UNTOUCHABLE || chris + eva || SKAM

•to•

| HATA-2 |

"Bence yapabilirsin Eva." Chris de tıpkı Vilde gibi yalvaran gözlerle bana baktı. Videoyu ortadan kaldırmak için Penetrator Chris'e kur yapıp evine gitmem ve bir şekilde onu atlatıp, şifre olup olmadığını bile bilmediğimiz bilgisayarına girmem gerekiyordu.

Kulağıma dünyanın en riskli ve korkutucu olayı gibi geliyordu. Zaten Chris'in taciz girişimleri sıradan günlerde bile tüylerimi ürpertirken, odasına kamera taktırıp insanların seks kasedini saklayan bir sapık olduğunu bildikten sonra ona yakın durma fikri dayanabileceğim bir şey değildi.

"Kızlar, o bir sapık farkındasınız değil mi?" dedim. "Beni neyin içine atmak istediğinizin farkında mısınız? Tecavüz falan etmeye kalkarsa ne olacak?"

"Öyle bir şey asla olmayacak!" dedi Sana yanıma otururken. Bana destek olduğu için teşekkür edecekken, sözüne "Biz seni zaten evin yakınlarında bekleriz." diye devam etmesiyle fikrimden vazgeçtim. "Hatta seni ararım ve onun yanındayken hep telefonun açık olur. Ters bir şey olursa hemen evi basarız."

Üzerime toplanan bakışlardan rahatsız olup odada gezinmeye başladım. "Videonun sadece orada olduğunu bile bilmiyoruz. Belki kopyalamışlardır?" dedim. Evet, bir kaçış yolu arıyordum!

"Alvis Ingrid ile çıkmaya başladı. Telefonunda ya da bilgisayarında böyle bir şey saklayamaz." dedi Vilde. "Sadece Penetrator Chris'te olduğunu düşünüyorum."

Bir süre sessizce odayı arşınladıktan sonra, yemeyi bitirdiğim tırnağımı ağzımdan çekip sordum. "Bir partide falan odasına girip silsek olmaz mı?" Son kozumu oynuyordum. Buna da mantıklı bir bahane bulurlarsa köşeye sıkışacaktım.

"Eva." dedi Sana ayağa kalkıp karşıma geçerken. "Chris'in evinde yeni bir parti vermesini bekleyemeyecek kadar acil bir durumda olduğumuzun farkında değil misin? Seni zorlamak istemiyorum ama sevgilinle aranızda bin birinci kavga çıkmasın diye Vilde'nın hayatını riske atıyorsun."

Kaşlarımı çatıp, "Bunun Jonas'la bir alakası yok." dedim ve Sana'nın karşısıdan çekilip Noora'nın yanına oturdum. Konu hakkında hiçbir şey söylemeyen tek o olmuştu.

"Sen ne düşünüyorsun?" dedim yardım istercesine.

Biraz düşünüp geveledikten sonra "Eva, bayılarak yapacağını iddia etmiyorum ama galiba başka bir yolu yok." dedi Noora. Hemen sonra üzgün bir şekilde dudağını büzdü.

Kendimi sırtüstü yatağa attım, gerçekten başka bir yol bulanamayacak gibiydi. "Tanrım! Neden ben?"

Noora gülerek karnımı gıdıkladı. "Çünkü çok güzelsin ve çapkın Penetrator Chris buna dayanamıyor!"

-------

Dondurucu soğuktan korunmak için kulaklarımı kapatana kadar indirdiğim berem, sanki yokmuş gibi davranmaktan vazgeçmiyordu. Sürdüğüm onca kreme rağmen hala kuru olan ellerim ise ceketimin cebinde biraz ısınmaya çalışıyordu. Hava o kadar soğuktu ki, Penetrator Chris'le yakınlık kurma zorunluluğum ve Jonas'tan dünden beri haber alamamamı bile düşünemiyordum.

Okul bahçesine girdiğimde kulaklığımı çıkardım ve bahçeyi gözlerimle taradım. Jonas yoktu. Adımlarım yavaşlamış ve içime çöreklenen korku soğuğun da aşamayacağı bir boyut kazanmışken, ilerde sarılan Ingrid ve Alvis'i görmemle düşüncelerimin odağı yine değişmişti. Alvis'i herkesin ortasında dövmemek ve kötü giden ilişkilerimize rağmen Ingrid'i o karaktersizden ayrılması adına uyarmamak için kendimi zor tutuyordum. Derin bir nefes aldım ve çözünebilme umuduyla, sıcak olduğunu hayal ettiğim kantine doğru yürüdüm.