– Aaron ne oldu anlatacak mısın?
– Bak Daff buranın bazı kuralları var. Mesela buradan gerçek bir asker olmadan çıkmaya çalışırsan görüldüğün yerde idam edilirsin.
Ne yani Abraham bize ihanet mi etti?
– Pekii şimdi ne olacak?
– Bilmi...
Aaron'ın sözünü yarıda kesen şey içeriye giren onbaşıydı. Hemen ayağa fırlayıp selam durduktan sonra.
Onbaşı
– Dafny, acil olarak yukarı gelmelisin. Komutan seni çağırıyor.
Ben
– Pekii ama ne oldu.
Onbaşı
– Orasını bende bilmiyorum.
Ben
– Tamam gidelim.
Derken bana ve onbaşıya anlamsız gözlerle bakan Aarona bakıp yoluma devam ettim.
Asansördeyken oluşan sessizliği bölen tek şey asansörün çıkardığı gıcırtılardı. Vardığımızda
Onbaşı
– Beni takip et komutan seni odasında bekliyor.
Bense onun ezici görünüşünden dolayı ağzımı açamıyordum. Sağsalim vardığımız odaya girdiğimizde masasının başında kağıtlarla uğraşan komutan bana dönerek
Komutan
– Asker dün gece çok önemli bir olay oldu.
Ben
– Abraham olayı mı?
Komutan
– Sen nereden biliyorsun?
Ben
– Önümde yaşandı.
Komutan
– Eğer biliyorsan ayrıntıları geçiyorum. Kurallara göre Abraham'ın yakalanması gerekiyor. Fakat bütün ekiplerimiz görevdeler, bu işi sana vereceğim ama batırmandan korkuyorum.
Ben
– NE! Sen aklını mı yedin!? Ben daha silah tutmasını bilmiyorum. Hem tutabilsem bile yakın bir arkadaşımı nasıl öldürebilirim?
Komutan
– Sakin ol lütfen sana kimse öldür demedi. Yakalayacaksın tabii şimdi değil.
Ben
– Peki ne zaman
Komutan
– İki üç ay sonra.
Ben
– Ben onu bulana kadar ölmüş olmaz mı? Nede olsa dışarısı çok tehlikeli.
Komutan
– Abraham'ın yakındaki bir kaos kampına gitmiş olabileceğini düşünüyoruz.
Ben
– Kaos kampı?
Komutan
– Radyasyondan etkilenmiş insan toplulukları çok gaddar ve acımasızlar.
Ben
– Öyleyse Abraham neden oraya gitsin?
Komutan
– Çünkü elinde koz var.
Ben
– Ne gibi.
Komutan
– İstihbarat.
Ben
– Öyleyse ben çalışmalarıma başlamaya gidiyorum.
Komutan
– Peki asker 3 ay sonra seni burada görmek istiyorum.
Aşağı inerken olanları aklımda düzenlemeye çalışıyordum. Abraham neden böyle bir şey yapsın ki? Aaron'un yanına vardığımda çok sinirliydi.
Aaron
– Abraham için mi çağrıldın.
Ben
– Evet. Onu yakalamaya ben gidiceğim.
Aaron
– Biz demek istedin sanırım.
Ben
– Aaron sen emin misin sinirli gözüküyorsun.
Aaron
– O KAŞARIN BENİ KANDIRMASI BUNU TAM 20 SENE YAPMASI BENİ ÜZDÜ ANLIYORMUSUN!? O P*ÇTEN İNTİKAM ALMAK BENİM GÖREVİM!
Ben
– Peki o zaman 3 ay sonra bu göreve beraber gideriz.
1.AY 1.HAFTA
Başladığımız yoğun eğitim cidden zorlayıcı kuklaya vurmayı bilmiyorum, silah tutmasını bilmiyorum. Umarım daha iyi oluruz.
1.AY 2.HAFTA
Aaronla beraber bu eğitimi geçmeye kararlıyız. İhanetin bir bedeli var ABRAHAM!
1.AY 3.HAFTA
Artık gelişiyorum. Yakın dovüşte ayrı bir yeteneğim var. Ama hala silah konusunda çalışmam gerek.
1.AY 4.HAFTA
Aaron silah konusunda çok iyi ikimizde birbirimizin eksikliklerini kapatıyoruz.
2.AY 1.HAFTA
Bugün ikimiz aramızda yarışma yaptık. Yakın dövüş bende silah onda.
2.AY 2.HAFTA
Bugün şahane bir şey oldu. Komutan beni çağırıp bu ayın sonunda çıkabileceğimizi söyledi.
2.AY 3.HAFTA
Sonunda silahıda öğrendim teşekkür ederim Aaron.
2.AY 4.HAFTA
Aaron'a yakın dövüşü öğretmem ile yola çıkmaya hazırız. Bekle bizi Abraham biz geliyoruz.İşte o gün dışarı çıkmak için hazırız. Komutan ile son bir kez görüşmek için yukarı çıktım.
Komutan
– Herşey hazır mı?
Ben
– Ben ve Aaron hazırız.
Komutan
– Unutmayın onu canlı istiyoruz.
Ben
– Tamam biz yola çıkıyoruz.
Komutan
– Görüşürüz.
Dışarı çıktığımda Aaron ve 3 asker beni bekliyordu.
Ben
– Hadi yola koyulalım.
Aaron
– Bayanlar önden.
Diyerek yolumu açtı. Abrahamın ne tarafa gittiğini bildiğimiz için hepimiz kuzeye yöneldik. Herkes tepeyi aşarken ben son bir kez harabeye dönerek
– Geri döneceğim.
Dedim ve yoluma devam ettim. Aaron Abrahama karşı o kadar sinirliydiki ona ayak uydurmak cidden zordu adeta koşuyordu.
Ben
– Aaron yavaşla lütfen.
Aaron
– Ha. Ne oldu. Özür dilerim dalmışım.
Ben
– Sıkıntı ne?
Aaron gülerek
–Sanki bilmiyormuş gibi.
B