Luna, abisinin arkasından koşturarak dönerek inen beyaz ahşap merdivenleri inmeye koyuldu. Kafasında milyonlarca soru vardı ve her saniye bunlara yenileri ekleniyordu. Ama en belirgini Nasıl"dı. Nasıl bu büyüklükte bir hasar verebilmişti? Nasıl farkında bile olmadan yapabilmişti bunu? Nasıl olumuştu bu? Nasıl?
Düşünceleri merdivenin duvara yakın kısmındaki taraftan, pencereden henüz birkaç gün önce duyduğu aynı hırlamayla kesildi. Önce hayal ettiğini sandı ama daha da dikkatli dinledikçe öyle olmadığı anlaşıldı. Camdan dışarıya bakmaya korkarak olduğu yerde oturdu ve o geceki iki kocaman sarı gözün zihnine girmesine izin verdi. Dışarı bakacak cesareti bulamıyordu. Bulduğundaysa hırlama kesilmiş kapı çalmıştı.
Luna'nın kimseyi görecek hali yoktu. Logan'ın peşini bırakmaya karar verip holün sonundaki odasına geri gitti. Kapısından geçer geçmez hemen kapının karşısında olan camı indirdi ve kilitledi. Derin bir nefes aldı ve banyonun yolunu tuttu. Sakinleşmeye ihtiyacı vardı ve bunu yapmanın en iyi yolu da her stres yaptığında yaptığı şeyi yapmaktı.- Sıcak duş.
Tüm bunlar olurken, Logan da aşağı katta babası ile az önce olanları fısıltılı tonda bağırarak tartışıyordu. Kapı çaldığındaysa kapı deliğine bile bakmadan kim olduğunu anlamış olacak, Logan direkt olarak konuya girdi.
"Hayır anne tam dönüşüm geçirmedi. Hayır akademiye hazır değil. Ve evet ben de o ne zaman hazır olursa o zaman geri döneceğim. Başka soru?"
"Beni özlediniz mi?" dedi kızıl saçlı ve sarıya yakın gözleri olan bir kadın. Neşe ve biraz da şımarık bir sesi vardı. Ama karizmatikti. İlk görüşte kendini sevdiren bir tarzı vardı.
Logan annesin sesini, ya da gerçek sesini, çok uzun zamandır duymuyordu. Koşuşturmaktan, Luna'ya göz kulak olmaktan ve Clara'nın küçük kız kardeşinden ne istediğini anlamaya çalışmaktan çok şeye zamanı kalmamıştı. Araya bir de annesinin akademiyle ilgili ısrarları girince Luna'yı evden okula, okuldan eve hayatı yaşatmak zorunda kalmışlardı. Akademi, Luna gibilerin kendini kontrol etmeyi öğrendiği bir çeşit yaz kampıydı. Buraya giden öğrencilerin çoğu daha ne olduklarından bile haberdar olmuyorlardı. Tıpkı Luna gibi...
"Helen!" Bay Flaw'ın sesinde güzel bir süprizi karşılarken kullanacağınız bir ses tonu vardı. Ama bu anında değişti. "Burada ne arıyorsun?"
"Küçük ailemi ziyaret ediyorum hepsi bu. Logan ne kadar büyümüşsün!" Bunları söylerken içtenliğinden eser yoktu daha çok bir şey arıyormuş gibiydi. " Peki, söyleyin bakalım benim küçük Luna'm nerede?" Ne istediği şimdi anlaşılmıştı.
"Tatlım seni severim bilirsin ama burada olmamalısın. Luna seni her an görebilir. Geçen hafta ona en son gözüktüğünde hastanelik olmuştu. Hatırlatırım." sabrı taşıyordu.
"Rahatla Chris, tam 17 ay oldu. Ben iyiyiiiim. Kendimi kontrol edebiliyorum. Hem--" Logan buna inanmış gibi durmuyordu.
"Ya, ne demezsin."
"Bırak da bitireyim Logan. Ama Chris, cidden. Beni hatırlıyordu. Beni tanıdı."
Duyduklarına inanmamışlardı. İnanmak da istemiyorlardı. "Ne saçmalıyorsun sen?1 O henüz o evreye gelmedi. Doğum gününe henüz 2 hafta var!" diye ısrar etti Chris. Yani Bay Flaw.
"Saçmalık." diye kestirip attı Logan da.
"O gece gözlerimin içine baktı ve beni tanıdı. İnanmıyorsanız şimdi gidip tekrar deniyebiliriz. Hadi." Helen eve girmeye kalktı ama Logan onu geriye doğru itti.
"O halde, baba, kurtboğan otu onun kontrolünü yitirmesine sebep olabilir. Böyle bir şeyi göze alamayız."
"Yani sabahki müdahale yeterliydi. Şampuanı değiştirmen iyi bir şey." Chris biraz rahatlamış görünüyordu. Tabiki bu sadece bir anlıktı çünkü az sonra Logan'ın söyliyeceği şey paniklemesine yeterdi de artardı bile.
"Baba? Şampuanı biz çıktıktan sonra sen değiştirmeyecek miydin?"
"Hayır sen banyoyu Luna çıktıktan sonra her türlü kalıntıdan kurtaracaktın." dedi babası. Giderek kızıyordu. İkisinin sesindeki panik Helen'in duruma müdahale etmesine sebep oldu.
"Kızlar, kızlar saki olun. Duş almadığı sürece sorun olmayacaktır değil mi?" Her zamanki gibi haklıydı.
İşte tam o anda, Luna'nın duşa girdiğini işaret eden su sesi ve hemen ardından yine Luna'ya ait olan bir çığlık duyuldu. Çığlık daha bitmeden bir ulamaya dönüştü. Daha sonra yukarıdan kırılma sesleri geldi ve aşağı kattaki herkes üst kata, Luna'nın odasına uçtu.
Logan en önden fırladı. Hemen arkasından da Helen ve Chris olmak üzere dönen merdivenleri üçer beşer atlayarak çıktılar. Holün başına varmaları 5 saniyeden az sürdü. Logan, annesinde aldığı dik burnunu havaya dikip koklamaya başladı. Eliyle banyonun olduğu yeri işaret etti. Uzun holü kısa sürede aştılar ve yarısına geldiklerinde banyo kapısının zorla açıldığını anlatan çizikler ve izlerle karşılaştılar. Daha Luna'nın odasına varmadan yerdeki halının yırtılmış ve duvarlardaki çiziklerden ne olduğunu anlamışlardı. Odaya vardıklarında hem kapının hem de tam kapının karşısında duran pencere camının dışarıya doğru kırıldığını gördüler. Luna'dansa eser yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Aylı Geceler
WerewolfAdım Luna, Luna Flaw. 16 yaşıma basmak üzereyim. 1 abim 1 babam var. 2 tanede çok iyi arkadaş. Annem birkaç sene önce kayboldu. Çabuk atlattım. FL, Miami'de yaşıyorum. En büyük zaafım kitaplar. Ayışığı hayatımdaki en huzur verici şey. Veee ... bir d...