Bölüm 5

47 4 0
                                    

 Herkes şok olmuştu ve o sessizlik bir anda bozulmuştu. Herkes hep bir ağızdan konuşmaya başladı ve salonda bir gürültü hakimdi. Akıllarından yüzlerce

düşünce geçiyordu. Bu gerçekten de kötü bir fikirdi. Bu adam ya kafayı yemişti ya da onlarla dalga geçiyor olmalıydı. İçlerinden biri " Ama profesör bu resmen delilik, bu insanlığın sonu demek" diğer bilim adamları da bu duruma kimisi "evet" diyerek kimisi başını sallayarak onay verdi. Profesör artık daha fazla dayanamadı ve gür sesiyle salonu susturmayı başardı.

" Artık yeter! Tüm bunların deli saçması olduğunu düşünüyorsunuz ve insanlığın sonunun geldiğini söylüyorsunuz. Ancak fark etmediğiniz bir şey var ki insanlığın sonu çoktan geldi. Hem de insan ırkı kendi sonunu kendi getirdi. Aslında sanal dünyaya her ulustan insan almamızın nedeni de bu, insanlığın sonunu getirmemiş olmak. Eğer dünya böyle devam ederse kimse hayatta kalmayacak ve asıl insan ırkının sonu o zaman gelmiş olacak. En azından benim dediğim fikri uygularsak bu durumdan kurtulma şansımız olabilir. İnsanlığı yeniden diriltebiliriz. İlk çağları bir düşünün o zamanlar nüfus azdı ve bir şeyler keşfederek günümüze geldiler. Yine aynı şekilde bunu yapabiliriz."

"Peki profesör, diğer insanları nasıl öldüreceğiz, her ırktan insanı nasıl sanal dünyaya getireceğiz ve bu sanal dünyayı nerede inşa edeceğiz. Bunların hepsi bir problem."

" Sanal dünyayı burada bilgisayarda oluşturacağız. Gerçek dünyadan farkı olmayan bir ortam yapılacak. İnsanları buraya ışın teknolojisi ile transfer edebiliriz. Sokak kameralarından insanları izleyeceğiz ve sağlık durumu iyi olan insanları buraya ışınlayacağız. Ayrıca sanal dünyaya aktaracağımız insanları hemen uyutup yakın geçmişe ait anılarını silmek zorundayız. Yoksa insanları sanal dünyada olduklarına ikna edemeyiz. Geri kalan insanlara gelirsek de, tüm bu transfer işlemleri bittikten sonra bir virüs hazırlayıp dünyaya yaymamız gerek. Bu anlattıklarımın hepsi zaman alan şeyler. Bu dediklerimi hemen yapamayız yıllar alır ancak bir yerden başlarsak bunun üstesinden bir şekilde geliriz. Benim sunduğum fikir bu. Eğer fikri kabul ediyorsanız elinizi kaldırın ya da kaldırmayın. Karar sizin... "

Salonda herkes birbirine bakmaya başladı. Bir süre sonra içlerinden biri elini kaldırdı. Sonra diğeri ve diğeri... Bundan başka çarelerinin olmadığını anlamışlardı. Çok geç olmadan –ki yine de geç kalınmış bir durum varken- bir şeyler yapmanın gerekli olduğunu düşünüyorlardı. Karar verilmişti. Artık harekete geçmenin zamanıydı. 

CYBORG: İnsanlığın YükselişiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin