Gripin- Durma yağmur durma
Hayatta hep korktuğum yer olan mezarlığa doğru yürümeye başladım. Babam ölmüştü beni bırakmıştı o yoktu artık. Hic birşey eskisi gibi olmayacaktı. Sinir krizi geçirdiğim için 1 hafta uyutulmuştum. Bu süre zarfında babam gömülmüştü. Ve ben ona son vedamı edememiştim. Onsuz tam bir ay geçmişti. Ve ben Babamın mezarına ilk defa geliyordum cesaretim yoktu onu toprağın altında görmeye.
Şidetli bir şekilde yağmur yağıyordu. Babamla yağmuru izlemeyi çok severdik bu yüzden yağmurdan cesaret alıp gelmistim . Mezarlıklar hiç sevmezdim. Çünkü oraya sevdiklerimizi gömüyorlardı. Nereye gittiğimi bilmeden biraz daha ilerledim. Ahmet Güneş yazısını görmemle kalbime bir bıçak saplanmıştı sanki. Göz yaşlarım yağmurla birlikte babamın toprağına damlıyordu. Mezara eğildim.
" Baba bak ben geldim Asyan geldi"
"Baba neden beni bıraktın hani babalar kızlarını bırakmazdı sen neden gittin"
" Bak yağmur yağıyor sen yağmuru seversin "
"Baba sen yoksun ben yalnızım ben sensizim "
" Baba çık bir yerden şaka yaptım de ben seni hiç bırakırmıyım de ne olursun çık gel baba"
" Baaabaa beni bırakma baaabaa"
" Bağrışlarım mezarlığı inletiyordu ama babam beni duymuyordu."
Kaç saattir burada olduğum hakkında bir fikrim yoktu. Sırtımda hissettiğim bir elle kafamı kaldırdım hemen. En yakın arkadaşım Melisti. Yanıma oturdu bana sarıldı ama benim ona sarılacak gücüm yoktu.
"Asya bak ben burdayım tamam mı hadi kalk gidelim hasta olacaksın"
" Melis babam beni bıraktı o yok artık" ağlıyordu hıçkıra hıçkıra.
" Asya baban artık Allahın yanında o orda güvende tamam mı o seni görüyo ve şuan çok üzülüyordur senin bu durumuna hadi kalk gidelim üşüteceksin."
"Melis babam yalnız kalır burada olmaz gitmek istemiyorum."
"Hayır Asya baban yalnız falan değil o senin kalbinde hic yalnız olur mu "
Asya sımsıkı sarıldı Melise .
" Melis babam yok artık"
Melis Avcı
Dışardaki yağmur şiddetini arttırmıştı. Asya ya bir türlü ulaşamıyordum. Onu yalnız bırakmam lazım. O pislik üvey abim yüzünden evden de çıkamıyorum. Saate baktığında 14.37 olduğunu gördü. Abimim gelmesine iki buçuk saat var daha. Bu arada Asyayı bulabilirim. Hemen rutubetli küçük odasına girdi. Zengin kuzenlerinin ona verdiği lacivert pantolonu giydi üstüne de krem rengi bir kazak geçirdi kızıl saçlarını gelişi güzel bir topuz yaptı montuyla şemsiyesini alıp evden çıktı.
Önce Asyagilin evine baksam iyi olur belki evdedir.Koşarak eve ulaştı. Kapıyı çaldığında bir teyze çıktı karşısına."Teyze Asya burada mı?"
Umarım buradadır." Yok kızım mezarlığa gitti"
"Tamam teyze sağol "
İlk defa babasının mezarını görmeye gitmişti. Hemen onu bulmalıyım. Yağmur daha da şiddetlenmişti. Koşarak mezarlığa vardı.
" Ahmet amcanın mezarı nerde ki acaba o pislik yüzünden cenazeye de gelemedim zaten."
Ağaçların arkasından Asyanın sesini duyduğumda hemen Asyanın yanına koştum. Sırılsıklam olmustu. Baba beni bırakma diye ağlıyordu. Hemen ona sarıldım bana sarılacak gücü bile yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARIZA
Teen Fictionküçük yaşta babasını kaybetmiş bir kızın daha fazla ne yaşayabilir ki diyeceginiz bir kitap