|19|☁

2.9K 239 39
                                    

sözüm güçlü hıçkırıklarımla kesilmişti. dizlerimin üzerine çöktüm, ağlayabildim sadece. üzerime Jungkook kapandı. Onuda kaybedemezdim. Onu ne olursa olsun korumalıydım.

"Hayır, hayır. Yapma. Jungkook-ah a-ağlama. Ölmedi dedim!"

İnanmamaya çalışıyordum sadece. Ne kadar işe yarıyorsa. Kalbimde ki yara gittikçe büyüyordu, kara delik gibi. Kapanmayacak kadar büyük.

Hala yerde birbirimize kenetliydik. O olmasa diye düşündüm. Perişan olmuştum. O benim herşeyimdi. Yanımda ki, küçük dünyamda kalan tek kişi. Onu korumak için canımdan vazgeçmeliydim.

Hemşireler zar zor kaldırdı bizi. Sırtımı sıvazlayarak götürüyordu morg'a.

Çelimsiz bacaklarım, zar zor götüyordu beni. Jungkook'a döndüm. Hemşirenin kollarından kurtulup Jungkooka sıkıca tutundum. Dayanamayıp, şiddetlendirdim ağlamamı. Sıkıca sarıldı bana.

"Güven bana iyi olacaksın, güzel bebeğim."

Bir baba nasıl küçük kızını sakinleştirmeye çalışıyorsa o da beni öyle sakinleştirmeye çalışıyordu. ~Tanrım sana minettarım herşeye rağmen böyle bir insanın yanımda olduğu için.~

Ve o lanet kapının önüne gelmiştik bile. Koskoca MORG yazısı gözümüze sokulurcasına öyle asılıydı duvarda.

"Büyükanneciğim. Ben geldim."

Hemşire sırtımı sıvazladı nazikçe. Sanki aynı şeyleri o da yaşamış gibi bakıyordu yüzüme.

"Hadi girelim tatlım."

Dedi ardından. Tatlım. Büyükannem de böyle derdi bana. Tüm samimiyetiyle. Ve gözümün önünden geçti bütün yaşadıklarımız.  Boş bakışlarımın arasında kapıyı açtı hemşire. Bana döndü tekrar.

"Hadi içeri gel."

Gözlerimiz dolu hemşireye bakıyorduk.

"Sizin için çok zor biliyorum ama, bunu yapmalısınız."

Kafamı salladım. Ve içeri adımımı attım. Soğuktu.
Büyükannem için uygun değildi. O soğuktan nefret ederdi. Onlara söylemeliydim. Burayı ıstmalılardı.

"7 numara."

Düşüncelerimin ardından 7 numaraya baktım. Artık 7'den nefret ediyorum.

"Ölüm nedeni.."

Helpless | jjk.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin