8.Bölüm

34 2 0
                                    

Odama geçtikten sonra hemen en sevdiğim üstünde kocaman ayıcık resmi olan pembe yarım kol geniş t-shirtümü ve altında gri şortumu giydim saçlarımıda salaş bir topuz yapıp kendimi yatağa attım.Bir süre tavanla bakıştık uyuyamıyordum heyecandan olmalı çünkü kalbim deli gibi atıyo.Tuğçe yörük yörük uyuyordu top patlarsa kulağının dibinde duymazdı e o da haklı 4 saat alışveriş yaptık ben yarım saatte haşat olmuştum ama hanımefendiyi bıraksak bütün İzmir'i dolaşa akşamda uykusu böyle ağırlaşır işte.Yataktan kalktım bilgisayardan film seçtim bir tane adı "Kelebeğin Rüyası" gerçekten çok güzel bir film en sonda acıklı bittiği için gözlerim kan çanağına dönmüş ağlamaktan televizyonu kapatıp balkona çıktım aşağı baktığımda Rüzgar'ı gördüm hemen aşağı indim.Rüzgar denizi o kadar derin izliyordu ki geldiğimi bile fark etmedi.Yanına gittim beni fark etmesi için yanağına sulu bir öpücük kondurdum.Aynısını o da yaptı.

"Ne işin var burada"

"Uyku tutmadı film izledim ama işe yaramadı bende balkona çıktım aşağı bakınca seni gördüm yanına geldim" dedim gelerek

"İyi yaptın güzelim bende uyuyamadım"

Sonra kumsalın üzerine uzanıp yıldızlara baktık ben gene içimden Rüzgarla ilgili hayal kuruyorum sonra bana dönüp"Derin ilişkimizi kimse bilmemeli...Hiç kimse Tuğçe bile"neden böyle dediğini anlamamıştım neden diye sormayacaktım elbet bir bildiği vardı ama nedenini öğrenmek için çıldırıyordum acaba benimle sevdiği için değilde sadece çıktım demek için mi çıkacaktı?Yoo!Hayır Rüzgar öyle biri değildi çünkü farklı bakıyordu bana çok farklı bakıyordu kendimi önemli hissettiriyordu.Gözümü açtığımda turuncu bir ışık vuruyordu yüzüme denizin sesi doldu kulaklarıma kıpırdanmaya çalıştığımda Rüzgar'ı gördüm kumsalı izlerken sarılıp uyuya kalmışız uyurken de birşeyler beni ona çekiyor hemen kendime gelmeliydim apar topar Rüzgar'ı uyandırdım yukarı çıktığımızda Tuğçe hala yatıyordu bende hemen yatağıma geçtim dün gece olanlar bir rüyadan farksızdı.Tuğçe uyanır uyanmaz "Dün gece nereye gittin kız cadı" dedi bir an affalladım dün gittiğimi hissetmişti acaba benle Rüzgar'ı gördü mü ? Lanet Olsun!Ya gördüyse ne diyecektim Rüzgar'a en önemlisi herşeyi Tuğçe'ye anlatmak zorunda kalacaktım olmaz hemen birşeyler söyleyip toparlamalıydım "Hiç...Hiç bi yere gitmedim hava almaya çıktım biraz" diyebildim ancak "Neyse fazla uzatmada kahvaltıya inelim açım ben" kahvaltıya inerken restoranın merdivenlerinden inerken son basamağa adım atmamla Rüzgarla bir kızın kahvaltı yaptığını gördüm işte şimdi yapacaklarımdan korkmalıydın Rüzgar...

Arkadaşlar biliyorum kısa oldu ama heyecanlı olmasını istediğim için kısa yaptım yeni bölüm daha uzun ve güzel olacak hepinizi seviyorum :****

Sonsuzluğa Uzanan KöprüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin