(3) Bu da ne?!

171 9 0
                                    

Herkes sırayla odasına giriyordu. Sıra bize geldiğinde bizi durdurdu ve...

******

H: Sizinle benim işim var. Gelin çabuk!

İkimizde sesimizi çıkartmadan peşinden gittik. Bizi çok değişik koridorlardan geçiriyordu. Yolda bazı deliren çocuklar vardı. Odalarından çok değişik sesler geliyordu. Korkuyordum.

En sonunda bizi büyük bir kapının önünde durdurdu. Kapı çok eskiydi. Biraz yaklaştım. Üzerinde "Ölüm seni yakalayacak. Kaçsan iyi olur." yazıyordu. Bu benim daha çok korkmama neden olmuştu.

Uzun bir süre bekledikten sonra hemşire bizi o kapıdan içeri soktu. Birisiyle konuşmaya başladı. Karşımızda hiç kimse yoktu. Fakat o konuşuyordu.

Dinlemeye çalıştığımda hiçbir şey anlamamıştım. Çok değişik kelimeler söylüyordu. Birdenbire bize döndü.

Aman Allah'ım bu da ne?! Gözleri çok korkunçtu. Simsiyah gözler bize bakıyordu. İçimden "Kaç!" diyordum. Fakat hareket dahi edemiyordum. Bize yaklaşmasına çok az kalmıştı. Korku derecem doruktaydı.

Bize doğru hızlı adımlarla gelmeye başlayınca en sonunda ayaklarımın bağı çözüldü ve Alice'le birlikte kapıya doğru koşmaya başladık. Kapıya yaklaştığımızda kendimizi bir hamlede dışarı attık. Ama yere düşmüştük. Artık kaçamayacağımız için de orada öylece durmuştuk. Ancak tam bizi yakalayacaktı ki bir şey onu durdurdu. Sanki görünmez bir duvara çarpmıştı. Bir şey onu sürüklüyordu.

Biz de son hız koridorda koşmaya başlamıştık. Bilmediğimiz yerler olduğu için yanlış yollara saptığımızı adım gibi biliyordum. Harika (!) kaybolmuştuk.

Heryerden korkunç, acı dolu çığlık sesleri geliyordu. Biraz ileride bir şey vardı. Yaklaşmak istedim. Bir anda Alice koluma yapıştı. Çok karanlıktı. Hiçbir şey göremiyordum. Yine de yaklaştım.

Işıklar bir anda açılıp kapanmaya başladı ve gördüğüm şey karşısında büyük bir çığlık kopardım...

Ters Ayaklar [Askıda]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin