ÖLÜMDEN ÖNCE SON DOKUZ.

7.2K 783 242
                                    

•Gifler hiçbir anlam içermiyor. Sadece beğendiğim için ekliyorum•

🌙

Buralar,

Ölümden önce son dokuz.

Ölmeye dokuz kaladayım. Yaşamayı bilmem kaç geçiyorum. Umursamıyorum. Yaşıyorum. Şah damarımda bir nabız, bileğimin üstünde bambaşka bir nabız, şahit değil mi yaşadığıma? Yaşamın sonsuz gününden sonsuzuncu kere sesleniyorum sana;

Tenin tutuşmuş Gökyüzüm.

Gök yüzlüm.

Nerede olduğum meçhul. Aslında bir yerdeyiz ama nerede olduğumuzla ilgilenmiyorum. Sonuçta sen yanımdasın. Sonuçta sen yanımda olmayabilirdin ve ben ölebilirdim. Gülümsüyorsun. Bana. İnanamıyorum. İnanmadığım bana gülümsemen. Acaba aptal göründüğüm için mi gülümsüyorsun bana? Çünkü sana bakarken aptallaşıyorum. Zira sen güleceksen bir an caymayacağım aptallaşmaktan. Aptalım ben. Aptal olmayan bilmiyor aptal olmanın ne kadar güzel olduğunu. Yaşasın! Aptalım. Seninle aptallaşıyorum.

Y,

En güzel bilinmezim,

Neden bu kadar bilinmezsin?

Ellerimde bir titreme var. Çocuk gibiyim. Ellerimi çırpmamak için dizlerimin üstünde ellerim. Odamın hangi metre karesinde, milyarlarca metre karelik seviyorum seni, inan bilmiyorum. Pijaman mı o üstündeki? Neden bağladın saçlarını iki yandan? Kokunu biraz daha alıp aptallaşmayayım diye mi? Kar yağıyor. Lapa lapa. İri iri. Ben seviyorum, sen biraz hoşnutsuzsun. O an benim neyi sevdiğim zerre umurumda olmuyor. İstiyorum ki, kar dursun. Az önce ki gibi gülümse.

Camdan dışarı bakıyorsun. Boş yol. Kimsesiz sokak. Yalnız cadde. Mehmet Amca'nın bakkalı orada, sana tam sekiz tane çikolata aldım oradan. İkisinde param çıkışmamış, Mehmet Amca görmezden gelmişti. Önündeki şekerlemeleri karıştırmaya devam ederken, yapış yapış ellerinle söyleniyorsun. Hep böyle oluyor şeker yediğimde. Bundan sonra şeker yemeyeceğim.

Daha önce yirmi dört defa dedin bunu. Yirmi dört defa daha yedin o şekerlemeleri. Çekiniyorum seninle konuşurken. Dilim dönmüyor fazla heyecandan. Yiyeceksin diyorum sessiz bir mırıltıyla. Sen şeker yemeden duramazsın.

Omuz silkiyorsun. Dururum diyorsun inatla. Sen nereden biliyorsun ki duramayacağımı?

Nefes alamıyorum galiba o an. Bakışlarımı kaçırıyorum. Kahretsin! Bana bakmadığın için bunu bile göremiyorsun. Şey diyorum, kar lapa lapa yağmaya devam ediyor. Ben de elli üç defa inkâr ettim. Elli üç defa yapmayacağım dedim. Şu an elli dördüncü kez yapıyorum.

Sesli bir şekilde gülüyorsun. Biliyorum ki geceler boyu çınlayacak gülüşünün sesi. Neyi diye soruyorsun, şekerlemelerini afiyetle yerken. Yoksa sen de mi şeker yemeyeceğim diyip, her gün şeker yiyorsun.

Yok diyorum yavaşça. Ben çok güzel kazık yiyorum.

Kıkırdıyorsun. Çünkü anlamıyorsun. Hiçbir zaman anlamadın ama ben her zamanki kadar incindim. Tam şu an da elli beşinci kez inkâr ettim seni, adını. Ve elli beşinci kez inkârıma yeniliyorum. Ağzın, dudakların renklenmiş. Ellerini saçlarına daldırırken, şeker kavanozunu önüme itiyorsun. Bitmemiş şekerlemeler. Fakat senin için sorun değil. O an canın çekiyordu ve yiyordun. Şimdi canın çekmiyor ve onları umursamıyorsun. X'im ben. Bâki olanım. Herkes Z ama ben X'im. Senin için bâkiyim. Z'ler hep şekerleme. Biliyorum ama inciniyorum.

Y,

Daimi mutluluğum,

Varlığında bir yokluk çekiyorum.

Ona sevişmeyi öğrettiğimde bir başkasıyla sevişti. Bedeninin önemi yok. Ama korkuyorum. Öyle hırpalıyorlar ki onun bedenini... Ona üzülüyorum ben. Zavallıca. Sıkılıyorum ben diyorsun, üstündeki pijamayı sıyırırken. Çıplaklığın umurumda değil. Sen sıkılmıyor nusun?

Bu soruyu duymamış gibi yapmak istiyorum. Bu sana hakaret. Y, lütfen kendine hakaret etme. Hayır diyorum sert bir karşı çıkışla. Sana bakarken sıkılmıyorum.

Acımasızdın. Acıma sızdın. Ama ben sana bakarken sıkılıyorum.

Ama sen sıkılıyorsun. Koca kafalıyım. Seninle koca bir aptalım. Seni sıkacak kadar geri zekâlıyım. Biraz da çirkinim. Çünkü güzel olsam bakarken sıkılmazsın. Ellerim daha çok titriyor. Çirkinim diye isyan edemem. Eğer seni bana veren Tanrı'ya çirkinim diye isyan edersem nankörlük yaparım. Seni bana vermiş, ben nasıl isyan ederim ki. Ellerimi saklamaya çalışıyorum. Üzgünüm diyorum. Hayır, çok üzgünüm. Berbatım. Sıkılmanı istemezdim. Kar çok yağdığı için internette problem çıktı. Yoksa sana çizgi film açardım, izlerdin. Sen seversin.

Kazak giyiyorsun. O an kendime kızıyorum. Seni senden önce düşünmeliydim. Üşüdüğünü senden önce fark etmeliydim Y, affet. Kazağım yakasını sevmeyerek çekiştiriyorsun. Severim diyorsun, gülümsemelerin hep dudaklarının kıyısında. Herkes çizgi film izlemeyi sever.

Ben sevmem diyorum çekinerek.

Kıkırdamaya devam ediyorsun. X, sen herkes değilsin.

Mutlu oluyorum. Galiba bayağı mutlu oluyorum ki cesaretleniyorum. Herkes olmamak çok güzel. Öyle güzel ki, hep herkes olmayasım geliyor. Herkes olmamak aptal olmak gibi. İkisi de çok güzel. Hem aptalım, hem herkes değilim. Cesaretlendiğimde sana uzanıyorum. Görme. Lütfen titreyen ellerimi görme. Utanırım ben. Çok utanıyorum. Yatağa yatırıyorum seni, güldürmeye ant içmişim gibi. Gıdıklıyorum. Sesli gülüyorsun, her ne kadar imkâr etsen de gülümsüyorsun. Allah'ım, parmaklarım öyle titriyor ki, gıdıklamayı bile beceremiyorum. Ama sen gülümsüyorsun. Yapma diyorsun, Tanrı seni öyle güzel var etmiş ki kendimden utanıyorum. Gıdıklamasana ya. Çocuk musun sen? Lütfen ama bak... Rica ediyorum gıdıklama.

Ne kadar güzel rica ediyorsun. Seni dinlemiyorum. Seni ilk kez dinlemiyorum. İlk kez senin hakkında bir karar veriyorum. Çünkü böyle iyisin. Böyle mutlusun Y. Kollarımda gülüyorsun. Ben senin gülüşlerini biliyorum. Sen hiç kollarımdaki gibi gülmezsin Y.

Sana ölümden önce son dokuzdan sesleniyorum,

Gör Y.

Gör Teni Yanığım.

Şekerlemelerin bittiğinde avuçlarında bir tek kavanoz kalacak.

Drama queen.

Aksjsjxjkss.

Bu da bu kadardı. ;)

Sevin ve unutmayın bu ağıt mantık içermiyor.

TENİ YANIK GÖKYÜZÜ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin