8 Nisan 2018
Hayat neydi?
Acı anektodlar silsilesi mi?
Ölünceye kadar geçen süre mi?
Ya da şöyle sorayım
Hayattayken yaşamak neydi?
Benim için... şu an karşımda izlediğim adamdı.
Ben, Chanyeol nefes aldıkça yaşıyordum.
O yaşadıkça nefes alıyordum.
Hayatım olmuştu bu adam. Bana yaptığı her şeye rağmen. En basit böyle söylenebilirdi.
Derin bir iç çekerek bakışlarımı yere çevirdim. Çok geçmeden türbinlerden gelen çığlık sesleri ile kafamı tekrar kaldırdım
Park Chanyeol son maçında, gol atmıştı.
Dudaklarımdaki silik gülümseme ile takım arkadaşları ile sarılıp sevinmesini izledim. Karşımdaki adam, bambaşka biriydi.
Ardından yerimden kalkıp arka bahçeye doğru ilerlemeye başladım.
Orada önde oturmuş kendini farkettirmeye çalışan kızlar midemi bulandırıyordu.
En başta "homofobiğim" diye geçinip eşcinselleri aşağılayan , ardından Chanyeol'e ısrarla ahlaksız teklifte bulunan, reddedilince vazgeçmeyerek götünün dibinden ayrılmayan erkeklerden nefret ediyordum.
Başkasının değil
O benim olmalıydı.
Ben onun.
Nefeslerimiz karışmalıydı karanlığın en aydınlık tonu olan gecede birbirine
Bedenlerimiz dünyanın en güzel armonisini oluşturmalıydı birlikte.
Benim küçük bedenim, onun büyük cüssesi arasında kaybolmalıydı.
Onun eşi olmayan kalın sesini bir tek ben duymalıydım
Önümdeki boş kola şişesine bir tekme attım
"aptalsın Byun"
kendi kendime mırıldanıp fazla uzağa gitmemiş şişeye bir tekme daha savurdum.
Bu teneke gibi, içi boş, anlamsız dünyada,
Onun bir bakışı için kıvranıyordum
Yere bıkkınlıkla çöküp tek dizimi kendime çektim ve sırtımı duvara yaslayıp kafamı geriye atarak gözlerimi kapadım.
Sonbaharın sert rüzgarı yağmurun habercisi olurken yerimden milim kıpırdamamıştım
Yutkundum
Bu dünyada benden daha aciz bir insan var mıydı acaba?
Ya da benden daha aptal?
Kafamı duvara vurdum
-Senden nefret ediyorum Park
Sonra gözlerim hala kapalıyken kaşlarımı çattım ve bir kez daha duvara vurdum kafamı. Bu kez biraz daha hızlıydı
-Asıl sana ihtiyacı olan kalbimden...
Tekrar vurdum, öncekinden daha da hızlıydı
- ...Nefret ediyorum
Göz yaşlarım yanaklarımdan akmaya başladığında kendime çektiğim dizimi de uzatmıştım
Ağlıyordum
Ama ona olan aşkımdan değil
Ona olan acizliğimden ağlıyordum.
Ona karşı koyamadığım için ağlıyordum.
Yanlıştı bu
Ona olan aşkım
Başlı başına
Yanlış.
Ama karşı koyamıyordum işte.
Bana yaptıklarına.
Çektirdiği acılara
Karşı koyamıyordum .
Park Chanyeol benim en büyük acizliğimdi
En büyük çaresizliğim...
Burnuma düşen yağmur damlası ile gözlerimi açtım.
Ne kadar süredir burada olduğumu bilmiyordum. Ama kısa bir süre olmadığı kesindi.
Gözlük camlarıma düşen su damlaları ile görüşüm bozulurken doğrulup gözlüğümü çıkardım.
Yağmurdan ıslanan saçlarımdaki sulari kafamı iki yana sallayarak iki yana savrulmasını sağladıktan sonra ayağa kalktım. Ellerim cebimde kafamı yere eğmiş yağmurda islanirken bir adım atacaktım ki tanıdık ayakkabıları görmemle duraksadım
Nefes alış verişlerim hızlanırken iki dudağının arasından çıkan sigara dumanının zehir kokusu ciğerlerimi şenlendiririyordu. Kalın sesi kulaklarıma dolduğunda nefesimi tuttum
-Bu gün son gün Byun
Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Yağmurda ıslanmasına rağmen duruşundan ödün vermiyordu.
Biraz önce gördüğüm adam, şu an karşımdaki adam değildi sanki.
Sigarasını yağmur ile heba etmemek için son kez derin bir nefesini içine çekmiş ve yerinde olmak istediğim izmariti bir köşeye fırlatmıştı
Gözlerim yere düştüğü anda sönen izmaritten tekrar ona çevrildiğinde dudaklarının arasından çıkan duman ve yüzündeki yamuk gülümseme eşliğinde konuşmaya devam etti
-Buradaki işimiz bitti
Dudaklarımı her stres olduğum zamanki gibi yaladığımda gözleri oraya kaymıştı
-Her şeyi başlatan yağmur...
Tekrar gözlerime getirdi gözlerini
-Her şeyi bitirdi
Kalbim sıkışırken ellerini cebine atıp ağırlığını diğer bacağına verdi
-Hemen korkma küçük, seninle olan işim daha bitmedi. Bitmeyecekte
![](https://img.wattpad.com/cover/130236047-288-k300425.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PETRİCHOR \CHANBAEK
Historia Corta*** -katilsin sen... Diye Fısıldadı genç adam karşısında titreyen bedene doğru -Bana muhtaçsın sen... Dedi tekrar. Küçük olan tekrar titremişti. Ya korkudan, ya heyecandan. Uzun olan biraz daha yaklaştı kısa olana -Yaşamak için dediklerimi y...