Profesör yine bir gün tüm bu olan biteni cam duvarın arkasından izliyordu. Her şey yolunda görünüyordu. Sadece halledilmesi gereken birkaç durum daha vardı. Bilim adamları, insanlar gerçek dünyadayken onları yönlendirecek ve görevler verecekti. Bunu da bilgisayardan kurmuş oldukları sistem üzerinden yapacaklardı. Sistemin doğru çalıştığından emin olmak için sürekli denemeler yapılıyordu. Profesör yapılan tüm bu denemeleri izlerken müthiş bir zevk alıyordu. İnsan ırkını yeniden ayağa kaldıracakları için heyecanlıydı. Yıllar önce bu fikri söylediğinde herkes onun
delirdiğine inanmıştı. Ama bugün durum farklıydı ve herkes onun haklı olduğunu anlamıştı.
Bu sırada yanına meslektaşlarından biri geldi ve ona son yapılanlarla ilgili bir rapor sundu. Profesör, rapora hemen bir göz gezdirdi ve her şeyin yolunda olduğunu gördüğünde tatminkâr bir şekilde raporu geri uzattı. Tekrar sanal dünyada ki insanları seyretmeye koyuldu.
Yanında ki genç bilim adamı biraz çekingen bir tavırla profesöre bir soru yöneltti.
"Sayın profesör insanları ne zaman gerçek dünyaya göndereceğiz."
"Bakıyorum da biraz acelecisiniz, değerli dostum." dedi gülümseyerek. "Onun da bir zamanı var. Çok yakında dünyayı eski haline getirmeye başlayacağız."
"Peki profesör, yanlış anlamazsanız size bir sorum daha olacak. Her gün sanal dünyada bulunan insanları gözlemliyorsunuz ve onları saatlerce izliyorsunuz. Zaten bu rutin günlük denetimi ekip arkadaşlarımızla birlikte her gün yapmaktayız. Bunu yapmanızın amacı nedir?"
Profesör gözlerini, sanal dünyadan ayırmadan cevap verdi.
"Burada sadece insanları değil, aynı zamanda geleceği de izliyorum."
"Geleceği mi? Nasıl yani?"
"Burada bulunan insanların her biri ilerleyen zamanlarda dünyanın ve insan ırkının geleceğini şekillendirecekler ve bunun olmasında bizim de büyük bir katkımız bulunuyor. Şunu da eklemek isterim ki sevgili dostum, biz artık yakın çağda değil yeni bir çağa tanıklık etmekteyiz."
Genç bilim adamı şaşkınlıktan ne diyeceğini bilemedi ve bir süre sonra tekrar konuşmaya başladı.
"Yeni bir çağ mı? Peki biz şu an hangi çağdayız profesör." dedi titreyen bir sesle.
Profesör gözlerini bir an olsun cam duvardan ayırmadan alaycı bir gülümsemeyle cevap verdi.
"Cyborg çağı..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CYBORG: İnsanlığın Yükselişi
Science Fictionİnsanlığın yok olduğu bir dünyayı yeniden inşa etmek ve distopik evrende geçen kısa bir hikaye...
