Suantra Pocketmay

Palagon

-''Neden sadece bir Vorikonun kaldığını düşünüyorsun?''

Vora bunu açıklayamıyordu. Sadece hissediyordu. Hiçbir şey kesin değildi. Kesin bir şey söyleyemezdi. Tek bildiği şey, tek bir vorikonun kaldığını yoğun bir şekilde hissettiğiydi.

-''Bilemiyorum. Sadece öyle olduğunu biliyorum.''

Moevay ne yapacağını bilemiyordu:

-''Şimdi ne yapacağız Vora? Vorikonları yaktık ve sen hala vorikon kaldığını söylüyorsun. Üstelik kraliçeyide bulamadık. Suantra halkına ne diyeceğiz? Vorikonların birden ortadan kaybolması Kralın gözünden kaçmayacaktır. Bonswkide ki yaşlı palagonu bulup kimin yaptırdığını öğrenecektir. Ne yapacağız Vora? Seni dinlememeliydim!''

Palagon, geçmişi görebilen cadılara verilen isimdir. Palagonların en önemli özelliklerinden biriside kendi ölümlerini hissetmeleridir. Bir palagonu öldürmeye çalışacak olan kişi, daha onun yanına gitmeden palagon tarafından öldürülmüş olur. Çünkü palagon zaten önceden hissetmiştir. Onu öldürecek kişiyi ölümsüz lanetle öldürür. Bir palagonu öldürmenin tek yolu onun lanetlediği kişiyi lanetten kurtarmaktır.

Vora düşünüyordu:

-''Palagonlar çok yalancıdır. Ondan yardım istersek, bize kabul ettiğini söyler ama krala her şeyi anlatabilir. Ne yapacağını hiçbir zaman bilemeyiz. Onu öldürmeye çalışmak bile intihar olur. Ama neyse ki ... Palangonların ne kadar aptal olduklarını biliyorsun değil mi Moevay? Zihinleri çabuk karışır. Ne demek istediğimi anlıyor musun?''

Moevay kafasını iki yana salladı:

-''Senin dediğini yapmıyoruz Vora. Bu iş bitti. Er ya da geç her şey ortaya çıkacak ve kraliçeyide hiçbir zaman bulamaya...''

Vora onu susturdu:

-''Sakın kraliçeye olan inancını kaybetme Moevay. Bu işi beraber bitireceğiz. Sende benimle geliyorsun.''

Moevay kaşını kaldırdı:

-''Bana emir mi veriyorsun? Bir morginadan emir mi alıyorum? Her şeyi krala kendim anlatacağım, her şeyin senin başının altından çıktığını söyleyeceğim ona!''

Vora Moevay'e yaklaştı. Onun korkak bakışlala dolu mavi gözlerine baktı. Nefesini hissedebiliyordu:

-''Sana daha önce bir morgina olmadığımı söylemiştim ama anlaşılan anlayamadın. Yazık Moevay, bu durumda bana inanman için zihnini lanetlemek zorundayım sanırım. Böylece palagonu öldürme fikrini senin zihnine yerleştiririm ve palagon, senin onu öldüreceğini görür. Asil kan olmadığı için senin lanetlendiğini de anlayamaz ve seni lanetler. Bende sana,gördüğümüz rummeltronun kanını, İma nehrindeki su ile karıştırıp içiririm. Böylece palagonun laneti bozulur ve ölür. Sende ölümsüz lanetin ızdırabından kurtulup ölürsün. Kralda hiçbir şey öğrenemez. Ve ben tek başıma kraliçeyi ararım. Sorun çıkaran bir Moevay olmadan. Ne dersin Moevay?''

Moevay bembeyaz kesilmişti. Nasıl olurda Vora birden böyle değişebilirdi? Bu kadar çok mu istiyordu kraliçeyi bulmayı? Morvay kekeledi:

-''V..vora b..ben ne diyeceğimi b..bilemiyorum...''

Vora istediğini aldığının farkındaydı:

-''İkimizin sonu aynı olacak Moevay ya da sen öleceksin. Kararı sana bırakıyorum.''

Moevay kafasını salladı. İstemiyordu. Vora:

-''Yazık.''

Vora parmaklarını dudaklarına götürdü. Moevay Vora'nın bileğini sıkıca tuttu ve elini indirdi. Dişlerinin arasından şu kelimeler döküdü:

-''Bu iş bitince seni kendi ellerimle öldüreceğim.''

Vora bileğini Moevay'in büyük elinden kurtardı. Saçını geriye attı:

-''Bende seni seviyorum Moevay.''