Konuşmamıza devam ederken karıncalanma başlayan vücudum, boğulan ve yavaşlayan seslerle beraber gelen derin bir karanlık konuşmamızı engellemişti gözlerimi açtığımda kendimi bembeyaz bir yerde bir sandalyede otururken buldum bu derin sessizliği bozan gene o iki kişiydi bana doğru yürüyen kişiler geldikleri için ayağa kalktım.
Erkek olan
- Merhaba Daff
Ben
- Me..merhaba.
Kadın
- Sakin ol sana bazı şeyleri açıklamak için geldik.
Ben
- Ne?
Erkek
- Senin o olduğunu söylemiştik şimdiyse sana başka şeyleri söyleyeceğiz.
Ben
- Dinliyorum.
Kadın
- Sen ve üç kişi yola çıkacaksınız.
Erkek devam etti sözlere
- Bu yolculuk sonunda bir seçim yapacaksın.
Kadın
- Yola çıkış amacını gerçekleştirmiş bir şekilde geri döneceksiniz.
Erkek
- Ama şimdi git devamını sonra anlatırız.
Ben
- O hayır bu sefer olmaz sorularımı cevaplayacaksınız. Neden beni seçtiniz? Amacım ne? Neden çok senkronize konuşuyorsunuz?
Ben daha cümlemi bitirmeden gitmişlerdi. Hem dedikler dördüncü kişi kimdi ben,Aaron ve Tuna biz sadece üç kişiydik amacımız ne olabilirdiki? Offff bu kadar fazla soru beynimi yerle bir etmeye yetmişti. Bende hiçbir şey düşünmeden öylece oturmaya ve zihnimi boşaltmaya karar vermiştim ve gözlerimi kapatıp beklemeye başladım.
Sadece iki dakika sonra gözlerimi tekrar açtığımda bambaşka bir yerdeydim. Önümdeki doktor bana bakarak iyi olmamın mutluluğunu yaşıyor olmalıki hemen Tuna ve Aaron'u çağırdı.
Yanıma geldiklerinde bana
Tuna
- Nasılsın?
Ben
- Bana ne oldu ki?
Aaron
- Doktor böbreğinde iltihap var dedi.
Tuna
- Çok fazla ilerlemiş olacak ki seni bu kadar etkiledi.
Ben
- Peki bu iltihap nerden geldi ki?
Tuna
- Cidden hatırlamıyor musun!? Ok saplanmıştıya.
Ben
- Doğru şimdi hatırladım.
Ben
- O iki kişi tekrar geldi. Bana yolculuğa çıkacağımızı bu yolculukta dört kişi olup amacımıza ulaşacağımızı söyledi.
Aaron
- Dört kişi?
Ben
- Evet bende çözemedim onu.
Tuna
- Yolculuğun amacı Abraham olmalı ve eğer amacımız buysa onu yakalayacağız.
Aaron
- O zaman sen iyleşince yolculuğa çıkarız.
Tuna ve ben aynı anda
- Bana uyar demiştik.
******
Bir kaç hafta sonra...
Aaron
- Hadi gençler oyalanmayın.
Tuna
- Tamam geliyoruz.
Bunları Aaron'a duyurduktan sonra bana dönerek
- Neden bu kadar heyecanlı ki?
Ben
- Bilmiyorum.
Biraz sonra komutana haber vermek amaçlı odasına girdiğimizde içeride bir kişi daha vardı.
Ben
- Komutanım biz görev için hazırız izin verirseniz çıkmak istiyoruz.
Komutan
- Tabii ki çıkabilirsiniz ancak bu genç hanımda sizinle gelecek kendisi rütbeli erdir aynı zamanda da sıhhiyeci adı Ashe mağlum uzun yolculuk ve bir daha sana bir şey olmasına izin veremeyiz.
Ben dördüncü kişiyi bulmanın mutluluğuyla beraber komutanı onayladım ve yola çıktık. Ashe in bir omuz çantası vardı ve omuz çantasınında üstünde beyaz bir yuvarlak içinde ters hilal okuduğum kitaplardan bunun sıhhiyeyi temsil ettiğini biliyordum. Aaron ve Tuna Ashe'i görünce şaşırmışlardı. Tabi bu şaşkınlıkları benim onlara Ashe tanıtıp dördüncü kişi olmasını anlatınca bitip yerini sevince bıraktığını da fark etmiştim tabii ki . Sırtımızda çanta elimizde silah kınımızdaki kılıçlarla yolumuza devam ederken bir yandanda Ashe'e olayları ve o iki kişiyi anlatıyorduk.
Ashe
- Bu efsaneleri duymuştum.
Aaron
- Yaa bende duymuştum.
Ben
- Aaron!
Aaron
- Ne?
Ben
- Şunu keser misin?
Aaron
- Ne yaptım ki?
Ben
- Peki nerde duydun?
Ashe
- Babam geceleri yatmadan önce babam anlatırdı bir gün onun geleceğini bu çirkin dünyayı düzelteceğini söylerdi bir de...
Tuna
- Bir de ne?
Ashe
- Bir de sırtında hayat ağacı olacağını söylerdi.
Aaron ve Tuna bana dönünce
Ben
- Ne?
Tuna
- Sende bu ağaç var mı?
Ben
- Bilmem ki sırtıma hiç bakmadım.
Aaron
- Bakmayacak mısın?
Ben
- Burda mı ?
Ashe
- Cidden mi? Aaron.
Aaron
- Ama niye herkes bana kızıyor.
Ben Aaron'a sinirli bir bakış atınca Aaron öne kafasını eğdi Tunaysa bu olanlara kahkahalarla gülüyordu. Bu neşemiz etraftan gelen korkunç sesler sayesinde yerini korkuya bıraktı.
Tuna
- Bu seslerde ne?
Ashe
- Galiba köpek.
Aaron
- Lütfen köpek olmasın lütfen köpek olmasın.
Ben
- Ne?
Aaron
- Köpekleri sevmiyorum olamaz mı?
Ben
- Bir şey de... Aaron arkanda.
Kılıcımı çekip Aaron'u kenara ittim. Bir anda karşımda kalan 3 köpek olması gerekenden daha vahşi ve büyüktü bir tanesi üzerime atlayıp beni yere yıkmıştı ayak bileğimin hemen üstünde olan bıçağa zar zorda olsa alıp ensesine sapladım üzerime gelen sıvı kana hiç benzemiyordu rengi siyahımsı bir renkti ve olması gerekenin aksine cidden soğuktu.
Ben doğrulmaya çalışırken diğerlerine sesleniyordum.
- Tuna! Aaron! Ashe?
Ashe yerde baygın şekilde yatıyordu.
- Hayır, Ashe iyi misin?
Ashe
- Ta..tabi ki iyiyim saçmalama.
Ben
- Ashe ne oldu sana?
Ashe
- Köpekler birden atlayınca ayağım takıldı ve düştüm.
Ben
- Diğerleri nerde peki?
Tuna
- Kim nerde?
Tuna ve Aaron bize doğru yürüyordu.
Aaron
- İyi misiniz?
Ben
- Biz iyiyiz ama galiba kolumu kanattım.
Ashe
- Çadırlarımızı kuralım hem senin koluna bakmış hem de dinlenmiş oluruz.
Tuna
- Mantıklı.
Yaklaşık yirmi dakika sonra çadırlarımız kurulmuştu.
Ashe önce çantasını kurcaladı ve içinden çıkardığı bir şişe ve pamuğu yere koydu.
Ashe
- Şimdi biraz canın acıyabilir.
Ben
- Tamam.
Şişeden pamuğa damlattığı bir kaç damla pamuğun rengini değiştirmişti. Pamuğu alarak yaranın üstünde gezdirdi canım ne kadar acısada ağzımı açmıyordum.
Ashe
- İşte bitti.
Ben
- Peki iz orda mı?
Ashe
- Bakıyım... Evet evet burda bir tane ay ve üç tane yıldız.
Ben
- Sen ciddi misin!?
Ashe
- Evet.
Ben
- Ben nasıl bu kadar zamandır bilmiyorum.
Ashe
- Onu bilmem ama Dünyayı eski haline getirebilecek tek kişi sensin.
Dışarı çıktığımda Tuna ve Aaron ateşin başında yakaladıkları tavşanları pişiriyorlardı.
Ben
- Aaron iz varmış.
Aaron
- O zaman bu yola boşuna çıkmamışız.
Tuna
- Zaten boşuna değildi.
Ashe
- Benden başka acıkan var mı?
Ben
- Ben varım. Hadi çocuklar yapın şunlarıda yiyelim.
Tuna
- Beş dakika sonra hazır olur.
Ashe
- Bu dört kişi olayı ve amacımızı anladım fakat bu seçim olayı ne?
Ben
- Bilmiyorum bir çok şey olabilir.
Tuna
- Yemekler hazır.
Aaron
- Bence şuan bunu düşünmeyelim.
Ben
- Şu yemeklerimizi yiyelim. Zamanı geldiğinde konuşuruz.
*****Sizce o tercih ne? Yorumlarda belirtirseniz sevinirim (oylamayı unutmayın).
Arkadaşlar bu bölüm diğerlerine göre daha kısa oldu bu seferlikte böyle olsun.