OPIUM|Save Me [Myg+Jjk]

Dangerous man

@CarolineForbes37 bebeğim sana ithafen🍓🌸
 
  Bazen olur ki, bir rüya görürsünüz. Tam odaklandığınızdaysa bir sm'lik mesafeden bile düşme hissinin bin katıyla nefes-nefese uyanırsınız.

Ben ise tam aksini yaşamış her şey yolunda gidecekken, yeni bir başlangıç derken gerçekten ağır bir şekilde hiç var olmayan yükseklikten yere çakılmanın bin kat acıyla verdiği hissi yaşıyordum.

Kimmiyim ? Ben Jeon Jungkook. Namıdeğer Jeon şirketler gurupunun biricik(!) varisi. Daha 22 yaşımın baharındayken hiç tanımadığım adamlar tarafından kaçırılmış, ağzı, gözleri ve vücudu bağlı bir şekilde, ahşap sandalyeye mahkum edilip, ölüm saatim bekletilmişti.

Oysa ne umutlarla dönmüştüm ben ülkeme. Arkadaşımla yeni bir hayat kuracak, kendi ayaklarımın üzerinde durarak kendi paramı, kendi saygımı kazanıp babamın bana verdiklerine ihtiyaç duymayacaktım.

Yapmıştım bir yanlış işte. Ama şimdi onu silip, daha güzel şeylerle hatırlanmak istiyordum. Bir tecavüzcü olarak değil!

Hiç umursamadığım bir kadın yüzünden adım eyalette tecavüzcüye çıkmış, tüm arkadaşlarım ve ailem bana yüz çevirmişlerdi. Bu yüzden babam belirli bir süre için beni buradan uzaklaştırmış, üç yıllık Amerikada güzel bir yaşam sağlamıştı. Fakat orada bir türlü mutlu olamadığım için ve yukarıda saydıklarımı gerçekleştirmek maksatı edindiğim için artık daha fazla dayanamayarak ülkeme geri dönmüştüm.

En acı olanıysa bana bu kötülüğü yapan kadının orta okul sınıf ve üniversite arkadaşım olmasıydı. Özel okul ve üniversiteye gitmeme rağmen o kız okul birincisi olmuş ve benimde gittiğim ünivesiteye burslu hak kazanmıştı. Şimdi anlıyorum ki, meğersi maksatı tamamen başkaymış.

  Bir kaç gazeteciye beraber fotoğraflarımızı yakalattıktan sonra arkadaşlarım arasında ona zorla sahip olduğum, şiddet uyguladığım ve hamile bıraktığım gibi ağıza alınamayacak şeyler yaymıştı. Aslında onun niyeti kendisinin de belli ettiği gibi, evlilikti fakat babam kıza bir miktar para verip susturmuş, beni de hem psikolojik olarak kötü etkilendiğim için, hem de yayılan dedikodular için evden ve ülkemden uzaklaştırmıştı.

  Şimdi buradaydım o, çok sevdiğim(!) ülkemde. Fakat değişik olan başka şeyler vardı. Zira istediğim, mutlu olacağım bir yerde değil, tamamen toprağın altında kimsesiz bir şekilde çürüyordum.

***

  Ensemdeki şiddetli acı daha varlığımı kavrayamamışken kendini belli etmiş, belirli bir şekilde tüm vücudumu uyaracak sinyaller göndermişti.

  Üzerine demir yükler bırakılmış gibi açılmamakta direnen gözlerimi, kırpıştırarak açılmaya zorladım. Böylesine boş bir drumdayken bana hiç de yardımcı olmamışlardı.

  Beklediğim şey hafif güneş işığı ve yumuşacık yatakken, karşılaştığım şeyse boş bir karanlık, sıkıca bağlandığım sert bir sandalye olmuştu.

  "Neredeyim ben?" Sorusu tüm düşüncelerimi meşkul ederken kısa bir zamanda, ellerimin ve bacaklarımın sıkı bir şekilde sandalyeye bağlandığını, aynı zamanda görmem engellensin diye gözümün de kapatıldığını anlamam uzun sürmemişti. Ayak ve el bileklerimde hiss ettiğim yanma hissi ipin ne kadar sıkı bağlandığının ve vücudumu yaraladığının göstergesiydi.

   Ağzımdaki kuruluk hissini gidermek için bir kaç kez yutkunsam da kuru boğazımın acımasıyla sonlandığı için yarıda bırakıp, devam etmemiştim.