Yüzsüz!

22 1 0
                                    

Arkadaşlar hepinizden özür diliyorum bu yazdığım bölüm silinmiş bazılarınızda ise görünmemiş bu bölümü biraz düzenleyerekten tekrar yazacağım sizi seviyorummm :* Yeni bölüm çok yakın bir zamanda gelecek sizi fazla bekletmeyeceğim.İnşallah beğenirsiniz :** vote ve yorumları unutmayınn <3 <3 Multimedia da Rüzgar'ın telefonda ki ekran görüntüsü var <3

        Dolunay'dan ayrılıp Alya'nın karşısında durdum bir zamanlar yenge diye takıldığımız çok sevdiğimiz kıza nefret dolu gözlerle bakıyordum.

-Sen nasıl böyle birşey yaparsın kendini düşünmüyorsan abimi de mi düşünmedin? Konuş bana cevap ver''Sesim fazlasıyla yüksek çıkmıştı ama kimse umrumda değildi abim dışında ona konuşmasını söylemiştim çünkü o susunca daha fazla sinirleniyordum.Konuşmalıydı ve en azından bana mantıklı bir açıklama yapmalıydı.

+Derin...Ben çok üzgünüm

-Hah''sesim fazla alaycı ve iğneleyici bir tonda çıkmıştı ağlamaktan kızarmış gözleriyle bana baktı.Ama şimdi ben konuşacaktım.''Üzgünmüş neye üzüldün umrunda olmayan abime mi yoksa Selim'den peydahladığın çocuğun babasız kalacağına mı ? Veya başka birşey.Sen üzülemezsin Alya.

+Derin açıklama yapmama izin ver

-Neyi açıklayacaksın hangi rezilliğini açıklamayı düşünüyorsun''Kolundan tuttuğum gibi abimin yattığı odanın önünde ki büyük cama getirdim onu.''Bak bu senin eserin uzun uzun bak bak ki yaptıklarından utan.Çocuğuna her baktığımda abime yaptığını gör onun sevgisini hiçbir zaman haketmediğini hatırla.Sen hayatımda gördüğüm en Yüzsüz kadınsın Alya.

+Kızım yeter bırak gitsin''Sesin sahibine dönüp baktığımda kaşlarını çatmış bir şekilde babam duruyordu.

-Baba''Sesim babamın sinirli sesinin aksine sitemkar çıkmıştı.Alya'ya dönüp konuşmama devam ettim''Babama dua et şimdi seni dayaktan öldürmüyorsam bunun 3 sebebi var.

1-Karnında ki çocuk

2-Abim

3-Babam terk burayı seni bir daha görmek istemiyorum eğer görürsem gerçekten kötü olur senin için Alya Adana'ya geri mi dönersin burda kalıp Selim'le evlenir misin bilmiyorum ama burayı terk et hemen.

Aşağı inip biraz hava almam gerekiyordu gerçekten bunalmıştım.İnmeden önce abimin bulunduğu odanın önünde ki büyük cama doğru ilerledim.Başındaki yarayı gazlı bezle kapatmışlar ve başına fileli bir bone geçirmişler.Göğüs kafesine bir sürü kablo yerleştirmişler.Onu hiç bu kadar çaresiz görmemiştim canım yanmıştı.Aşağıda boş bir banka oturdum ve düşünmeye başladım.Neydi bu bütün olanlar hayat benim aklıma kötü bir oyun oynuyor olamalıydı ve bu bir rüyaydı ben az sonra uyanacaktım hiçbirşey olmamış gibi hayatıma devam edecektim.Omzuma değen elle irkildim.Rüzgar gelmişti ha bir de şu Bengi olayı var değil mi şimdi hiç uğraşamam.

+Bitanem 

-Rüzgar bana bitanem deme ne söyleyeceksen söyle ve git 

+Neyin var Derin aklımı kaçıracağım sabahtan beri kimse birşey demiyor benle dalga mı geçiyorsunuz ?

-Rüzgar sabah seni uyandırmaya geldiğimde beni başından savdın seni öpeyim dedim bana Bengi dedin nasıl bir ilişkiniz olmuşsa bir türlü çıkmamış aklından.

+Derin sen ne diyosun ne ilişkisi bana şu olayı doğru düzgün anlatır mısın ? 

Rüzgar'a olayı çabuk ve hızlı bir şekilde anlattım.Çok şaşkındı.Bense sinirli.

Sonsuzluğa Uzanan KöprüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin