Şimdiye kadar hayattaki en büyük sorunlarım görünüşüm ve yalnızlığım iken şu ana kadar hayatımı sadece cehenneme çevirerek işkence şeklinde kendime ve aileme verdiğim mutsuzluğu düşünerek tuvalette oturduğum 15. dakikamda bir başlangıca ihtiyacımın kalmadığına karar vermiştim.
Kapımın vurulmasıyla irkilip klozetin üzerinde oturduğum kapağından kalktım.- Yola çıkmak için seni bekliyoruz Nora. İyi misin?
- Tamam, beş dakikaya geliyorum, iyiyim Nick.Cenazeye gitmek için yola çıkacaktık. Sakinliğimi içimde kopacak olan fırtına öncesi sessizliğe yorumluyordum. Hep dediğim ve kendime verdiğim tutamadığım "Başlangıç" ı bu sefer hayat bana benim istemediğim bir yoldan yapmıştı. Ailemi benden alarak.
Düşündüğüm tek şey onları ne kadar mutsuz ettiğim ve iyi bir kız olamadığımdı. Her sabah okula gitmeden anneme görünüşüm hakkında yüklenmelerim mi yoksa yalnızlığım ve sesimi dışarıda çıkaramayışım yüzünden yaşadıklarımın tüm acısını ailemden çıkarmam mıydı daha zararlı olan? Sanırım ikincisi her şeyi kaplıyordu.Kapıyı açıp tuvaletten çıktım. Kapının önündeki Nick yüzüme bakıp durumumu çözmeye çalışıyordu.
- Nora..
- İyiyim, gidelim.Diğer arabalardan ayrı olarak kenarda duran başka bir arabaya binmiştik. Nick arabayı kullanıyordu. Bir yandan yola bakıyordum bir yandan da ona... Aileden sayabileceğim sayılı varlıklardan biriydi o. Sadece kuzenim değil sırdaşım bazen de abim gibiydi. Aynı yaşta olmamıza rağmen çoğunlukla benden büyük gibi tavırlardaydı ve yaşam şekli de bunu doğrular şekildeydi.
Başımı cama yaslayarak yolu izlemeye koyuldum.
Yollar birbirine bağlı olduğundan ve sonu yok gibi görünürdü bana. Sonlarının olduğunu da son getirdiklerini de iki gün önce kaza haberini aldığım telefonla iyice öğrenmiş oldum. Evde annemle babamın gittiğinden emin olduktan sonra odamdan çıkıp her kavgamızdan sonra olduğu gibi çikolatalarımı alıp film izlemeye koyulmuştum. Filmin son 15. dakikasında ısrarla çalan telefonuma bakmaya karar vermiştim. Tanımadığım numarayı bu sefer açmaya karar vermiştim.- Alo?
- Nora, ben John, annenle babanın iş arkadaşı olan.
- Evet buyrun?
- Annenle baban...O sırada zaten hazır halde akmayı bekleyen gözyaşlarımın hepsi gözlerimde yerlerini almış saliselerini sayarlarken evin kapısının zilinin durmadan çalışı ve kapının yumruklanışı hızla artan kalp atışlarımla uyum içerisindeydi.
- Kaza geçirdiler. Şu an hastaneye gidiyoruz.
Telefonu yatağıma yavaşça koydum. Gözyaşlarım akmıyordu. Geri gitmiştiler sanki... Aşağıya inip ısrarla çalan kapıyı açtığımda karşımda Nick vardı.
- Hastaneye gitmemiz gerek Nora. Annenle baban..
- Biliyorum...Sonra arabaya binip hastaneye gidene kadar zaten annemle babam hayatlarını kaybetmişlerdi. Oraya gittiğimde teyzem ve bana haberi veren adam orda bekliyorlardı. Teyzem adamın kolundan güç alarak ayakta duruyordu kızarmış gözleriyle beraber. O zaman anladım. Gitmiştiler...
Onları son bir defa görmek istediğimde alamadığım izne karşı şimdiye kadar susuşum acısını çıkarırcasına bağırmaya ve ağlamaya başlamıştım. Kimse bir şey diyemezdi çünkü kimse benim durumumda değildi. Hayatımı yönlendiren birçok duyguyu ve beynimde ilk anılarım yerini alan anlarımı yaşadığım, beni büyütmek için emek sarf eden beni koruyan ve koşulsuz seven insanlar... Annem ve babam yoktu artık.
Bunu anladığım anda beynim aşağıya kaynar sular dökülmüştü kelimenin tam anlamıyla. Tutunacak yer aramıştım. İki kanadım birden kırılmıştı. Uçamıyordum...Bunların acısıyla teyzemin şehir dışına çıkışı ve Nick ile yaşamım başlamıştı. Yalnız bırakılmamaya çalışılıyordum. Korkuyorlardı ama ben bile ne hissettiğimi anlamadığım için biraz hak verebiliyordum.
Başlamaya sürüklendiğim yeni hayatıma her geçen gün yeni bir şey eklenerek beni şaşırtmaya devam ediyordu. Beni kendimden soğutan kilolarımın istemsiz gidişi mi desem, Nick'in hiç tanımadığım arkadaşlarıyla can ciğer konumuna gelmem mi desem bilemiyorum. Üzüntüm her geçen gün yavaş yavaş zararlı etkisini üstümden kaldırarak şiddetini azaltmaktaydı. Belki de kafamı oyalamak için belki de gerçekten ihtiyacım olduğu için Ellen ve Oliver bizimle yaz boyunca kalmaya karar vermiş ve bunun üzerine Nick'in arkadaşlarından Jim ve Sun adlı iki kardeş de eklenmişti.
Hayatta yalnız kalışımın vermiş olduğu ilginç özgüven sayesinde şimdi tek amacım en azından aileme onlar hayattayken yaşatamadığım güçlü Nora'yı göstermekti. Belki biraz eğlence belki biraz intikamdı planladığım ama ne olursa olsun bu benim hayatımı kötüleştirip aileme huzurlu olarak geçirttiremediğim günlerin acısıyla onların karşılaşmasını sağlayacak ve kendimce adalet yerini bulacak. Her ne kadar yalnız kaldığımı dile getirsem de bu amaç için yalnız değildim. Ve bu intikamımsı plan bir virüs gibi büyüyerek çemberini genişletecek , benim bile belki de tahmin edemediğim noktalara gelecekti...İntikam Zamanı yeni düzenlemesiyle karşınızda ! İlk birkaç bölümün az açıklamalı ve fazla genellemeli olduğunu düşünerek buna karar verdim. Yorumlarınızı ve yıldızcıklarınızı bekliyorum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İsimsiz Bölüm 1
Novela JuvenilDüzenlemede... TANITIM Fazla kiloları yüzünden "şişman" diye adlandırılıp tüm başarılarının üstü ona yakışmayacak hakaretler kapatılmış kişi... O benim, Nora. Beni yalanlarıyla odama hapseden hayatımı yaşamama engel olan, en azından hayattayken ail...