Emir

8 0 2
                                    

  Bana sanki okulun ilk günüymüş gibi gelen ikinci sınıfın ilk günü. Sınıfa gelen transfer öğrenci, gülerek klasik transfer sosyal çocukla sosyal kızın aşk öyküsü dedim. Göz göze geldiğimizde bana gülümsediğini gördüğümde gözüne doğru soğuk bakışlar attım. Benim hakkımda ne düşündüğünü kontrol etmeye çalışıyordum. Lisenin ilk senesinde bunu bütün sınıfa yapmıştım ki hemen kendimi soyutlamıştım. Zekamın diğerlerinden üstün olduğunu biliyordum, bu yüzden ayrı bir kin besleyenler vardı. Hemen hocanın sesi yükseldi kalabalık gürültüde;"Sessiz olun! Bakın bu yeni sınıf arkadaşınız Emir!" Aman aman nasılda hoş bir isim dedim içimden. Ki bunu söylememle bir şeyi farketmem bir oldu. İşe bakın ki kafamı ilk kez kaldırdığımda yanı tek boş olan bendim. Bu olayı başka bir kızın yaşamak istediğinden emindim fakat işler yön değiştirmişti. Yanıma oturduğunda o nefret ettiği erkek parfümünü aldım. Açıkcası bana göre bi erkeğin koku sürmesi çok saçmaydı. Ama lise hayatı bu cool olmak zorundayız

  İlk ders çoğu kez göz göze geldik. Aslında yeşil gözleri dikkatimi çekti fakat ben kendimi ele vermek istemedim.İlk zil çaldığında herkes onun etrafına toplanacağından dolayı dışarıya attım kendimi. Klasik liseli kızlar dar siyah pantolonlarıyla erkeklerin yanındaydı. Kasım ayının vazgeçilmez berelerini takmışlardı. Ben size kendimi tanıtayım, kısa kabarık kahküllerim var saçlarımda zaten bayağı kısa. Gömleğin üstüne evden çıkarken öylesine attığım bi hırka var.Ruj sürdüğüm belli olmasada pembemsi bir ruj sürmüştüm. Çillerimi diğer kızlar gibi saklamıyorum çünkü bence çok güzeller, sıska biriyim. Daha önce hiç erkek arkadaşım olmamıştı. Açılanları reddettim, aslında nasıl açıldılar bilmiyorum, kendimi soyutlama işini becerememişim belli ki. Ağzıma sakızımı attığım sırada yanıma at kuyruklu eteği dizlerinin tamamen, kuşkusuz üstünde pembe hırkalı bi kız oturdu. Bana bakışlarını hissedebiliyordum fakat ben sakızımı çiğneyerek yola bakıyordum. Kız birden bire bacağını bacağının üstüne attı;" Toprak! Sakın yeni öğrenciye asılayım deme!" Bu  konuşmayı tek bir kız yapabilirdi. Yüzümü kaldırdığımda Müge'nin bana tehditkar bakışlarını gördüm."Neden?" ona sadece bunu söyledim, Müge okulun erkek avcısıydı.Daha ikinci sınıf olmasına rağmen bütün erkeklerle iyi anlaşıyordu. Veya onları kandırıyordu."Yakışıklı çocuk, ve senin hiç bir erkekle ilişkiye girmediğini farzedersek!" Evet.Ben hiç bir erkekle ilişkiye girmedim,aslında herhangi bir diyaloğumuz var mı onu bile bilmiyorum.

                                                                                        *****

  Zilin çalmasıyla birlikte Müge sınıfa doğru çıktı. Ben ise biraz daha oturdum ve sınıfa çıktım. En geç gelen bendim. Hoca bana bir şey demedi. Zaten sorunlu olduğumu zannettikleri için herhalde rehberliğe gönderirdi. Sırama doğru yürüdüm,Müge bana yine kötü ve sevimsiz bir bakış attı.Emir'in sıraya iyice yerleşmiş olduğunu gördüm ki bu bi süre daha burada oturacağını gösteriyordu.Pek sevindiğim söylenemez. Çantamdan sketchbook 'umu çıkardım. Tabikide dersi dinlemiyorum. Kafamı kaldırmama ne gerek var. Hemen boş bir sayfaya bugün yaşadıklarımdan, sakızını çiğneyen bi kızı ve Müge isimli bi şeytanı çizdim. Hayatımda bu kadar eğlenmemiştim sanırım. Arkaplan yapamazdım çünkü bu küçük bir sketchdi. Genelde kimsenin umrunda olmadığım için kimse çizim yaptığımı bile bilmiyordu. Ama ben çok çizim yapardım. Etrafı deli gibi gözetlerdim. Genelde detaylı şeyler çizerdim. Müge ile konuşurken kafamı kaldırdım ve kaldırdığımda gördüğüm gökyüzünü, kuşları, hepsini detaylarıyla çizdim. Sonra yine ruhum bu resimdeki Müge'nin halini gördü ve ben kahkahayı patlattım. (PATLATMAK MI) Sınıfta gözler bana döndüğünde, ben hala yalandan bile olsa kahkaha attım. Yeni öğrencinin davranışlarına bakmak için kafamı çevirdim. Fakat sanırım delirmek üzereydim ki, o da defterine yazı yazmak yerine yaşadıklarını çizerken benim yüzümü siyah bir kalemle karalamıştı. Göz göze geldiğimizde boş boş suratına baktım. Kafasını çevirdiğinde nasıl sinirlendiysem kalemi alıp resmimdeki camdan bakan Emir'in kafasını siyaha boyadım. Bunu görmüştü, zaten görmesi lazımdı. Gözlerimin nasıl isteksiz ve boş göründüğünü biliyordum zaten. Sonrasında ise komikmiş gibi gamzesini ortaya çıkaracak şekilde sırıttı. (Açıkca söylemek gerekirse bu sırıtış benim çok zoruma gitti)

  Tenefüs zili çaldığında yerimden kalmadım. Hocanın beni çağırdığını duydum ve yanına doğru gittim."Toprak, zeki olduğunu biliyorum fakat başkalarının aklını karıştıracak hareketler yapmamalısın." Başımı sallayarak yerime oturdum. Kızların bana baktığını hissettim. Bende onlara baktım. Önlerine döndüler. Emir'le zorla konuşan Mügeyi fark ettim. Ben bi aptalı oynamalıydım diye düşünerek. Yanlarına gittim. "Emir çizdiğin resim çok hoştu." (Beni karalamışsın diyemezdim çünkü amacım Müge nin benden nefret etmesiydi.) Mügenin bakıları nefret doluydu. Emirin kolundayken birden bıraktı. Bense Müge'nin Emir den koşarak uzaklaşmasını izledim ve güldüm. Tam bir kötü karakterdim sanırım. Dışarıya çıktım. Yine sakız çiğniyordum sakız benim için bi sanattı. Emir yanıma geldi. Ben sakızımı patlattım. "Teşekkür ederim." dedi gözlerini yere çevirerek. "Neden? Müge için mi? dedim direkt.Bunun üzerine bir şey demedi, biz de bi süre dersi ekerek gökyüzüne baktık. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 16, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YalınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin