İhanet

42 2 0
                                    

  Her yerim ağrıyordu. Antrenmanlar beni çok yoruyordu. Telefonumu çıkartıp saate baktığımda yediyi gösteriyordu. Birazdan  yemek saatiydi.Dylan hâla görünürde yoktu.Telefonumun mesaj bölümünü açarak "Nerede kaldın kanka beni meraklandiriyorsun."Bu mesajı Dylan'a yazmıştım.

   Lucy ve Adrian yemekhaneye gitmişlerdi ama ben dışarda Dylan'ı beklemeliydim. Onu beklerken yanıma Bella geldi aynı anda telefonum titredi.Mesaj Dylan'dandı.

"Yurdun önündeyim, birazdan orada olurum."

Onu beklerken Bella ile konuşuyorduk.Kapıda Dylan göründü. Buradayız manasında elimi salladım. Yanımıza geldiğinde "Bu da Bella benim en iyi dostlarimdan biri."Yüzünde şaşırmış gibi bir ifade vardı. Ayrıca kaşı patlamış gibi duruyordu fakat karanlıkta doğru düzgün göremiyordum.

  Bella yanımdan ayrıldığında Dylan'la ikimiz yemekhaneye doğru yola koyulduk. Tekrar yüzüne baktığımda kaşı tekrardan dikkatimi çekmişti.

  Kolundan tuttuğum gibi ecza dolabının yanına getirdim.Tentürdiyot,oksijenli su ve gazlı bezi çıkardım.Kaşındaki yarayı temizlerken aynı anda "Kim ,neden yaptı sana bunu?"dedim,sesim endişeli çıkmıştı.

  Bana bakarak "Endişelenme Avril,sana anlatacaklarım var."aynı anda pansumanını bitirmiştim.Beni elimden tutarak bahçeye çikardi. Bir banka oturduk.

  "Sana anlatıcam lütfen bana inan. Luke seni aldatıyor. Hem de hiç düşünemeyeceğin biriyle."Başını öne doğru eğmişti.Bu lafları duyduğumda gözlerim dolmuştu."Ki-ki-kim kiminle aldatıyor?"

  Tekrar başını kaldırdı ve ellerimden tuttu"Gözlerimin içine bak Avril,sana her şeyi anlatıcam. Ben yurda getirilirken Luke ve Bella'yı  el ele Mc Donald's'ın  önünde gördüm.Luke ile çarpışmıştık.Beni o günden beri tanıyor.Seninle tanıştığımızı öğrendiğinde çıldırmıştı değil mi? Çünkü bunları sana anlatacağımdan korkuyordu.Bugünde tanıştıktan sonra onunla konuşmaya gittim kavga etmek gibi bir niyetim yoktu ama bana yumruk atınca olay büyüdü."

  Bunca şeye dayanamayacak gibi hissediyordum. Bir yandan Luke'un bana ettiği ihaneti mi düşüneyim yoksa Bella'nın beni arkamdan  vurmasını mı?Dostuna güvenmezsen kime inanacaktın?

  Ben Bella'ya güveniyordum ama bunları duyunca kendimi kullanılmış hissetmiştim.Luke ile Bella onca zamandan beri bu yüzden mi tuhaf davranıyordu?

  Bunları düşünürken başım delice dönmeye başlamıştı.Dylan'a "Ben iyi değilim " dediğimde Kucağına yığılıp kalmıştım.Sonrasını hatırlamıyorum.

  Gözlerimi açtığımda başımda duran Lucy'e "Nerdeyim ben?Ne oldu bana?"diye sordum.

  Elimi kıpırdattıgımda serum iğnesinin batmasıyla revirde olduğumu anladım.Lucy"Sadece bayıldın.Doktor tahlil yapmak için kan aldı, birazdan sonuçların çıkar."Lucy önümden çekilince odadaki sandalyede  Dylan'ın oturduğunu gördüm.

  Dylan bana bakarken gülümsüyordu."Beni çok korkuttun ,iyi olucaksın Avril."

  Revirde görevli olan doktor gelince hafifçe dogruldum. "Avril arkadaşlarını ve bizi çok korkuttun.Durumun gayet iyi.Nöbet geçirdin bundan sonra stres,üzüntü ve korkudan uzak durmalısın.Hastalığın epilepsi.Sana ilaç yazdım uç ayda bir de kontrolünü yaptıracağız."

  Doktor çıktığında Lucy boynuma sarıldı."İyi olucaksın Avril birlikte atlatacağız.Söz mü?Çok yorgun görünüyorsun şimdi uyumalısın."

  Ardından Dylan yanıma yaklaştı"Özür dilerim ama bilmen gerekirdi, kendin görseydin daha kötü olabilirdin."Ona hiç kızmamıştım.Doğru söylüyordu kendim görsem daha kötü olabilirdim.

  "Çok teşekkür ederim özür dileme sakın, bugün yanımda olmasaydın neler olacağını düşünemiyorum bile"Lucy ve Dylan kaşlarını catarak "Düşünme zaten hadi uyku vakti kapat gözlerini."Üzerimi örttüler ve sandelyelere oturdular.

  Çok yorulmuştum.Gözlerimi kapattığım gibi uykuya dalmışım.

  Sabah olduğunda Dylan beni Lucy gibi dürterek uyandırmıştı. "Hadi kalk Uykucu serum bitti sen uyanamadın."Ona yan yan bakarak "Şuan benim en berbat halimi göruyorsun değerini bil."dedim."Evet şuan  ben yastığına sarılmış bir koala görüyorum."

  Lucy kıkırdıyordu.Yataktan kalkmama yardım ettiklerinde ayaklarım tutulmuştu."Ahh hadi ama Avril büyükannem gibi yürüyorsun."bunu söyleyen Dylan'dı.Lucy"Onu kucaklayamaz mısın?"dedi.Lucy'e ters ters bakarak "Bu delilik yurttan birileri görürse iyi olmaz."dedim.

Dylan "Ben deliyim o zaman" diyerek beni kucakladı. Bacaklarımı sallamaya calıstım.Çok yorulmuştum görevlilere yakalanmadığımız sürece sorun yoktu.

  Saat sabahın beş buçuğuydu ve herkes uyuyordu.Dylan bizi yatakhanenin kapısının önune kadar bıraktı.Erkekler yatakhanesinin olduğu koridora doğru yürüdü.

  Yatağıma uzandım bugün raporluydum. Gözlerimi kapattım ve kendimi uykunun şefkatli kollarına bıraktım...

  Uyandığımda yatakhanede kimseler yoktu.Muhtemelen derste olacaklardı.Telefonumu kurcalamak için çıkarttım. Biraz Zombie Tsunami oynadıktan sonra saate baktım. Birazdan dersten çıkacaklardı.Bella'nın yüzünü görmek istemiyordum.

  Lucy geldiği gibi beni dışarı çıkarmasını isteyecektim.Kızlar yavaş yavaş yatakhaneye gelmeye başladılar. Beni görenler "Geçmiş olsun,iyi misin?" türünden şeyler söylediler. Lucy de gelmişti. Hava almak için dışarı çıkmak istediğimi söyledim ve beni iki- üç kat giydirerek dışarı çikardı.

  Telefonuma gelen mesajla irkildim.Mesaj Dylan'dandı "Sevgili kankacığım uyanmış mı bakalım? Lucy'den seni bahçeye çikarmasını söyle ."Cevap olarak "Bahçedeyiz zaten şapşal  :)" yazdım.

  Çok geçmeden  Dylan oturduğumuz banka geldi.Bana çocuk muamelesi yaparak "Oyy oyy küçük hanımlar nasılmış? Kapşonunu tak yoksa üşütüceksin."Kapşonu başıma geçirdi. Dirseğimi geçirerek "Ben çocuk değilim bi kere" dedim.

  Adrian geldiğinde Lucy yan taraftaki banka geçti.Hava kararmış sokak lambaları yanmıştı.

Yurdun kapısında iki kişi belirdi, sarılıyorlardı.Çok geçmeden kim olduğunu anladım.Bunlar Luke ve Bella'ydı.Muhtemelen bizi görmemişlerdi.

  Gözümden istemsizce  bir damla yaş süzüldü.Dylan onları görmemiş olucaktı ki neden ağladığımı sordu. Sinirlenmiştim,cevap vermeden onlara doğru hızlıca yürümeye başladım.

  Vardığımda Luke'un suratına bi tokat yapıştırdım."Nasıl yaparsınız,yüzüme gülerken arkamdan bunca işi nasıl çevirirsiniz.İkinizden de nefret ediyorum,ikinizdende!"

  Dylan kolumdan tutup yüzümü ellerinin arasına aldı."Avril kendini üzmemelisin,değmez."O bunları söylerken göz yaşlarım durmaksızın akıyordu.O ikisi gitmişlerdi.Dylan'a sarılarak "İyi ki yanımdasın,sen benim en iyi dostumsun."Dylan kulağıma "Hep yanında olucam sen benim en iyi dostumsun, Şapşal"diye fısıldadı.

  Lucy olanları görmüş olucaktı ki yanımıza geldi. "Noldu sana iyi misin?"İyiyim anlamında başımı salladım.Ardından yemekhaneye gittik.Balık sevmediğim için bisey yememistim.

  Lucy ağzıma ekmekleri teperek "Yemelisin yoksa halsiz düşüceksin."dedi.Adrian ve Dylan da ona katılarak "Ye yoksa sana bakmayız."dediler.Hep birlikte kahkahalarla olan seylere inat güldük.

Mutluydum onca olanlardan sonra evet mutluydum. Dostlarınız olunca aşamayacağınız engel yoktu.Dost bildikleriniz size çelme takabilirdi ama diğer dostlarınız mutlaka elinizden tutup sizi kaldırır,yaralarınızı iyilestirirlerdi.

-------------------------------------------------------------------------------------------------

(Devamı gelecek arkadaşlar, boş zamanlarimda yazıyorum.)

Kanka Ayağı G*t AyağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin