Berk'in o gerizekalı şakasından sonra sıra o sarışın çocuğa gelmişti. "Benim adım Can, buraya babamın tayini yüzünden geldik. Babam doktor annem ise mühendis. " dedikten sonra hemen arkasında ben oturuyordum ve sıra bana gelmişti. "Adım pelin burada yaşıyorum. Babam avukat, annem ise pisikolog ." diyip yerime oturmuştum.
***
Herkes kendini sırayla anlattıktan sonra zil çalmıştı. Sınıfta Berk, ben ve üç tane kızdan başka kimse kalmamış, herkes dışarı çıkmıştı. Tenefüs 15 dakikaydı. Zil çaldıktan beş dakika sonra iki kız Berk'in yanındaydı. İnanamıyordum. Onun nasıl bir şerefsiz olduğunu bilseler acaba şu an bu sınıfta bile durabilirler miydi ? Gerçekten bu sorunun cevabını merak ediyordum. Şimdi gidip aslında onun yüzüne tükürüp, bana yaşattıklarını anlatıp onu herkesin içinde rezil etmek var ama bunu yapmıycam. Ben Berk gibi şerefsiz bir insan olmıycam. Tenefüste gözleri hep benim üstümdeydi sanki. Ona nefret dolu gözlerle baktığımda her seferinde göz göze geliyorduk. Yalnız dikkatimi çeken bir şey vardı. Berk'in yanına gitmemiş tek başına en arka sırada oturup kitap okuyan bir kız. Çok güzel bir kız, alımlı, çekici, ayrıca çok da zekiye benziyordu. Acaba gidip adını sormalı mıydım ? Onunla tanışmalı mıydım ? diye düşünürken birden içeri girme zili çalmıştı. Ve bütün herkes sınıfa koşa koşa geliyorlardı. Neden koştuklarını bilmiyordum ama bazı gerizekalılar olduğu belliydi. İlk sınıfa koşa koşa giren kişi Can'dı. Hoşuma gidiyordu aslında. Yakışıklıydı. Ve bir de gamzesi vardı. Bence o gülmemeliydi. Evet gerizekalı olduğu belliydi ama tatlıydı işte .