VEDA

11 1 0
                                    

Babamla beraber eve gelmiştik. Nedense ikisi de çok üzgün görünüyordu. Akşam yemeğinde sorabilirim. Şimdi önemli bir işim var sonuçta.

Bir süre sadece telefona baktım en son cesaretimi  toplayıp ekran kilidini açtım ama annem "kızım yemek hazır hem acil birşey konuşmamız  gerekiyor" dedi. Neden sesi titremişti?

Daha fazla bekletmeyip aşağı indim.
Annem gözyaşlarını siliyordu. Hemen yanlarına gittim. Babam"otur kızım"dedi. Karşılarındaki koltuğa oturup dinlemeye başladım.

Babam"sözümü kesmeden dinle rüya" diye başlayınca korkmuştum."kızım bu yaptıklarımızın hepsi iyiliğin için. İstanbula gidiyorsun, yarın" son kelime beynimde yankılanmıştı.

Devam etti "bir süre buraya gelemeyeceksin, osman beyin müdürü olduğu okula gideceksin. Orada sana bir ev ayarladık. Doruk'un evine gidip onunda eşyalarını al. En azından hatıraları seninle olsun" bunu dedikten sonra hıçkırıklarımı tutamamıştım. Ne itiraz edebilecek ne de konuşacak halim vardı. Odama  gidip eşyalarımı toplamaya başladım.

Gözüme telefonum takıldı. Ama ben buradan gidersem  katili nasıl bulacaktım. Hemen telefonu açtım dosyada şüphelilerin olduğu yere baktım. Neredeyse bütün şüpheliler istanbuldaydı şu an sevinsem mi üzülsem mi bilemedim.

İşim bitince dışarı çıktım. Yağmur yağıyordu. Onun evine yürümeye başladım. Yağmur damlaları göz yaşlarımı saklıyordu.

Evinin önünde durdum ışıkları yanmadığı için canım nasıl yandığını anlatamam

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Evinin önünde durdum ışıkları yanmadığı için canım nasıl yandığını anlatamam. Doruk bu evde tek yaşıyordu. Daha çok anıları hatırlayıp canım yanmadan içeri girdim. Bomboştu ama onun kokusu vardı her yerde. Ağlaya ağlaya eşyalarını toplamaya başladım. Parfümlerini, saatlerini, kıyafetlerini hatta son yattığı yatak örtüsünü ona dair herşeyi aldım. Parfümünü çantama koydum kokusu hep yanımda olsun diye.

Şimdi ona veda etmem gerekiyordu.

Mezarlığa gittim onun ve cerenin mezarları yanyanaydı. Ortalarına oturup dua edip ağladım. Olduğum yere yattım. Yağmur beni ıslatıyordu ortamdaki tek nefes benimkiydi. Çantamdan parfümü çıkarıp havaya sıktım. Şu an sanki yanımdaydı mezar taşı olmasa sarılıp ona uyuyacaktım.
Ama sadece kokusunu içime çekip ağladım...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 23, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KabusHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin