▓▓▓◈▓▓▓
Diğer bölümü atlamayınız. Şimdiden iyi geceler. ♥
▓▓▓◈▓▓▓
Ben size şeyden bahsetmiş miydim?
Hayatımın en boktan anından...
Bahsetmedim değil mi?
Tabiki de bahsetmedim çünkü şuan lanet olasıca o boktan anı yaşıyordum.
Ben az önce rekorlar kitabına girecek kadar saçma küfürler savurup, lanet bir korna yüzünden irkilerek kıç üstüne düşmüştüm ya....
Ha, işte o lanet kornanın sahibi yine o lanet sesinde sahibi olur kendisi Park Chanyeolden başkası değildi.
Tanrım, beni kutsal su diye sidik suyunda mı vaftiz ettiler diye yakınmadım da değil. Sonuç olarak son otobüsü kaçırdığım için şuan onun son model arabasında benim evime doğru gidiyorduk.
Ha tabi birde Kyungsoonun hala ardı ardına gelen mesajları yüzünden doğru dürüst sessizliğede gömülemiyorduk. Çünkü bildirim sesim
Oh Sehun'nun yehettttt diye bağırdığı, uyuzluk olsun diye yaptığım ama şuan lanet ettiğim bildirim sesiydi .
Ne saçma bir cümle oldu bu, tanrım keşke ölsem..."Şunu sessizce al! "
Kulaklarıma dolan emredici sesle ile elim ayağım birbirine dolaşacak şekilde ekranı açıp, paneli aşağı indirirken gördüğüm mesajla arabada yankılanan bir kahkaha atmıştım.
Sahi ben size dengesiz olduğumdan da bahsetmemiştim değil mi ?
Sanmıyorum, sizde bunu benimle ve profesör Parkla öğreniyorsunuz muhtelemelen. Çünkü ben dengesiz biri değildim.
"Baekhyun korkutuyorsun beni. "Derken ben hala tuhaf bir şekilde güldüğüm için kızardığıma emin olduğum yanaklarımla ona dönmüştüm.
"Sebep profesör? "Diye meydan okuyarak gözlerine baktığımda bakışlarını benden çekip yola dönmüştü.
"Dersime girdiğinden beri hiç böyle ani ataklar yaptığını görmemiştim.
"Hımmm,demek görmediniz. Neden acaba? "Diye sorduğumda içmeden sarhoş oldu tabirini harfi harfine yaşıyordum.
Yoksa ben kim o zebellah gibi adama bunları söylemek kim? Sinek gibi ezer be bu beni!
"Sen iyi misin? "
"Bugün bu kaçıncı iyi misin deyişiniz? Ne bu ilgi, siz okulun mezar suratlı adamısınız. Az ağır olun be "diye omuz silkip yüzümü camadoğru tuhaf dehşet karışımı ifadeyle çevirdiğimde kafama vurmayı ihmal etmemiştim.
Belkide fazla gereksiz hücrem olduğu için bu kadar saçma şeyler söylüyordum. Ölsün fazla hücreler diyerek bir kaç kez daha kafama vurduğumda araba yankılan bana ait olmadığına emin olduğum kahkahayla elim havada kalmıştı.
İnanmaz gözlerle yana döndüğümde az önce mezar suratlı dediğim adam kesinlikle beni zirveye ulaştıracak şekilde gülüyordu. Neyin zirvesi olduğumu söylememe gerek yoktu sanırım.
"Mezar surat mı? Tanrım bana böyle mi hitap ediyorsunuz aranızda? "diye kahkaha atmaktan boğuklaşan sesiyle gözlerime baktığında elim ben fark etmeden yanağındaki gamzeye ulaşmış yumuşak çukura işaret parmağımı bastırmıştı.
Tabi ben bunu yaptığımı fark edene kadar kahkaha sesi dinmiş, araba durmış, ön farlar kapatılmıştı.
Kulağa romantik bir anın başlangıcı ,belki sert ve şehvetli bir öpücüğün habercisi gibi gelebilir ama tabiki de öyle bir şey olmadı .
Profesör, sertçe parmağımı geri itmiş ve benden tarafa eğilerek kapıyı açıp sert bir sesle çıkmamı söylemişti.
Yaptığımı fark ettiğimde dehşetle gözlerim yuvalarından çıkacak kadar açılmış bir şekilde arabadan inip önünde eğilerek özür dileyip kaldığım evin kapısına yapışarak hızlı hızlı yumruklamaya başlamıştım.
"Tanrım Soo aç kağıyı, KYUNGSOOOOOO! Ben bittim.20 krediden çaktımmmm götümüüüü yamultacak annem."diye bağırdığımda açılan kapıyla sıkıca ona sarılmıştım ki Kyungsoonun boktan cümlesiyle dişlerimi omuzuna geçirmiştim.
"Mezar surat sana delirmişsin gibi bakıyor çiftkaşar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ex Prof VIII [Chanbaek Texting]
FanfictionByun Baekhyun belkide hayatının en büyük hatasını telefonunu profesörüne kaptırdığında yapmıştı.