KARARLAR

95 5 3
                                    

Doğan Bey ( güneşin  babası )
Arzu Hanım  ( güneşin annesi)
Araf Bey ( Burgacin babası ))

((==Güneş ==))
'Ben o adamla evlenmicem ne olursa olsun evlenmicem onlar benim ailem değil ki onlar benim hiçbir şeyim benim adıma karar veremezler'
Diye içinde fırtanalar kopuyordu. Odada bir o yana bir bu yana tur atıp duruyordu başka bir yolu var mı diye ama aklına bir yol gelmeyince masanın üstündeki defteri ve kalemi aldığı gibi odadan çıktı alt kata geldiğinde annesiyle babasının oturma odasında konuştuklarını gördü ve önlerinde bir mavi dosya olduğunu  başka bir zaman olsa dinlerdi ama şuan o zaman değil kendi meselesini halletmek zorunda.
Güneş kırmızı olan gözleriyle annesine ve babasına baktı ve deftere
'Ben o adamla evlenmicem! '
Yazdı ve onlara doğru uzattı ilk annesi okudu annesinin yüzü sinirli bir hal alınca babası karısının yani eski olacak karısının elinden alıp okudu. O da eski olacak karısı gibi sinirlendi aniden ayağa kalktı Gunes'e çok sert bir şekilde tokat attı,  bunun yanında kalmayıp tokatlar atmaya devam etti arada da ihmal etmiyor konuşmasını
' sen kim oluyorsunda bana karşı geliyorsun!! Sen canına mı susadın ha!'
Diyip bu seferde Gunes'e tekme attı.
Güneş  ise ısrarla kafasını sallayıp
' hayır evlenmicem onunla' içinden ise haykırıyordu. Gözleri ise durmadan akıyordu.  Herşeye rağmen ayağa kalktı ve bu seferde tekrardan kafasını salladı ' evlenmicem ' diye bu seferde sol tarafının yandığını hissetti ve ağzında metalik tat geldiğini elini ağzına götürdü kan olduğunu anladı o sırada da sol tarafına bakarken annesinin ona attığını gördü.
== Güneş ' in ağzından ==
Allah' ım ben bunlara ne yaptım ki çocukları değilmişim gibi satıyorlar resmen , ama ben kurbanlık kuzu değilim ki o adamın evet onlara öyle sesleniyorum çünkü onlar benim için hiç  var olmadılar.
Gözlerim yine her zaman ki gibi bana ihanet etti durmadan akıyor ama akmaması lazım herşeye dayağa, öfkeye rağmen, acıya rağmen akmaman lazım dik durman lazım.
Karnımda aniden bir acı tekme attı galiba evet galiba diyom çünkü yerde kivraniyordum gözlerim ise kapalı olduğu halde gözyaşı akıyor belki ben böyle dururum hıncını çıkartırlar beni evlendirmezler.
Gözlerimi açtığımda kendimde zor bela güç bulup ayağa kalktım dayak atmayı bıraktı . Baş parmağıyla tehditler ediyor duymuyorum çünkü şuan galiba kulağıma doğru atılan tokattan dolayı duymuyorum. Hissetmiyorum çünkü onlara karşı sevgim yok !! Daha küçukken bana böyle davrandıkları için canım acıyordu, ruhum acıyordu  ama şuan yok çünkü onlardan nefret ediyorum!!
Kendimde zor bela güç topladım koltuğun kenarına tutunarak ayağa kalktım ben hala evlenmicem diye içimden haykırırken dışımda ise sadece başımla sallamakla.
Yüzüme aniden gelen tokatla ağzımda metal tat geldi buda dudağımın patladığı habercisi sol tarafıma baktım o kadından tokat geldi. Kalbim acıyor mu hayır acımıyor. Onlara karşım sevgim yok ben hala o kadının gözlerine baktığımı son anda fark ettim kendime gelmeye çalıştığım sırada kolumun çekiştiğini fark ettim kendimi yerde buldum aniden o adam çekiştire çekiştire odamın kapısıni sert bir şekilde açtı beni odaya fırlattı evet doğru bildiğin fırlatma kendimi yatakta buldum.
' bir saat içinde hazır ol güzel giyin. Bugün tanışacaksın ve bugün nikah kıyılacak'
Diyip odadan çıktı kapıyı sertçe kapattı.  Ben ise şaşkın bir şekilde söylediği cümleyi aklımdan süzüyorum ben daha onunla evlenme kararına alışamadım bugün ise nikah yapılacakmış ben cümleyi yeni anladığım an kapıya doğru koştum açmaya çalışırken açılmıyor kilitlendiğinin farkında bile değildim.
== Yazar==
Güneş kapıyı açamayınca gücünün kalmadığını anladı kapıya doğru yaslandı bu seferde kafasını vuruyordu ' açın kapıyı! ' diye haykırırken bunu kendisi bile duymuyor annesi ve babası nasıl duysunlar. Ayakları ihanet edermişçesine titriyordu daha fazla dayanamadı olduğu yere düştü sadece sadece ağlıyor. Kalbinde fırtınalar bile  kopsa sadece ağlıyor iki dudağın arasında bir kelime bile çıkmadı. Böyle düşüncelere dalarken göz kapaklarını taşıyamaz hala geldi daha fazla açamadı ve kendisini uykuya bıraktı.  Ne kadar uyuduğunun yada ne kadar kapının yanında durduğunun farkında bile değil.
Kapının yumruklama seslerinin gelmesi ile aniden irkildi.
==Güneş ==
Kapının açılmaya çalışmasıyla ve onların sesi gelmesiyle aniden olduğum yerden irkildim. Kalktığım an içeriye girdiler.
'Sen hala hazır değil misin?'
Sinirle saçlarımı çekiştirmeye başladı ondan kurtulmaya çalışıyorum ama o kadar sert tuttu ki kurtulamıyorum. Hem güçsüzüm hemde kendime konuşma isteği bulamıyorum. Saçlarımın bırakmasıyla yerde buldum kendimi ,ona baktığımda dolabımdan bir kaç  kıyafet seçti yatağıma attı.
' Bunları giy 10 dakika içinde aşağıda ol'
Dedi ve odadan çıkacağı sırada tokat atıp çıktı.  Ben olduğum yerde kaldım kıyafete bakıyorum ve çarezisliğime.
Gözlerimim her zaman ki gibi yanıltmadı durmadan yaşlar akıyor.  Zor bela kendimde güç bulunca yatağının üstündeki kıyafete baktım. Beyaz dantelerle oluşan göğüs dekoltesi çok açık olan bir kıyafet, beyaz renkli ama benim hayatım karanlık beyaz olmaz ki bana anca siyah olur. Bu kıyafet benim kefenim olur anca. Banyoya gidil kısa bir duş alıp aldıktan sonra kıyafeti giydim saçlarımı kuruluduktan sonra hafif bir makyaj yaptıktan sonra aşağıya indim. Her adımımda ölüme daha çok yaklaşıyorum resmen diri diri gömülüyorum. Alt kata geldiğimde çok şık kıyafetler giymişler yüzlerinde ki mutluluk neden olmasın ki benden ömür boyu kurtuluyorlar.
Beni gördükleri an hiçbirşey demeden evden çıkmaya başladık. Garaja doğru arabaya bindik arka koltukta ben , ön koltukta o annem olacak kişi.  Çok sessizdi yol boyunca kimse konuşmadı malum bende konuşmuyorum. Pencereden insanlara bakıyordum. Insanları, hayvanları dünyadaki herşeyi izlemeyi severim bir yerde oturup onları seyrederim. Az da olsa içimdeki ateşi söndürüyorlardı, araba durduğunda olduğumuz yere bakarken bir şirket  olduğunu anladım normalde evleneceksem resmi nikah salonunda olması gerekir neden burası.
Onlar inince bende indim istemeyede olsa indiğimde KARAHAN HOLDİNG yaziyor.
==YAZAR ==
Güneş holdingin önünde durunca koskocaman 'Karahan Holding' tabelasına baktı. Bunu okuyunca aniden ürpeldi. Babası kolundan çekiştirip ne kadar etrafa nazik olarak göstermek istesede Güneş in kolunu çok yaktığı belli. Yürümeye başladıkları her adımda Güneş  daha çok korkmaya başladı farkında olmadan gözünde bir yaş damlası aktı. Binanın içine giriş yaptıklarında asansöre binince 23.kata bastılar. Güneş içinden ' Asansör kopsa da ölsem ' diye dua ediyordu artık hayatı , ruhu onun için önemli değil çünkü onu diri diri görmüyorlardı.
Hiç tanımadığı daha doğrusu ismini dahi bilmediği biriyle evlenecek. Asansörden inince Güneş in aklına bir fikir geldi defterini çıkartıp
'Lavaboya gitmem gerek' diye yazdı annesine gosterirken babası hemen defteri aldı babası okudu eski olacak karısına
'Sende onunka git' kulağına da
'Sakın kaçmaya çalışmasın senden bilirim ve Araf Bey'de bizi gebertir.'
Eski olacak karısıda gözleri az da olsa korku oldu ve başını onaylayıp Gunes'in kolundan sert bir şekilde çekip o katta olan lavaboya götürdü. Biraz beklettikten sonra onun da ihtiyaci olduğunu anladı o da kabinlerdem bir tanesine girdi o sırada Güneş bir an da olsa onun dikkatinin dağılmasını istiyordu yavaş bit şekilde kapıyı açıp lavabodan tam çıkacağı sırada annesi ortaya çıktı ama durmadı hızla yangın çıkışından indi anneside onun peşinden koşuyor. 15 dakikda koştu merdivenlerden son merdiven olduğunu anladı etrafa bakınca oto park olduğunu  gördü annesinden ses çıkmadı galiba kaybetti onu.
Güneş nefes nefese kaldığı için bir arabanın yanında durdu dizlerinin üzerine çöktü ağlamaya başladı.
Hıçkırıklar içinde ağladı,  o sırada bir gencin yaklaştığını gördü. Ama kalkacağı hali kalmadığı için yerinden kıpırmadı. Gencin ayak sesleri yakın duymaya başladı bir an olsun o kıpkırmızı olan gözleriyle , bakımlı saçları ve tabi uzun boyluydu çünkü başını baya kaldırmak zorunda kaldı. Ha tabi baya kaslı  olan vücudu kot bir pantolon üstünde beyaz bir üst vardı üstü o kadar dar olmasada kasları yine belirgindi. Güneş gencin gözlerinde durdu gözlerinde alaylı mı desem acıma duygusu mu desem tam olarak anlamadı ama alaylı daha belirgindi.
Güneş gözlerini çekti ordan ayağa kalktı başını çevirmesiyle gençle göz göze geldi. Burgac kıza yaklaştıkça masumluğu ortaya çıkıyordu ama o kıyafetlerı fark edince diğer kızlardan farkı olmadığını düşündü. Gözlerindeki her zaman alaylı bakışlar attı kızın kalktığını fark etti bir an olsun yardım etmek istedi çünkü zor bela kalkmaya çalışıyordu.
Ama o yüzün arkasında o fahişe kızlardan farkı olmadığını düşünerek yardım etmedi sadece orda bekledi, kızın kafasını çevirmesiyle göz göze burun buruna geldiler.
Burgac daha fazla bakmak istemesede onun gözlerinden alamıyordu kızın gözlerini çektiğini gördü.
Burgac daha fazla durmak istemediği için bide üstüne telefonu durmadan çalıyordu ordan hızla yürümeye başladı ne kadar da arkasına bakmak istesede bakmadı.  Asansöre binip 23. kata basıp bekledi ama aklı hala o kızdaydı bir an olsun masum biri olduğunu düşündü ama öyle biri olmadığını anlayarak aklından gitmesi için kafasını sağa sola salladı o sırada da asansörün kapısı açıldı.
Babasının odasına gitti sekreteri görmezden gelerek kapıyı iki defa tıklattı içerden gel duyunca kapıyı açtı babasının yalnız olmadığını gördü.  Koltukta oturan babası yaşlarındaki adama gitmesi için kafasını salladı .
' Kızı getirin hemen başlasın '
Dedi ve Doğan Bey hiç birşey demeden odadan çıktı.  Burgac ta olayaları anlamaya çalışıyordu
' hangi kızı getirsinler ' diye içinden geçiriyordu o sırada Araf Bey sinirli şekilde
'Nerde kaldın ve neden telefonlara cevab vermiyorsun' diye bağırdı.
Burgac tam cevab verceği sırada kapı açıldı siyah takım elbisesi giyen elinde de siyah kalın bir defter vede kırmızı bir önlük Burgac şaşırmış bir şekilde ona bakarken
' hoş geldiniz'
Gayet kibar bir şekilde Burgac ise olayları anlamaya çalışırken anlamayacağını anladı.
' baba nikah memurunun burda ne işi var'
Az da olsa sinirli bir şekilde
' evleniyorsun'
Burgac bunu duyunca aniden ayağa kalktı Burgac bağirarak
'Nasıl evleniyorum benim hiç birşeyde haberim yok bide kiminle ahh pardon kızın önemi yok çünkü ben evlenmicem as-'
Lafını bitirmeden sol tarafından tokat yedi o sırada da kapının açık olduğunu gördü.
'Sen!!'

Sizce Burgac babasının kararını uygulayıp evlenecek mi yoksa asla özgürlüğünden vazgeçecek mi???

Acılarla Doğan Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin