Tüm salon profesörün söylediklerini şaşkın bir şekilde ağızları bir karış açık olarak dinliyordu. Gerçekten profesörün söylemiş olduğu şeyler yapılabilir miydi? Herkesin aklında bu düşünce dönüp dolaşıyordu. Bu sefer içlerinden başka bir bilim adamı hızla ayağa kalkarak profesöre " Peki profesör bu anlatmış olduğunuz düşüncenizin neresi kötü bir türlü anlamadım. Bize fikrinizin kötü olduğunuzu söylemiştiniz. Fakat gayet güzel bir fikir gibi duruyor. Tabii yapılabilir mi? Orasından pek emin değilim ancak fikriniz işe yarayabilir." Dedi.
Profesör üzgün bir şekilde salona baktı. Hepsi profesörün söyleyeceklerinin bitmediğini anlamıştı.
"Bu anlattıklarım hepsi fikrimin olumlu tarafıydı ancak bunun bir de olumsuz yanları var. Bu yapacak olduğumuz sanal dünyaya tüm insanları alamayız. Bunun yerine dünya üzerinde bulunan her ulustan sadece 100 kişi almamız gerekiyor. Bunların içinde her yaş grubundan insan olacak. Tıpkı ilk çağlarda olduğu gibi her aile ya da kabile kendi ırkı için savaşacak ve hayatta kalmak için mücadele verecek."
Profesör konuşmasına devam ederken salondaki herkes şaşkınlıktan şekilden şekle giriyordu. Başka bir bilim adamı anlatılanların üzerine " Peki profesör, dünya üzerinde yaşayan diğer insanları ne yapacağız. Onları ölüme mi terk edeceğiz." Profesörün cevabı salonda ölüm sessizliğini anımsattı. " Geri kalan insanların hepsini öldüreceğiz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CYBORG: İnsanlığın Yükselişi
Science Fictionİnsanlığın yok olduğu bir dünyayı yeniden inşa etmek ve distopik evrende geçen kısa bir hikaye...
