Hazreti Şuayb( aleyhisselam) 🌺

44 4 0
                                    


Medyen ve Eyke ahâlisine gönderilen peygamber. İbrahim aleyhisselam veya Sâlih aleyhisselamın neslindendir. Soyu anne tarafından Lut aleyhisselamın kızına ulaştığı ve Eyyub aleyhisselamla teyze oğulları oldukları rivâyet edilmiştir. Musa aleyhisselamın kayınpederidir. Kavmine güzel söz söylemesi, tatlı ve tesirli hitâb etmesi sebebiyle kendisine Hatîb-ül-Enbiyâ (Peygamberlerin hatîbi) denildi. İnsanlara İbrahim aleyhisselama bildirilen dînin emir ve yasaklarını tebliğ etti.

Arabistan Yarımadasının kuzeybatısında Hicâz’la Filistin arasında Kızıldeniz sâhilinde yer alan Akabe Körfezinden Humus Vâdisine kadar uzanan Medyen bölgesinde doğup büyüyen Şuayb aleyhisselam, o kavmin asîl bir âilesine mensuptu. Gençliği, dedelerinden Medyen adlı bir şahsın etrâfında toplandıkları için bu adla anılan Medyen halkı arasında geçen Şuayb aleyhisselam, azgın ve sapık kavmin kötülüklerinden uzak yaşar, babasından kalan koyunlarıyla meşgul olur ve çok namaz kılardı.

Medyenliler atalarının doğru yolundan ayrılmışlar ve kötü yollara sapmışlardı. Allahü teâlâya îmân ve ibâdet etmeyi bırakmışlar, kendi elleriyle yaptıkları putlara ve heykellere tapıyorlardı. Medyen, ticâret kervanlarının gelip geçtiği yollar üzerinde olduğundan ticâretle uğraşıyorlardı. Yaptıkları alışverişte muhakkak hîle yapıyorlardı. Yiyecek maddelerini alıp, stok yapıyorlar, pahalanınca fâhiş fiyatla satıyorlardı. Ölçü ve tartı için iki değişik ölçek kullanıyorlar, alırken büyük ölçekle alıyorlar, satarken küçük ölçekle veriyorlardı. İnsanların yollarını kesiyorlar, onların mallarına zorla el koyuyorlardı.

Yol üstünde durup, bilhassa yabancı ve gariblerin mallarını çeşitli hîlelere başvurarak ellerinden alıyorlardı. Ayrıca sâhip oldukları pekçok nîmetin şükrünü yapmayıp, nankörlük ediyorlardı.

Allahü teâlâ onlara, doğru yola dâvet etmek için Şuayb aleyhisselamı peygamber olarak gönderdi. Şuayb aleyhisselam onlara nasîhatlerde bulunup, Allahü teâlâya şirk koşmamalarını ve yalnızca O’na ibâdet etmelerini, alışverişte, ölçü ve tartıda haksızlık ve hîle yapmamalarını, yeryüzünde bozgunculuk yapmamalarını söyledi. Kötülüklere devâm ettikleri takdirde azâba uğrayacaklarını, vazgeçtikleri takdirde mükâfâta kavuşacaklarını söyledi. Fakat azgın Medyen kavmi, Şuayb aleyhisselamın sözlerini dinlemeyip, ona karşı çıktılar. Ona inananları tehdit ettiler.

Şuayb aleyhisselam, bütün sıkıntı, eziyet ve horlamalara rağmen, Medyenlileri doğru yola dâvete devâm etti. İbret olarak isyânları sebebiyle helâk edilen Nûh aleyhisselamın gönderildiği kavmin, Hûd kavminin, Lut kavminin başına gelen azapları ve helâk olmalarını anlattı. İnkârdan vazgeçip îmân etmelerini, mağfiret dilemelerini, aksi hâlde kendilerinin de isyân edip, helâk olan kavimler gibi azâba düşeceklerini ve helâk olacaklarını açık bir lisanla anlattı. Onun peygamberliği Şam’a kadar duyulmuştu. Pekçok kimse gelerek Şuayb aleyhisselama îmân etmekle şereflendiler. Fakat Medyenliler yolda durup, Şuayb aleyhisselama gelenlere mâni olmaya çalıştılar. Şuayb aleyhisselamı ve ona inananları kendi sapık dinlerine dönmedikleri takdirde yurtlarından çıkaracaklarını söyleyip, tehdit ettiler.

Şuayb aleyhisselam azgın Medyen halkının, bütün nasîhatlerine rağmen îmâna gelmelerinden ümit kesince, onları Allahü teâlâya havâle etti.Şuayb aleyhisselam Allahü teâlâya; “Yâ Rabbî! Bizimle kavmimiz arasında hak ile hüküm ver. Sen hükmedicilerin hayırlısısın.” diye dua etti.

Azgınlıklarına ve inananlara karşı düşmanlıklarına devâm eden Medyen halkı üzerine, Allahü teâlâ azâb gönderdi. Cebrâil aleyhisselamın bir sayhası ve bir zelzeleyle onların hepsini helâk etti. Hepsi yok oldular. Sanki onlar o beldede yaşamamışlardı.

Şuayb aleyhisselam ve ona inananlar kurtulup Medyen’e yakın yerde, yeşillik, ağaçlık ve bolluk içinde bir şehir olan Eyke’ye giderek, oradaki insanlara doğru yolu göstermekle vazîfelendirildi. Medyen halkının bütün husûsiyetlerini taşıyan Eyke halkı, parayı tartı ile alırlar, kenarlarından kırptıktan sonra, tâne ile verirlerdi. Alışverişlerinde karşı taraftakine muhakkak zarar verirler ve onu aldatırlardı. Alırken ucuz ve fazla fazla alırlar, satarken pahalı ve eksik verirlerdi. Yolcuları soyarlar, putlara taparlardı. Şuayb aleyhisselama inanmak için gelenleri vaz geçirmek için çalışırlar, Şuayb aleyhisselama yalancı derlerdi. İstekleri olmazsa, tehditte bulunup, eziyet ederlerdi.

Peygamberler Tarihi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin