-Harry-
Karşıkoyulamaz. "Fazlasıyla karşıkoyulamaz oldun" demek isterdim. Gözlerine baktığımda içten içe öldüğümü. Hiçkimsenin kokusunu bu kadar çok sevmediğimi. Gülüşüyle kalbimin bin kat daha hızlı attığını ve sadece ona ait olmak istediğimi söylerdim.
-Jessica-
30.12.2013 19:00
"Sen ne yaptığının farkında mısın Jessica? iş diye bulduğun şey kameraların önüne kendini atıp her an olduğun yeri ifşa etmek." "Tamam Cece." Daha fazla konuşmaması için onu susturmaya çalıştım. Konuşmanın sonunun nereye gideceğini çok iyi biliyordum. "Beni susturmaya çalışma Jessica."dedi Cece. Bu kız benim içimi okuyordu. "Iş bulduğun için mutluyum ama kendine dikkat et." "Söz veriyorum burda daha güvendeyim. Ünlü bu çocuklar. Kaç tane korumayla geziyorlar haberin var mı?" "Umarım öyle olur."dedi Cece. Sonunda yeni işimi kabullenmişti. "Anlatsana neler oldu. One direction ile hayat nasıl geçiyor?"diye sordu. Ses tonu değişmişti. Biraz önceki telaşlı halinin yerini neşe almıştı. "Şimdilik müthiş. Harry bana dün elbise aldı."dedim gülerek. "Ne? Harry Styles,sana!" "Evet bana."diye karşıklık verdim neşeyle. " "Ve sen bunu daha şimdi söylüyorsun. Seni öldüreceğim Jessica Ellen McCarter!"dedi ve sonra da telefonun öbür ucundan Cece'nin kahkahası yankılandı.Ben de ona katıldım. Cece gülmeyi kesip kendine gelince "Çocuklara gerçekte kim olduğunu söylediğinde ne dediler?"diye sordu. Bir anda yüzüm düştü. Sustum. Cece sessizliğimden cevabını almıştı zaten. "Söylemedin değil mi?"dedi nerdeyse fısıldayarak. "Hayır. Geçmişimden kurtulmaya çalışıyorum Cece. Onlara kim olduğumu söyleseydim bunu asla başaramazdım." "O zaman Martin'den de haberleri yok."dedi Cece. "Yok." "Jessica,işine karışmak gibi olmasın ama bence onlara Martin'den bahset." "Cece bu konu hakkında konuşmak istemiyorum." "Ya öğrenirlerse?" "Cece kapatıyorum." "Bak Jessica..." Kapattım. Telefonumu yatağının üstüne fırlattım.Cece benim en iyi arkadaşımdı. Beni çok fazla düşünüyordu. Hep yanımda olduğu için ona minnettarım ama artık kendi başımın çaresine bakabileceğimi öğrenmesi lazımdı. Ben hep o küçük savunmasız kız değildim. Bu yüzden de ona Martin'in mesajından da,son konuşmamızdan da bahsetmemiştim. "Jessicaa! Alt kata gelir misin?"" Louis'nin bana seslenen sesiyle merdivenlere koştum.
"Hey Josh! Seni Jessica ile tanıştırayım."dedi Louis. Ayağa kalkıp yanıma geldi. "Merhaba."dedim tebessüm ederek. Josh da ayağa kalkmıştı. Bana uzattığı elini sıktım. "Merhaba. Tanıştığımıza memnun oldum." "Ben de."diye karşılık verdim yerlerimize otururken. "Jessica,Josh bizim bateristimiz."dedi Niall. "Biliyorum. Dün akşam hakkınızda biraz araştırma yapmıştım da."dedim sırıtarak. "Umarım sevgilimin olmadığını da okumuşsundur. Çünkü bu çocuk,gerçekten harika olduğunu düşünüyor."dedi Josh kendini göstererek. Hızlı çıktın dostum. Ağır ol biraz. Tabiki de bunu ona söylemedim. Dalgaya vurur gibi yaparak "Bunu aklımın bir köşesine yazdım."dedim.
Gecenin sonlarına kadar konuştuktan sonra konu dönüp dolaşıp yine yılbaşı gecesi ne yapacağımıza gelmişti. Herkesin bir planı vardı,benim dışımdaki herkesin yani. "Sen ne yapıyorsun Jessica?"diye sordu Josh. "Hiç düşünmedim. Bu durumda evdeyim."diye karşılık verdim koltukta geri yaslanırken. "Güzel." "Güzel mi?"diye sordum şaşkınlıkla. "Yani şey açısından, benimle birlikte partiye gelmek ister misin?" Josh'un teklifine hiç şaşırmadım desem yalan olmazdı ama cevabımın ne olduğunu bilmiyordum. Cevabımı düşünürken gözlerim Harry'ye kaydı. "Hayır"dedi sadece benim görebileceğim bir şekilde ağzını oynatıp başını sallayarak. "Şey ben"dedim Josh'a bakarak. Hala benden bir cevap bekliyordu.İşte o anda ellerim kontrolümden çıktı ve elimdeki viski bardağı kot pantolonuma döküldü. Telaşla ayağa kalktım. Bardağı masaya koydum ve peçeteyle kot pantolunumu sildim ama işe yaramıyordu. "Ben biraz sonra geleceğim."dedim ve koşarak odama çıktım.
Itiraf zamanı.Viskiyi bilerek üzerime dökmüştüm. Cevap vermek için düşünmeye ihityacım vardı ve o anda aklıma gelen tek iyi fikir buydu. Odama çıkınca, Harry'ye odama gelmesi için mesaj attım.
-Harry-
Jessica bana mesaj atınca telefonumu sahte aramaya alıp ben de üst kata ,onun yanına, çıktım. Alt katta ona neden "hayır"dediğimi biliyordum. Verecek cevabım çoktu ama ne yazık ki bunların hiçbirini Jessica'ya söyleyemezdim. Jessica'nın odasına girmeden önce derin bir nefes aldım. Odası tıpkı okyanus gibi,Jessica gibi,kokuyordu. Aşık olduğum bu kokuyu odaya girince iyice içime çektim.Jessica odada yoktu. Balkona çıkmıştı. Beni farketmesi için boğazımı temizleme numarası yaptım. Sesi duyunca bana döndü.
Birbirimize doğru yürümeye başladık."Ben.." Ikimizde aynı anda konuşmaya başlayınca sustuk. "Sen devam et."dedim. "Ben, Josh'la partiye neden gitmemi istemediğini merak ediyorum." "Ben de daha birkaç saattir tanıdığın biriyle nasıl partiye gideceğini merak ediyorum."dedim cevap vermeden.Jessica,derin bir iç çekti ve konuşmaya başladı. "İtiraf etmem gerekirse Josh hoş çocuk ve arkadaşınız. Ben onunla partiye gitmekte bir sakınca görmüyorum." Ellerimi sıktım. "Bu gece sana olan bakışlarını gördün mü?"Sesim gittikçe yükseliyordu. "Hayır! Yılbaşı partisine gitmemiz de bizi sevgili yapmaz. Arkadaş olabiliriz." Jessica da sesini yükseltmişti. "Öyle mi sanıyorsun? Josh seni rahat bırakmaz. Senden istediğini elde edene kadar kapında yatar! İstediğini elde edince de seni kullanılmış bir mendil gibi çöpe atar!" "Tek korkun bu mu Harry? Fırlatılıp atılmam mı!" "Evet! Josh'u yeterince tanımıyorsun!" "Sen Taylor'ı çok tanıyorsun sanki! Her ay başka bir erkekle adı çıkan biri o! Aynı şeyi sana da yapmayacağını nerden biliyorsun?" "Taylor'ın konumuzla alakası yok!" "Evet var!"dedi dişlerini dudaklarına geçirirken. "Ikimizde incitilmemizden korkuyoruz! Josh senin arkadaşın! Bana bir şey yapamaz ama o kızın arkadaşı olduğundan bile emin değilim!" "Josh'u yeterince tanımıyorsun dedim sana!" Ayağımla balkon kapısını kapattım. Sesimizin alt kata gitmemesi gerekiyordu. "Ayrıca ben bir erkeğim, sen ise bir kız. Ben Taylorra karşı kendimi koruyabilirim ama sen...." "Ama ben ne?! Josh senin arkadaşın Harry! Onun hakkında böyle konuşmayı bırakmalısın! Ve onunla partiye gideceğim. Bitti!" Jessica sinir krizi geçirerek arkasını döndü. Ellerini balkona yasladı. "Anlamıyorsun Jessica!"dedim ona yaklaşırken. "Neyi?!"dedi hırsla arkasını dönerken. "Bunu."dedim ve Jessica'ya daha da çok yaklaşıp dudaklarına yapıştım. Jessica bana karşı koymuyordu. Elini saçlarımın arasında gezdirdi. Kalbim ilk kez böyle bir şey yaşıyormuş gibi deli gibi atıyordu. Jessica'yı öpmeyi bıraktığımda hala kendimde değildim. Jessica bana bakıyordu. Ne yaptığımı farkettiğimde "Git onunla."dedim fısıldayarak. "Emin misin?"diye sordu sakince. "Evet. Biraz önce ki bir hataydı. Unutmalıyız. Ben özür dilerim."dedim ve her şeyi berbat etmiş bir şekilde Jessica'nın odasından çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Behind The Lies (Harry Styles Fanfiction)
FanfictionJessica Carter, borç batağından kurtulmaya çalışırken birgün hiç beklenmedik bir şey oldu ve hayatı değişti. Peki Jessica, geçmişinden kaçmaya çalışırken,geçmişi onun peşini bırakacak mı?