Termodinamik Ok

19 1 0
                                    

Öncelikle termodinamik oktan bahsedelim, Termodinamiğin ikinci yasası, düzenli hallere kıyasla çok daha düzensiz hal var olduğu gerçeğine dayanır. Bir yapbozun parçalarını ele alalım. Tüm bu parçalardan anlamlı bir resim ortaya koyabilmenin yalnız tek bir yolu vardır. Öte yandan, parçaların herhangi bir resim oluşturmadan düzensiz bir şekilde dizilebileceği çok sayıda düzenleme olabilir.

Bu az sayıdaki düzenli hallerden birinde bir sistemin ortaya çıktığını varsayalım. Zaman geçtikçe bu sistem, fizik kanunlarına göre evrilecek ve hal değiştirecektir. İleri ki bir zamanda bu sistemin çok daha düzensiz bir halde olma olasılığı yüksektir. Bunu, basitçe, düzensiz hallerin sayısının çok daha fazla olmasıyla açıklayabiliriz. Bu nedenle, sistem başlangıçta çok düzenli bir durumdaysa zaman içinde düzensizliği artma eğiliminde olacaktır.

Yapboz parçalarının başlangıçta resmi oluşturduğu düzende olduklarını varsayalım. Kutuyu salladığınızda parçaların düzeni değişecektir. Muhtemelen artık düzgün bir resim oluşturmayan bir düzene geçeceklerdir, çünkü düzensiz durumların sayısı çok daha fazladır. Bazı parçalar hala asıl resmin belirli yerlerini oluşturacak şekilde doğru konumlarda olabilir, fakat kutuyu sallamaya devam ettiğiniz sürece bu parçaların da yerlerinden çıkma olasılığı yüksektir. Böylelikle, parçalar hiçbir anlam içermeyen karmakarışık bir hal alacaktır. Yani parçalar başlangıçta sıkı bir düzen içindeyse muhtemelen zaman içinde düzensizlikler artacaktır.

Tanrı’nı, evrenin ilerdeki bir tarihte sıkı bir düzen içinde sona ermesine, ancak nasıl bir halde başladığının önemli olmadığına karar verdiğini varsayalım. Bu durumda, evren ilk başlarda muhtemelen düzensiz bir halde olur ve düzensizlik zamanla artardı. Kırık bardaklar eski hallerine dönüp masanın üzerine hoplayabilirdi. Ancak bu bardakları gözlemleyen herhangi biri, düzensizliği zamanla azalan bir evrende yaşıyor olurdu. Bu varlıkların ters yönü işaret eden bir psikolojik okları olduğunu iddia edeceğim. Yani yakın zamanda olanları değil daha uzak geçmişteki olayları hatırlarlardı.

EVREN BİLGİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin