Y/N: Birkaç ay önce demiştim ki "angst yazmam yazanın da aq" :)
Yani sıprayz son dedim gençler sövün pls. İyi okumalar.Yixing izin istercesine Junmyeona baktı. Junmyeon başıyla onayladı ve Yixing bir teşekkür mırıldanarak gelen ambulansa bindi. Yifan'ın elini tutarak bir şeyler geveledi. Lakin ne kendisi söylediklerinin farkındaydı, ne de Yifan söylediklerini anlayacak durumdaydı.
Küçük olan, dolu gözleriyle histerik bir kahkaha attı.
Yifan gözlerini aralayıp elini tutan soğuk ellere baktı. Burukça gülümsedikten sonra bakışlarını Yixinge çevirdi. Ardından dudaklarını araladı.
"Y-yixing.."
Yixing mümkünmüş gibi gözlerini kocaman açtı.
"Huh, Y-yifan? Dayan, dayan sevgilim."
Yifan gözlerini sıkıca kapattı. 'Sevgilim' kelimesini en son ne zaman onun dudaklarından duyduğunu hatırlamıyordu bile. İçinden defalarca tekrar etti ve ölmek için tanrıya yalvardı.
Sonunda hastaneye geldiklerinde, sedyeyi mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde büyük binaya sürüyorlardı. Yifan ise kapalı gözlerinin ardından birkaç yaş damla düştüğünün farkında olamayacak durumdaydı. Yixing bi yola, bir de Yifan'a bakıyordu. En nihayetinde, baygın yatan; sevdiği adamdı. Eliyle diğerinin gözyaşlarını sildi.
"Beyefendi, daha fazla gelemezsiniz. Lütfen ısrar etmeyin ve burada bekleyin."
Yixing çaresizce başını olumlu anlamda salladı. Duvara yaslanıp yere doğru kaydı. Cenin pozisyonuna gelip yüzünü kapattı ve şiddetle ağlamaya başladı. Hastanede kimse yoktu. Yapayalnız, sevdiği adam için ağlayan bir genç dışında.
"B-ben böyle olsun i-istememiştim ki.."
"Benim suçum."
"H-hepsi benim hatam!.."
Ameliyathanenin kapısına yumruk haline getirdiği elini geçirdi ve kısık sesiyle tekrarladı.
"Benim yüzümden.."
"Yifan, yalvarırım ölme. Bırakma beni. Her şeyi düzelteceğim!"
"Bırakma beni.. ben sensiz ne yaparım?.."
Yixing yerinde duramıyordu. Üç saat geçmişti ve içeri ne giren vardı ne çıkan. Nihayet doktor ve ardından bir hemşire çıktığında ayaklandı.
"Başınız sağolsun."
Yixing taş kesildi. Gözyaşları istemsizce akıyordu. Yixing'i dinlemeyip düşmeye devam ediyorlardı. Yixing içinden defalarca tekrar etti ve kendini inanmamaya zorladı.
"N-ne?"
Doktor derin bir nefes aldı ve Yixingin omzunu sıvazladı.
"Elimizden geleni yaptık. Geldiğinde çok kan kaybetmişti. Üzgünüm."
Yixing bir histerik kahkaha daha bıraktı.
"P-peki onu görebilir miyim?"
Doktor başıyla onaylayınca Yixing hızla kapıdan içeri girdi ve uyuyormuş gibi görünen meleğini gördüğünde sendeledi. Yüzüne kadar beyaz çarşafı seren hemşireyi nazikçe (!) kenara itti.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen?"
Hemşire başıyla selam verip dışarı çıktı.
"Yifan? Açsana gözlerini. Şimdi uyumanın sırası mı? Yi-yifan? Bak ben burdayım. Her şeye baştan başlayalım. Aç gözlerini. Yeter ki aç gözlerini.. Yifan.."
Dizlerinin üstüne çöktü ve yataktan aşağı düşmüş olan buz kesmiş ele alnını koyarak hıçkırıklarını serbest bıraktı.
"Bana bunu nasıl yaparsın?! Beni nasıl yalnız bırakırsın?! Baştan başlayalım diyorum! Aç şu gözlerini!"
Şiddetle ağlamaya devam ederken haberi alan Luhan ve Sehun gelmişti. Yarım saat boyunca öyle kalan Yixingi güçlükle yerden kaldırdılar.
Yixing burnunu çekerek Yifanın yüzünü elleriyle kavradı. Öpmeyi en çok sevdiği çenesini okşadı. İşaret parmağını dudaklarında gezdirdi. Ardından arkasında sessizce ağlayan eşine sarılan Sehuna döndü.
"O ü-üşüyodur."
Luhan gözyaşlarını saklamak için arkasını döndü.
Tekrar bakışlarını Yifana çevirdi ve güçlükle yutkunarak iyice yaklaştı ona.
Yanağını okşayarak dudaklarına yaklaştı ve son kez dudaklarını dolgun dudaklara bastırdı.
"B-ben böyle *hıck* olsun i-iste- *hıck* -memiştim. Ö-özür *hıck* dilerim.. s-se *hıck* seni seviyorum."
Beyaz çarşafı tamamen çekti ve dizlerinin üstünde ağlamaya devam etti.
Angst yazamıyorum işte napiyim. Krisi nasıl öldürürüm sövün bana aq. Okuyanlara çok çok çok teşekkür ediyorum. KrAy'le kalın~♡♡♡