Midnight (NiallHoranFanFiction)

2K 53 25
                                    

Yeni FanFiction'umla sizlerleyim. Umarım seversiniz ♥

**

"Sana kaç kere dedim gitme diye oraya!?" Diyerek adeta üstüme kükrediğin de bakışlarımı telefonumdan abime çevirdim.

"Sen bana hiç bir sey demedin." Diyerek gülümsedim. Ellerini saçlarına geçirip sinirle bana baktı.

"O saç şeklini çok aradın mı, sevgili ağabeyciğim?" Dedim kocaman bir kahkaha atarak. Bu saç şekliyle ergenliğe yeni girmiş çocuklara benziyordu.

"Sana yapacaklarımdan sonra seni  çok arayacakları kesin!" Diyerek beni susturmaya çalıştı. Ama üzgünüm Louis, bana bunlar pek sökmez!

"Tahmin et, daha demin kimden mesaj aldım?" Diyerek telefonumu havada salladım.

"Niall'dan mı?" Dedi kaşlarını çatarak.

"Doğru tahmin! Bizden çatal bıçak takımı kazandınız. Bu takımla kardeşinize güzel bir kahvaltı hazırlayıp ona sürpriz yapabilirsiniz.  "Dediğim de bir elimle de masayı gösteriyordum.

"Ya da o bıçak takımımla kardeşimi bir güzel kesebilirim. Ha? Ne dersin? " diyerek mutfağın içine girdi. Bıçak falan getirmez degil mi?

"Louis, ben şaka şey etmiştim ya. Ciddiye almadın degil mi? Louis? Abiciğim? Bak ben sana bir güzel kahvaltı söylerim simdi parmaklarımı yersin. Benimkileri yersin çünkü benimkiler daha güzel." diyerek mutfağa girdim. Tezgaha yaslanmış biriyle konuşuyordu.

Önüne gittim ve kulağımı telefona yaklaştırıp dinlemeye başladım.

"Biz buluşacağız. Biliyorsun, onu kardeşim gibi görüyorum." dedi her bir santimine öldüğümün sesi.

"Hayır dedim, Niall. Onunla buluşamazsın." diyerek tüm sevincimin icine sıçan abime keskin bakışlarımı gönderdim.

Hızla telefonu elime alıp kulağıma götürdüğüm de hızla konuşmaya başladım.

"Abim izin verdi. Yarım saate sizi oradayım. Görüşmek üzere. " diyerek telefonu kapattım ve  Louis'in eline geri verdim.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?" diyerek telefonu masaya fırlattı.

"Ya sen mal mısın? O telefon ne kadar haberin var mı senin? Dengesiz! " dedim telefonu elime alarak incelemeye başladım. En azından bir hasar yoktu.

"Ella!? Yeter artık! Beni dinle! O senden 4 yaş büyük! Çıkamazsın onunla! Anladın mı?" diyerek üstüme kükredi.

"E Yani? 4 Yaş büyükse olmuş ne? X'de Y'den büyük ama ne güzel birbirlerine değer veriyorlar." dedim umursamayarak.

"Matematik bilmene sevindim!" dedi odasına çıkarken.

"Ben senin konuşabilmene dahi sevinirken bu daha bir hiç!" diye bağırıp üstüme montumu geçirdim. Ayağıma da spor ayakkabılarımı giyip kapıyı açmaya çalıştım. Siktir! Kilitli!

"Louis! Sokturduğum aklınla ne yaptın sen!?" Bağırmam üzerine kahkahasını duyduğum da merdivenlerin başın da da sevgili abimi gördüm.

"Kapıyı kilitledim, sevgili kardeşim." dedi havucundan yerken.

"Valla bu yaşta, bu zeka. Senin için fazla." diyerek kapının yanında ki camı açmaya çalıştım. "Peki, Buraya ne yaptın göt!?"

"Evde ki pencereleri bir saydım. 8-9 tane var. Bir tane eksilse bir şey olmaz dedim ve orayı da kapattırdım." dedi otuz iki diş sırıtarak.

"İyi bok yedin!" dediğim de merdivenleri inip yanıma geldi.

"Çok küfür ediyorsun, Ella." dedi suratımı incelerken.

"Hiç fark etmemiştim. Sağolasın. Tanrı senden razı olsun! " dedim odama çıkarken.

"Uslu dur. Yine bir olay çıkartma." diyerek kendi odasının içine girdi.

"Eger Niall'ın evine gitmezsem benim adım da Louis değil! Çünkü değil. Hani senin adın Louis ya ? Ben de Ella? Gidemezsem adım Louis değil dedim. Çünkü ben E-Ah, Lanet Olsun! Boşa gitti espiri! "Odama girdiğimde Louis'in etrafı inleten kahkahasını duymuştum.

Hızla kapımı kilitledim ve penceremi açıp çantamı aşagıya attım. Camımın yanında ki ağaca kollarımı sarıp yavaşça aşağıya inerken ara sıra da kolumu çizen dallar yüzünden inliyordum. Ama acıdan. Fesatlaşmayın hemen. Sizi gidi sapıklar.

 Sonun da aşagıya indiğim de çantamı aldığım gibi koşmaya başladım. Artık adımın Louis olmasına gerek yok. Çünkü başardım. Hani eğer "Niall'ın evine gitmezsem adım Louis" diye demiştim ya ? Şimdi de geldiğime göre Louis olmasına Gerek yok. Çünkü gel- Tamam, boşverin.

Midnight (NiallHoranFanFiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin