1. Bölüm

25 5 0
                                    

   Yaşadığım evin balkonunun kapısını araladım. Artık daralmıştım, yorgunluğumu taşıyamıyordum. Hava almam, rahatlamam gerekiyordu. Ayrıca bu evde tek başıma yaşıyordum. Ailem yanımda olmadan. Yaşadığım yerde sadece bir tane arkadaşım vardı: Eylül. Evet, bir de yalnızlığım.

   Kapıyı tam açıp geniş balkonuma doğru hızlı bir adım attım. Gözlerimi kapattım. Rüzgarın hışırtısını, daha doğrusu tenimi okşamasını ama aynı zamanda da ürpertmesini seviyordum.

   Balkonumu seviyordum, özellikle de sonbaharda. Sonbahar benim için hüzün demektir. Bende her şeye ağlayan biri olarak sonbaharı çok seviyordum. Sonbaharda daha çok yağmur yağar bende en çok bundan hoşlanıyordum. Çünkü ağlasam, kimse ağladığımı fark etmezdi yağmur yağarken. Beni saklardı, kollardı çünkü yağmur. Sonbahar benim her şeyimdi.

   Gözlerim hala kapalıydı, bunun yanı sıra kollarımı iki yanıma açmış, düşünüyordum; kuş gibi uçabilmeyi, özgür olmayı, buralardan gitmeyi isterdim. Hava bir anda buz kesti, üşüdüm ve çabucak hasta olan biri olarak hasta olmamak için içeri girdim.

   Hava kararmaya yüz tutmuştu. Işıkları açtım. Birkaç adım ötedeki müzik çalarımı da açtım. İçine hüzünlü bir CD koydum. Ben böyleydim; gülmeyi, mutlu olmayı bilirdim ama nedense, nedense hep hüzün bana daha yakın gelirdi. Ben ağlamayı da, hüznü de severdim. Hem de o kadar çok severdim ki, hayatımı bu iki şeye bağlamıştım. Diğerleri acı çektiğinde, bir şeyleri ters gittiğinde ağlardı; ben onlar gibi değildim. Ben ağladıkça güç bulur, cesaret bulurdum. Hayatın üstesinden gelmek, ağlayıp güç bulduğum zaman çok daha kolay olurdu benim için. Normal zamanlarda da ağlardım; gülerken, yürürken, gezerken ama kimse fark etmezdi. Hayır, yağmur da yağmıyor. Ben, o zamanlar da, içimden sessizce ağlarım. Ben ne zaman böyle oldum, inanın ben de bilmiyorum. Belki de biliyorum, çünkü önceden böyle değildim; önceden ben hüzün nedir bilmeyen, her daim mutlu bir kızdım. Sanırım her şey, o ay ışığında dışarıda dolaştığımız akşam oldu. Evet, artık her şeyi hatırlamaya başlamıştım. İlk başta beyaz kadar saf görünen ama sonrasında benim için kıyamete dönüşen o akşam.

Kahve DükkanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin