1.Bölüm

308 16 12
                                    

Merhaba canım kendim, egom, komplekslerim, fobilerim, hobilerim, iyi huylarım, kötü huylarım, duygusal yanım, duygusuz yanım. Nasılım? İyiyimdir İnşAllah.
Neden kendimle konuşuyorum? Çünkü konuşucak kimse yok ki, canım benim. Kimle konuşayım?
Eeee, ne yapıyorsun? Hiç öyle annemin arkadaşı geldi ben de koltukta oturup kulaklıkta müzik açıp, cep telefonumun not yerinde kendimle dertleşiyorum. Kırk yaş üstü kadınların konusuzluktan konuştuğu şeyler hiç ilgimi çekmemekle yana, anlamıyorum ki ne konuşuyorlar. Ama bişey konuşuyorlar. Dudakları oynuyor dıdı-bıdı, burdan görüyorum. Burdan bakınca çok komik göründüklerini bilseler keşke. Dur gülümsemeyeyim de anlamasınlar.(asfjsjfj)

Sıkıcı geçen hayatıma renk katmakla meşgul oluyorum. Bazen sadece tavanı izliyorum, bazen deli gibi şarkı dinliyorum, bazen kitap okuyorum, film izliyorum, arkadaşlarımla konuşuyorum, uzakta oldukları için yazışıyoruz. Yani ben yazıyorum onlar okuyor.
Bazen annemle ve kardeşimle şakalaşıp kavga çıkartıyorum, bazen çizim yapıyorum ki, en huzur verici şey benim için.
Bazen eve gelen misafire hoş geldin, hoş git kalk git deme isteği ama bazen, çoğu zaman odadan çıkıyorum sürpriz yumurta gibi dizilmişler ben de gülümseyerek "aaa yinemi geldinizzz? Niye geldiniz? Bir kere de evde otursanız da, biz size gelsek. Yıllar oldu gelmeyeli, adresi de unuttuk." Dediğim az olmamıştır.

Bir keresinde de bi mucize mi oldu ne olduysa biz misafirliğe gidiyorduk. Kapıdan çıkarken misafir geldi bize şaşkın şaşkın bakarak diyor ki " Nereye?" Dayanamadım artk " Sen nereye?". " Bizde size gelmiştik:(". "Bizde başka yere gidiyoruz müsadenle, sen zaten hep bizdesin, benden çok sen bizdesin. Geliceksindir yine mutlaka." "Evet, tamam.." deyip gitdi. Sağolasın ya izin verdiğin için, Allah senden razı olsun ne muradın varsa versin...

İnsan çok insanla muhatdap olunca, her türlü insanla karşılaşıyor.
Her tip insanla.
Her kesi kendin gibi bilirsin ama değil.
Her kes farklı.
Fazla iyisi de var, fazla kötüsüde.
Bana hep kötüler denk geliyor galiba...

İyiyi, kötüyü, hakkı, haksızlığı yani kısacası insanları çok küçük yaşta tanıdım ben. Erken büyüdüm.
Çocuk olamadım.
Çocuk gibi düşünemedim.
Zorla büyüdüm ben.
İstemeden büyüdüm işte.
Bugün yirmibir yaşındayım ama yirmibir de üstüne gelmiş gibi yaşlı, fazla olgun hiss ediyorum.

Çok şey yaşadım.
Ağır.
Fazla ağır.
Hatırlamamak için uğraştığım ama zorla aklıma gelen o anılar.
Can yakıcı.
Yalnız değildim ama.
Yalnız hiss ediyordum, aslında değildim.
Hiç sevilmediğimi düşünüyordum.
Ama ben bile olsan, birileri tarafından sevilirsin işte.
Yalnız bırakılmazsın, hepinizden nefret ediyorum diye bağırarak ağlayamazsın. Çünkü nefret etdiğini sanarsın ama o hiss nefret değildir.

En çok ergenlik döneminde yaşanan dile gelen şeyler bunlar. Kendi canını acıtmaya çalışırsın. Bileğini kesen, duvara tekme yumruk dalan arkadaşım az olmadı o dönemlerde.
Ben ergenliğimi hiç olmayacak kadar sakin geçirdim.
Şaşırtıcı derecede sakin.
Tabii aniden gelen kavga etme isteği, öfke patlamaları haricinde.
Onlar da ara sıra gelgitleri.
Şimdi çok komik ve korkutucu geliyor insana böyle şeyler.

Ergen bile olsan olgun olmak zorundasın. Kendin için.
En güzel yaşları depresyonda bunalımda pisikopat gibi geçirmek zor birşey.
Hayatı kaçırıyoruz...
Yaşamakdan, nefes almaktan, yürümekten, görmekten, duymaktan, konuşmaktan tek kelimeyle HAYATDAN zevk almak lazım. Eğer bunlardan birinden ve ya bir kaçından mahrumsan yinede elinde olanlardan zevk al.

Bir astım hastası düşünün, nefes almak için her şey yapıyor. Ama zar zor ciğerlerine yetmeyecek kadar nefes alıyor. Ağlıyor. Acı çekiyor. Ölmek istemiyor çünki. Astım bile olsa yaşamak nefes almak istiyor.

Ve bir kör. Astım nefes alamıyor ama görüyor.
Hayatı görüyor.
Kör göremiyor hayatı.
O da göremediği için üzgün ama duyuyor, nefes ala biliyor, yürüyor.
Hayatı duyuyor göremesede hiss ediyor kokluyor, hayatın akışını hiss ediyor.

Benciliz.
Bence çok benciliz.
Mahrum olduğumuz şeyler için sahip olduğumuz şeyleri görmemezlikten gelmeyelim.

Tanrıya şükür edelim. Her günümüze, her saatimize her saniyemiz için şükür edelim...

Sen Ben HepimizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin