(9) Anne'm

119 7 14
                                    

İki adım geri giderek yutkundum. Bana iyice yaklaştı ve...

*****

"Dikkatli ol! Senin için geliyorlar!" dedi. Tam soru sormak için ona yaklaşmıştım ki, yere düştüm. Ayağa kalktığımda yoktu.

Yatağıma geri döndüm. En sonunda uykuya dalabilmiştim.

&&&&

"Seni koruyamadığım için çok özür dilerim tatlı meleğim..."

Bu ses...bu ses, annemin sesiydi. Ancak nasıl olabilir? Rüya görüyor olmalıydım.

Annemin sesini duyduğum anda ağlamak istedim. Onu çok özlemiştim. Onu bir kez daha görmek için herşeyi yapardım.

Sesler kesildiğinde uyandım. Çok terlemiştim. Uyandığımda hıçkıra hıçkıra ağladım.

Annemi, canım annemi yanımda istiyordum. Bu korkunç yerde olmak istemiyordum. Annemin yanında olmak istiyordum.

Annemi deliler gibi özlemiştim. Kokusunu içime çekmek için herşeyi yapardım. Çünkü onu yanımda istiyordum.

Evet! İntihar edecektim. Annemin yanına gidecektim. Sonunda bu korkunç hayattan kurtulacaktım. Güzeller güzeli anneme kavuşacaktım.

Evet! Aklıma koymuştum. Yapacaktım!

Odadan çıkmak için kapıya doğru yöneldim. Kapıyı ittirmemle kapı açıldı. Önümde uzunca bir koridor vardı.

Kesici bir alet bulmam gerekiyordu. Öncelikle kapımın camını kırmayı düşündüm. Ancak çok ses çıkacağından ve dikkatleri hemen üstüme çekeceğimden dolayı vazgeçtim.

Koridor bittikten sonra önümde büyükçene bir kapı vardı. Kapıyı ittirdim. Kapı büyük bir gıcırtıyla açılırken, korkmaya başlamıştım.

'Ya beni yakalarlarsa? Ya bana iğne yaparlarsa? Ya beni yine bir odaya kapatırlarsa?' diye düşünürken yürümeye devam ediyordum.

Sonunda laboratuvarın kapısına geldiğimde bir 'oh' çektim. Önce camdan içeriye baktım. Kimse yoktu. Rahatlıkla içeri girebilirdim.

Kapı kolunu yavaşça çevirdim. Kapı açılır açılmaz içeri daldım. Hemen kapıyı kapattım ve kilitledim.

Çekmeceleri karıştırmaya başladım. Bütün çekmecelere bakmıştım. Yani ben öyle sanıyordum.

Son 1 çekmece kalmıştı. Eğer ondada bulamazsam pes edecektim. Çekmeceyi iyice aradım. Bir defterin içinden jilet çıktı.

İşte! İstediğim buydu! Öncelikle annemden kalan yüzükle biraz alıştırma yaptım. Yüzüğün sivri ucunu koluma sürtüp sürtüp duruyordum. En sonunda tüm gücümle bastırdığımda iyice alışmıştım.

Sıra jilete gelmişti. Yapmaya korkuyordum. Canımın yanmasını istemiyordum. Ama, annem için bunu yapacaktım.

Bileğimden önce kolumun herhangi bir yerinde denedim.

Büyük bir kesik oluşmuştu. Evet! Başarmıştım. Şimdi sıra bileğimdeydi...

---------------*-*

Kısa oldu biliyorum :( Ama arkadaşlar lütfen sizden olabildiğince yorum ve vote istiyorum. Hepinizi seviyorum :* :)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 01, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ters Ayaklar [Askıda]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin