Hastanenin uzun mermer koridorlarında yankılanan ayak seslerimle üzerimdeki beyaz gömleği düzelterek acil servise giriş yapan sedyedeki hastaya koşarak ilerlemiştim.Ambulans doktorları sedyede yatan hasta hakkında yapılan müdaleleri anlatırken sedye ile birlikte acil bölüme geçmiştim.-Elif Sude Soysal .. dediğinde ise ismimin söylendiği tarafa kafamı çevirdim. Anlamsız bakışlarım ile bana doğru koşup gelen Fatihe bir anlam veremezsem bir adım geriledim.
Fatih sedyenin başın da gözünden akan yaşları umursamadan sedyede yatan kişiden sayısızca özür diliyordu.
-Fatih bey lütfen bırakın işimizi yapalım. diyen doktora baktım.
-Kurtarın onu ? Kurtar onu doktor.O açmazsa gözünü bana bakmazsa yaşatmam seni duydun mu beni yaşatmam seni..diye bağırdığında ise gözlerimi açarak Fatihe baktım.
-Doktor bey Elif doktorun nabzı düşüyor. diyen hemşire ile arkamı dönerken hala burada ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.
-Hayır...Eliff.. Hayırr! Aç gözlerini duydun mu beni aç gözlerini Elifim. diye bağıran Fatihi sedyeden uzaklaştıran hemşirelerin telaşı ile hala ne olduğunu anlamakta zorlanıyordum.Doktorlar sedyede yatan hastaya kalp masajı yaparken Fatih hala sedyenin başında ağlıyordu.
Derin bir nefes alarak br kaç adım atıp sedyede yatan kişi görmem ile kalbimden vurulmuşa dönmem bir olmuştu. Bedenim ince ince erirken üzerimdeki ağrılık ile iyiyim bile diyemiyordum.
-Hastayı kaybediyoruz.. yankılanan sesler kulağımda uğuldarken bacaklarımdaki gücün çekilmesi ile yere çömelip erin ve hissiz nefesler almaya başlamıştım. Fatihin koridorda yankılayan sesi ise beynimi inceden inceye öldürürken yere boylu boyunca uzanmıştım.
Dayanamadığım bir ses beynimi ele geçirirken alıp verdiğim derin nefesle bile geçmesine neden olmuyordu.Daha çok artan sesin şiddetine dayanamıyor ve yerde bedenimin kıvranmasına sebep oluyordu.Alığım nefesler bedenime yetmezken yavaş yavaş kapanan gözlerim ile nefesim kesildiğinde bedenim yerde can çekişirken alamadığım nefes ile gözlerimi açarak yarı oturur derecesine alamadığım nefesi almaya başladım.
Gözlerimi yabancı olduğum evde açmam ile etrafı kolacan ettim. Hafızamın yavaş yavaş geri kalan son görüntü ile hızla yataktan doğrulmam ile ağzımdan güçlü bir çığlık çıkmıştı. Bedenimdeki ağrı ile tekrardan yatakta ki yerimi alırken ise bu sefer yavaş bir şekilde yataktan kalkmaya çalıştım.
Odayı aydınlatan gün ışığı gözlerimi kamaştımama sebep olmuştu. Gözlerimi açmak istemediğim lanet ettim bugün için dünyayı açmıştım. Nerdeydim!Ne olmuştu ! Gördüğüm rüya neydi?
Beynim bir süre sorularıma yanıtlamazken gözlerimle hafif günü ışığının aydınlatan odayı inceledim. Burası Fatih'in odası olmalıydı. Benim yaşadığım iğrençlik ötesi görüntüler gözlerimin önünden şerit gibi geçiyordu. Aşık olduğum adam tarafından saldırıya uğramıştım ve ben ondan kaçarken merdivenlerden aşağı yuvarlamıştım gözlerim dolmaya başlamış nasıl bu duruma geldiğimi düşünüyor olmuştum.
Hafif bir şekilde yataktan Doğruldun da bedenimdeki ağrılar yüzünden canım yanıyordu. Üzerindeki Yorganı açıp ayaklarını yavaşça yataktan sarkıttım.
Bedenimde yankılanan acı ile kolumu oluştururken iğneden morarmış damarlarım dikkatimi çekmişti. Hala ne olduğunu anlamıyor beynimin bana oyun oynadığını düşünüyordum gördüğüm rüya mı yoksa gerçek miydi bilmiyordum.
Boynumdaki boyunluk görüş alanıma zorlasa da odada bulunan tekli Koltuğun üzerindeki kıyafetlerini görmüştüm. Yavaş adımlarla koltuğun üzerindeki kıyafetlerimi alıp üzerime geçirmiştim. Bu evde bu oda da daha fazla kalamazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gün Batmadan
Aventura+18 sahneler içerir. 31.07.2017 Biliyor musun bazen seni unutmuş gibi yapamıyorum, hiç sevmemiş hiç özlememiş gibi davranıyorum.Sanki hiç tanımamış gibi yaşıyorum.Sonra aklıma geliyor,bana ''Seni seviyorum'',''Seni hiç bırakmayacağım '' deyişin akl...