5. Bölüm

344 34 10
                                    

Ramazan'ınız mübarek olsun ! (Sevap point x2 :D)

Bir de bu bölümü yazarken ne içtiğimi bilmiyorum ajdgsjgf

Yorum isterun! -.-

 

**

"Abi, gidiyom ben." dedim gayet sakin bir ses tonuyla. Geri ses gelmeyince odasına ilerledim.

Kapıya gelince durakladım.

Açsam mı?

Şimdi bir de osbir falan çekiyodur -.-

Yeminle dalarım.

"Ağğbii!" Yeniden ses gelmeyince içimden bildiğim duaları okuyup odaya daldım.

Ehehehe nerde bu tatlı çıçık?

"Ne var Erin! Ne var! Ne oldu yine!"

"Ne oluyo amq? Sakin. Ne bu asabiyet? Dersin ki sefgiline laf attık." 

Abim banyodan çıkmıştı.

Sadece belinde olan havluyla.

"Bana arkanda ki havucu uzatsana." dedim şirince gülümserken.

Oflayarak arkasını döndüğü anda telefonumu çıkarttım. Bana döndüğün de ise fotoğrafını çekmiştim.

Directioner'lerin kalbini durdurcam. Ne kadar akıllıyım ben böyle ^^

"O fotoğrafı sil." 

Bana yaklaştığında geri adımladım.

"Silerim ama bir şartla." dedim.

Başını olumlu anlamda salladı, "Şart ne?"

"Niall'ın yanına gidecem." 

"Ah, peki. Sil şimdi."

"Sildim bile!" Odadan çıkıp aşağıya koşarken abimin sıraladığı küfürleri duyabiliyordum.

Bir ara hatırlatında bu fotoğrafı büyültüp mahalle girişine astırayım.

Allah'ım ne gadan, ne gadan zekiyim ben böyle.

Kapıyı açtığımda hızla dışarıya çıktım. Bir duvara tökezleyerek durdum.

Fakat başımı kaldırınca tökezlediğim şeyin yeşil gözlü bir meteor olduğunu fark ettim.

"Siz insan mısınız acep?" 

 Meteor bana garip garip bakarken ellerimle yüzünü kolaçan ettim.

I-ıh bu bir insan.

"Abla napıyon sen?"

"Abla mığ!? Abla mı dedin seğn!? O kadar yaşlı mıyım lan ben!?"

Bu pis şey bana abla mı dedi?!

Bana!?

Abla ne ya öyle?

Küfür gibi.

"Ne dedim ya şimdi ben?"

"Sus be! Zaten o kadar da yakışıklı değilmişsin!"

Atma be atma. Ölüyodun ya daha demin.   

Ya eheheh sen nerden çıktın?

Fırından. Sıcak sıcak  

Sen bana kutup espirisi mi yaptın daha demin? O ne biçim bir espridir öyle. Piii -.- Yazıklar olsun senin gibi içimde yatan sese. Biraz benden örnek al be.

"Sen sanki dünya güzelisin!" Bakışalrımı çocuğa çevirip dibine kadar girdim.

"Sen beni beyanmıyor musun?" Gözlerine bakarken o ise sabır dilercesine etrafına bakındı.

"Gözlerime bak seni kas yığını! Beni beyanmadın mı?!" Kollarımı elleriyle tutup beni geri ittirdi.

"Kızım, beyenmedim seni. Geri sokayım mı?"  

"Sok bakalım neler oluyor! Slk msn nsn anlmdm ki .s"

Geri çekilip yürümeye devam ettim. 

"Bu iş burada bitmedi beni beğenmeyen kas yığını!" Arkamdan gelen kahkahasını duyduğumda onu siklemeyerek yoluma devam ettim.

Beni beğenmemişmiş.

Sanki sen çok yakışıklısın da -.-

Benim Niall'ım var tağam mı?

O olmazsa sevgili(!) abiciğim var.

Bu hava kime?

"Hey! Erin?" 

"Niall?" Durup sağıma döndüm. 

Sefgilim bana doğru koşarak geliyordu.

"Böyle bir atarlı atarlı yürüyordun, olaya bir el atayım dedim."

Başımı sallayıp yürümeye devam ettim.

"E nasıl gideyo?" 

"Sana geliyodum asqım ya.."

Gülümseyip bana yaklaştı.

Evlenmeden olmaz, Niall .s Cık cık -.-

"Hala gidebiliriz?" dediğinde gözlerimi devirdim.

"Buralarda bir yerde kıyafetime baskı yapatırabileceğim yer var mı?"

Durakladım.

Niall'da durup etrafına bakındı.

"İki sokak altta olması lazım. Neden kiğ?"

"Şimdi sen bir koşu gidip üç paket t-shirt al. Ben orada seni bekliycem. Abime sürpriz yapcaz."

Pis pis sırıttığımda o karşı mağazaya girmişti bile.

Ayh masum masum sürpriz yapacağımı sanıyor.

Ahmağa bah sen jsjdhgsj

Ben de koşarak Niall'ın bahsettiği yere girdim.

Telefonumda yeni çektiğim resmi açıp görevliye uzattım.

"Bunu t-shirtlere basmanı istiyorum."

Nalet ossun yine çk ktym .s ^^

Midnight (NiallHoranFanFiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin