Çevresine bakındı genç adam.
Yüksek ses yoktu,saçma dans figürleri yoktu.Bir barda değildi.Kafayı ilk defa kardeşi sayabileceği bir çocukla bulmaya çalışıyordu.İlginçti.Bu hareketler ona göre değildi.Zıttı ancak Dünya zıtlıklarla doluydu.Bunun yeterince gerçekçi halini görmüştü.
Kalan son yudumlarını hızla dikti kafasına.İkinci bira şişesinide oturduğu koltuğun yanıbaşına koydu.Çok geçmeden yeni bir bira şişesine uzanmıştı ki,bir el onu durdurdu.Kim olduğunun farkındaydı.
''Hızlı başladın sanki?''
Genç adam omuz silkti.Ellerini engelleyen kardeş eli çekilince,boşluğu doldurmak amacıyla tekrar şişeye uzandı.
''Ne oldu?''
Canını sıkmaya başlamıştı.Yeterince zor bir günü geride bırakmaya çalışıyordu.Ancak,her zaman yardımı dokunan çocuğun bile şuan ona hiç bir faydası yoktu.Ses çıkarmadan üçüncü şişeyi yudumlamaya başladı.Fakat bu zevkte uzun sürmemişti.Genç adam,şişeyi alan arkadaşına sertçe baktı.O da aynı şekilde,karşısında bulunan cam sehpaya şişeyi sertçe bıraktı.Genç adam,ona patlamak istemiyordu.O değer verdiği en yakın arkadaşıydı.
''Ne yapıyorsun?'' diye sordu.Sert değildi ancak farkındaydı ki yumuşak bir ses tonuda değildi.Karşısındaki adam genç adamın yüzünü görebilecek derecede çevirdi başını.
''Asıl sen ne yapıyorsun?''
Genç adamın kullandığı tonda kullanma çalışıyordu sesini.Kavga etmek istemiyorlardı.Hiç bir zamanda istememişlerdi.Ancak,derdini öğrenmek için,beklemeyi bilmiyordu.Zaten içki içip kafayı bulmak,ardından da olayı anlatmak istiyordu.Beklemek bu kadar zor olmamalıydı.Genç adam,senelerce beklemişti.
''İçmeye çalışıyorum''
''Görüyorum.''dedi hiç vakit kaybetmeden.''Derdini dinlemem için illa kafanın yerinde olmaması mı gerekiyor,Oğuz?''
Şaşırmıştı.Genellikle böyle olmazdı.Genç adam derdini anlatacak hale gelene kadar içer,kıvamına geldiği zaman ise her şeyi bir bir anlatırdı.Bu akşamın farkı neydi?
''Berk,iyi hissetmiyorum kardeşim.''Ardından tekrar şişeye uzandı.''Bırakta dinleneyim.''
Faydası yoktu.Yarıya kadar kalkan şişe,aynı hızda yerine çuvallamıştı.
''Aynı konu mu?''
Genç adam umutsuzca kafa sallayıp onaylamıştı.İkisi de derinden gelen bir nefes bıraktılar.Bir sessizlik oluştu.İkisi de bir şeyler düşünüyorlardı.
''Bak.'' dedi Berk çok uzun sürmeyen sessizliğin ardından.Saniyeler içinde genç adam başını karşısında ki adama çevirdi.
''Bir kaç gündür senin için bir şey düşünüyorum.''
Cümleyi toplamaya çalışır gibi bir hali vardı.Genç adam,sabır göstererek başını bir an olsun ondan çevirmeyerek bekledi.Karşısında ki çocuk,zoraki olduğu apaçık bir gülümsemeyle baktı ona.
''Bir planım var.''
Sabırsızca başını salladı.Beklemek istemiyordu.Az önce bu konu için kızan kişi kendisiydi ancak bir planım var demişti.Uygulamaya koymak için can atıyordu.
''Sen,Almi'yi seviyorsun.Değil mi?''
Bu bir soru muydu?Almi'yi seviyor musun?Bilmiyor muydu sanki?
''Sanki bilmiyorsun.''
Berk,anladığını belli edercesine başını salladı.Çok geçmeden,karşısında merakla kıpırdayan adama döndü.
''O zaman,onun için her şeye katlanırsın da?''
Tekrardan hızla başını salladı.Ardından yeterli bulmamıştı ki ''Evet'' deme gereği hissetti.Evet,onun için her şeye katlanmaya hazırdı.
''Evlen onunla o zaman.''
