SEÇMELER

154 13 3
                                    

4 saat sonra Hogwarts

Draco

Herkes masalarında yerlerini aldığı zaman Profesör Dumbledore kürsüye çıkarak her zamanki gibi sıkıcı bir konuşmaya imza atmıştı. Ama ben onu dinleyemiyordum. Çünkü o anda Hermione'ye bakmakla meşguldüm. Bir insan her geçen gün hatta saniye daha güzelleşmeyi nasıl becerebilirdi ki? Işte karşımda canlı örneği duruyor. Tüm kusursuzluğıyla.

- Draco sen beni dinliyor musun?  Yoksa ben 2 saattir boş yere mi konuşuyorum?
Pansy Parkinson her zaman olduğu gibi o cırtlak sesiyle iş başındaydı.  Acaba ben bu kızı kaç kere reddettim? Ben sayamamıştım. O ise usanmadan her seferinde aynı iticiliğiyle kendini bana yamamaya çalışıyordu. (Bunu Pansy için yazarken ne kadar içim acısı da olacak o kadar.)
- 2. seçenek daha doğru olur gibime geldi. Gene beni nasıl bir muhabbet ile sıkmayı düşünüyorsun hiç merak etmiyorum. Dön önüne sakın bir daha bana ağzını bile açma. Eğer açarsan bunca yıllık ARKADAŞ demem çok kötü olur.
Bu cevabım onun susup önüne dönmesine yetmişti. Önümüzde birden yemekler belirince herkes yemeye başlamıştı. Neticede çok açtık. Herkes yemek yemeyi bitirdiğinde tek tek yatakhanelere dağılmıştı.

YAZARI AĞZINDAN

Her ne kadar profesörler yatakhanelerinize deseler de onları sadece 2 kişi dilememişti. Ve biri hiç kimsenin tahmin etmeyeceği çalı süpürgesi bir kız diğeri ise her gece bunu yapan platin sarısı renkte saçları olan genç yakışıklı bir delikanlı...

Devamı sizin beğenmenize ve yorumlarınıza göre gelecek

KİM BİLİR? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin