Ya kızım sen kim Ulaş Soykana atar yapmak kim bak gerçekten hiç yardıma ihtiyacın yokmuş al işte bayıldın kendi kendime konuşarak Umay'ı dikkatlice kucağıma aldım kızıl saçları kolumu okşarken bu istemsizce dudağımın kenarını kıvrılmıştı sonra ne yaptığım aklıma gelince kaşlarım çatıldı. Arabanın yanına gelince zor da olsa arabasının anahtarına ulaştı sonunda arka kapıyı açıp Umay'ı dikkatlice arka koltuğa yatırdım ardından ön koltuğa oturup hızlı bir şekilde en yakın hastahane olan babamın arkadaşı olan Selim abinin hastahanesine sürdüm.
Hastahaneye geldiğimde arka koltuğu açıp hızla Umay'ı kucağına aldı. Acil kapısından içeri girince burnuma nefret ettiği koku doldu yine hastahanelerden oldum olası nefret ederdim zaten düşüncelerden sıyrılıp kükredim "Doktor" yanıma iki üç hemşire gelirken Umay'ı bir sedyeye yatırıp muayene odasına doğru götürdüler Zaten Selim ağabeyin haberi olmuştur bile diyerek onu arama gereği duymamıştım kendimi bir sandalyeye attım o sırada Batu aramaya başladı "PİÇ KARDEŞİM"
-ne var
-kardeşim bizim eve gel de iki pes atalım Umay'ın olduğu odaya baktım ardından
-Küçük bir işim var kısa sürerse gelirim kardeşim
-Tamam haber verirsin
-Tamam diyerek suratına kapattım. Telefonu kapattıktan sonra Umay'ın olduğu odadan bir doktor çıktı ayağa kalktım ve doktorun yanına gittim
- Hastanın nesi oluyorsunuz. Dedesi diye geçirdim içimden
-Arkadaşı
-Koluna açılan yara derin olduğu için fazla kan kaybetmiş ve buda bilincini yitirmesine sebep olmuş koluna 9 dikiş atıldı kan takviyesi de yapıldı serumu bitince gidebilirsiniz.
-Peki şu an görebilir miyim?
-Olur ama uyandırmayın başımla onayladım doktor gittikten sonra içeri girdim. Umay'ın yüzü solgundu. Aslında düşündüm de dili olmasa güzel kız dedim ki düşünmemeye karar verdim. Umay iyi olduğuna göre Batu gile gidebilirdim ama ilk önce ona küçük bir uyuzluk yapabilirim ve yapacağım da zaten bir kağıt kalem bulup ona küçük bir not yazdı.
Umay'ın Ağzından
Gözlerimi yavaş yavaş açarken yoğun beyaz bunu zorlaştırıyordu gözümü açabildiğimde etrafıma bakındım hastahane deydim ve kolum sarılıydı ve serum takılıydı komodinin üzerinde bir kağıt vardı dikkatlice doğruldum ve kağıdı elime aldım"Tatlım ihtiyacın olmayan bu yakışıklı seni hastahaneye getirdi bence bir teşekkürü hak ediyorum Merak etme bir şeyin yok sadece koluna 9 dikiş atıldı. Başında beklemek isterdim ama gitmem gerek geçmiş olsun Tütüncü" -Ulaş Soykan Keşke öleydim de bunları duymasaydım pis egoist ne olacak! Hastahanede olduğumu hatırlayıp nefret ettiğim şu yerden hızla çıkmak amaçlı serumu kolumdan çektim bu sırada odaya hemşire girdi beni bu halde görünce telaşla konuşmaya başladı
- Hanımefendi ne yapıyorsunuz
-Halay çekiyorum gel beraber çekelim dedim sinirle hemşire hala beni durdurmaya çalışırken ceketimi giyinip odadan çıktım hastahane çıkışında bekleyen taksilerden birine atladım evin adresini verdim eve geldiğimde cebimden parayı çıkarıp uzattım ardından eve doğru ilerledim zile bastım kapıyı annem açtı
- Hoş- ne oldu ne bu halin kızım anneme cevap vermeden içeri girdim
- Bir şey yok anne. Duşa girmem gerek yorgunum dedim ve merdivenden ağır adımlarla yukarı çıktım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇİFT SİLAH TEK KURŞUN
Teen Fictionİki güçlü silah.. Birleşirse ne olur? İki ayrı silah lakin çıkan tek bir kurşun Peki onlar nasıl birleşti?.. Sırlarla dolu bu hikayeye hazır mısın