona da gelmeyecek ama artık ben de yapmak istemiyorum. Değmez çünkü, şimdiye kadar nasıl değmediyse, şimdi de değmeyecek !
Kendimi nasıl hissettiğimi nasıl tarif etsem bilmiyorum. Sanki hiç sevilmemiş gibi..
Bazen benden kurtulmak istediğini hissediyorum sanki onun ayağına bağım, vereyim paranı git diyor .
Yazık
İnan çok yazık
Ben oysaki onun koynumda uyuduğu zamanları bilirim.
Düşünüyorum ben istiyor muyum? İstemiyorum . Onun kuralları, onun hayatı, o çok zor. Ben benim onda gördüğüm kıyamadiğım, emek verdiğim tarafını istiyorum.
Onun şartları oldukça zaten hayatımın esir olacağını biliyorum. Evde her daim koca bekleyen , çocuk bakıcısı olacağımı da biliyorum. Ben yapamam. Benim içimde her an beni rahatsız eden, hayatta iz birakmalisin diyen, bir ses var ve ben artık bu sesi susturamıyorum. Ben bu hayatta silinip gitmek istemiyorum ama o benden o özgüveni o inancı almış yeni yeni farkediyorum çok korkuyorum herseyden . Zihnime esir etmiş beni . Hani bir fotoğraf var , filin boynunda bir ip ipin diğer ucunda bir çocuk fil kaçıp gidemiyor , aynı öyleyim.
Bu hayat bir şans her şey denemeye, risk almaya değer sonuçta nasıl olsa ölüyoruz. Boşa yaşamamalıyız arkamızdan demeliler zamanında o burdan ayak izlerini bırakıp geçti.
Bir msj geldi 4 ay öncesinden yarım kalan " ayakkabıları almayi düşünmüyor sun" mesajın içeriden daha çok mesajın gelmesine sevindim. Yaşadıklarım arasında hatırlayıp da beni üzmesinden çok utandıran olayın kahramanı :)
Aradım sesini duyunca bir garip oldum utanmayla pişmanlık arası ince çizgi. Sadece seni düşündüğüm için böyle yaptım, ama artık kurtuldum diyebildim. O da zaman geçti üzerinden kızgınlığım geçti dedi. Dese de ben kendimi affetmedim, biliyorum o da kibarlığıdan dedi. Ayakkabılarımı getirecek prensim :) ama bu masalın pamuk prensesi olacağımı sanmıyorum.
Onunla ayrılmıştık yeni bir hayata adım atmam gerekiyordu. İki senedir hayatım zindan olmuştu artık hayatı yaşamaya karar vermistim . Prensle tatile gidecektik yola çıktık. Aradı anlayınca da beni tehdit ederek geri döndürdü. Rezilliği düşünün artık. İşte o zaman dönerken ayakkabılarımı unutmuşum :)
Bu aralar geçmişimle yüzleşiyorum sanırım. .
Eski sevgilim msj attı. Merak etmiş, bana kızgınlıgı geçmiş, hatta teşekkür etti. İşin tuhafı bana niye kızdıgını bile hatırlamıyorum. Ne yaşandı nasıl bitti hiçbir fikrim yok. Hatta daha tuhafi mesajıydı ;
Bana yaptıklarından dolayı hiç pişmanlık duydun mu? diye sorsam hiçbir şey yapmadım diye kendini savunmaya başlayabilirsin.
Senden bir insanın kendisi için herkesi silebileceğini ve silmesi gerektiğini öğrendim
Hislerim ile hareket etmemeyi, duygularımı bastırmayı senin sayende başardım 👏
Sen de çok hırslıydın amaçların için her şeyi yakabilirdin , her şeyi idare edebilirdin. Bende kıza bak kafasını kaç yönlü çalıştırıyor ama ben de salak değilim diyerek seni örnek aldığımı belirtebilirim"
Haklıydı. Tanımıştı beni ama inan şimdi öyle değilim. Sindim köşeme.
Bu günlerde de iyice silindim hayattan. Günler geçsin diye yaşıyorum. Ona çok kızıyorum bu aralar , kızgınlıgım sevgiden değil neden inan ben de bilmiyorum.
Arada aklına gelince arıyor. Napıyorsun kim var yaninda diye, ben de aradım kimi aradın dedi ..Ben şok ! Birden arka fonda bir iki saniyelik bir kız sesi ...Kim var yanında ? Sanane kim varsa yanımda dedi . Ben yine şok ! İnanamıyordum duyduklarıma bir gün biliyordum hayatına biri gireceğini ama bu bu şekilde olmamalıydı. En azından bu kadar saygısızca olmamalıydı. Daha önce aramızda bunun şakasını bile yaptığımız zaman, ilk sana söylerim hayatıma biri girerse diyordu ve inan biri var dese kesinlikle aramazdim.
Ben ona çok emek verdim, yanında oldum, ameliyat salonunda tek başıma onu saatlerce ağlayarak bekledim. Bu adam en azından o 2 saniyelik sesin sahibinin yanında benimle bu kadar küçük düşürücü konuşmamalıydı, ben ki onun kişiliğini küçük düşürecek en ufak bir saygısızlıkda bulunmadım.
Durdu zaman saat 4 . Yatağımdayım, şuan aklımdan binlerce senaryo geçiyor, sanki gözlerimin önünde onları görebiliyorum. Her şeyini bildiğin bir insanın neler yapabileceğini bilmek de çok kötüymüş. Viskisinden bir yudum alşını eve girişini,eve girer girmez lavaboda saçlarını yikayışını her şeyi. Hissizim, karanlıktayım, tuhaf bir şekilde onları gözlerimin önünde görmeme rağmen acı duymuyorum kırgınım.
Niye bana söylemedi, söylese aramazdım. Benimle niye böyle konuştu? Çünkü o benim ortağım, hala ben denildiğinde o , o denildiğinde ben akla geliyorum. Birbirimize karşı sayımızı korumalıydık.
Sabahladim, bir sürü mesaj attım. Mesajlara bakıp bakıp cevap atmıyor,mavi tıkları izliyorum. Normalde böyle bir durumda fotoğraf çeker atardi, yanlış anladın bak burdayım diye yada eve girince hemen aradı .Ayrıldığımız zaman da bile bu sekilde davranmıştı. Bu ilkti.
Bundan önceki ilişkimde buna benzer bir şey yaşadığım zaman koltukları yumruklayarak ağladığımı hatırlıyorum. Bu sefer sessizdi acım yorgun düşmüştüm ya yılların öğretisiydi bu yada büyümüştü kalbim. Kabullenmiştim belki de onsuzluğu.
Gün doğdu, uykusuzum. Düşündüm bütün gece, kızdım kendime, saçma sapan çıkarımlar yaparak kendime kurallar üretim.Daha sonra yine yanma diye..
Sonra 1 msj geldi, arayacağım seni. Şimdi uzun uzun anlatıp sıkmak istemiyorum canımı. Sadece yanında 45 yaşında kazı arazisinde eşiyle çobanlık yapan bi kadın olduğuna yemin etti. Biri olsa hayatımda sana söylerim dedi . İnanmadım !
Seninle konuşmak istiyorum, işin bittiğinde dön bana dedim. Tamam dedi. İşi bir türlü bitmedi. Aynı şehirde bir 20 dakika ayırıp birbirimizi göremiyoruz. İnanılır gibi değil belki de bilinçli gelmiyor. İkinci ihtimal daha kuvvetle muhtemel.
Ertesi gün yine işin bitince buluşalım dedim, tamam dedi. Dönmeyince aradım, mesaj at diye bildirim geldi, hemen ardından kimle konuşuyorsun sen dedi. Kimseyle dedim, inanmıyorum sana dedi. Amaç ne ?
Daha sonraki günlerde de aramızda buna benzer konuşmalar geçti ama asla buluşmadik. Kimlesin, nerdesin. Sen yapınca bir şey olmuyor ama ben yapınca büyütüyorsun tarzında saçma sapan şeyler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Mavisi
NonfiksiBelime uzanan altın kahve saçlarımı onun isteğile kestirip gece mavisine boyadım. Herşeyi onun kurallarına ve isteklerine göre yaşadım fazla fedakardim .Şimdi o yok ve ben tek başıma kaldım. Tekrardan hayata tutanabilir miyim bilmiyorum ama hayat...